15| Otobüste omzumda uyursun
vierre cloud - moment
"
Ah!" Elimi önüne götürmem yüzünden dudakları arasından bir inleme kaçmıştı.
Sinema günü gitmesinin ve saçma duygularımın farklı yönlere sürüklenmesinin ardından tam olarak bir haftadan fazla olmuştu.
Günlerden pazartesiydi ve kulüpteydik. Hyunjin o bir hafta boyunca bazı tenefüsler Yeji'nin, çoğunlukla bizim yanımızda geçirmişti. Sürekli yanımda durmuş ve bana yaklaşmıştı. Her zamanki gibi, saçma dalgalar geçmişti.
Kulağa ve bana hoş gelmese de bu duruma çoktan adapte olmuştum. Ona, Yeji'ye ve bana karşı olan davranışlara.
Aslında bu gerçekten rencide ediciydi. Çünkü gururum yokmuş gibi ne tarafa eserse o tarafa gidiyordum. Ne ondan uzak durabiliyor, ne de yeterince yakınına ulaşabiliyordum.
Açıkça o günden sonra benden hoşlanabileceğimi düşünmüştüm. Sinema gününden sonra kendi kendime gelin güvey olduğumu düşünerek çok kızmıştım kendime. Ama sonra düşününce, aramızdaki şeyler cinsellikten çıkana kadar demişti. Bütün konuşmaları buna yönelikti.
Fakat sonrasında tekrar eskiye dönmüş, benimle dalgalar geçip uğraşmıştı. Sanki o gün benimle sevişmesinin ardından sevgilisinin aşkından ölmemiş gibi.
Ve bunların yine sınırını aştığı bir güne girmiştik. Hafta sonu etütüm ve işim olduğu bahanesi ile onu ekmiştim. Daha doğrusu sadece gelemem demiş ve Jisung'lar ile takılmıştım.
Ama bugün sonunda beni de sınırıma getimişti. Kulübün bugün boş olduğunu biliyordum çünkü; bugün kulüp günü değildi. Kimse olmazdı ve anahtarım olduğu için Hyunjin bizi buraya çekiştirmişti.
Okulda bunu yapmak asla etik değildi, her anlamda farkındaydım. Üstelik yakalanırsak olabilecekler gözümü korkutmuyorda değildi. Ama, yine de onun çekiciliğine kapılmış ve dudaklarımız dudaklarına kapatmıştım. Mükemmel uyumu yakaladığımız an, benim için çoğu şey önemsiz kalıyordu zaten.
Elini bacağımın altına getirerek baldırımı okşadı, elleri büyüktü ve bütün bacağıma dokunmak ister gibi okşuyordu. Bacağımı tutarak kaldırdığında beni masaya çıkarmıştı. Kalçamı masaya iyice oturarak bacaklarımı araladım. Bacaklarımın arasına yerleştiğinde ellerimi omuzlarından, boynuna çıkardım. Kollarımı çaprazlayarak boynundan tutuyordum. O ise bir elini hâlâ bacağımda baldırımın üstünde tutarken, diğerini belimde tutuyordu.
Etkili bir öpüşmenin içindeydik, ve bütün oda bizim inlemelerimiz ya da dudak seslerimizle doluyordı. Saniyelik ayrılışlar yetmemeye başladığında, nefeslerimizin sonuna gelmiştik. Dudaklarımdan ayrılarak, kafasını geriye atarak nefes alırken; ben sadece öne eğilmiş ve kafamı boynuna yaslamıştım. Dudaklarım ve burnum boynuna sürtüyordu.
Ondan ayrılmak istemiyordum. Böyle anlarda hissettiklerimi veya yaşadıklarımı bir kenara bıraktığımın farkındaydım. Ama bu mola vermişim gibi hissettiriyordu. Sanki yorucu tempoda kısa bir süreliğine duruyor ve başımı boynuna gömerek nefes alıyordum. Tabii sonra yine gerçekler su yüzüne çıkıyordu, ama şu anlık siktir etteydim.
"Burada yapamayız."dediğimde, yüzünü biraz daha bana eğdiğinde bende yorgun bakışlarımı yüzüne çevirdim.
"Kimse yok."
"Gelebilir." gözlerini yumarak derin bir nefes aldı. Gözlerimi yumarak, bir anlığına silkelenmeyi denedim. Fakat sonrasında yüzümü boynuna yaklaştırarak sürtmüştüm. Bebek gibi saçma bir hareket yapıyordum kısaca. Ama bu hareket onu rahatlatmış olacak ki uzun süredir bacağımda gergince duran elini nazik hareketlerle belime çıkardı. Ve sakince okşamaya başladı.
![](https://img.wattpad.com/cover/268218850-288-k872289.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
you get me so high || hyunin
FanfictionSeni kalbime kazıdım, vücudunu ezberime alırken.