chapter : 18

2.3K 300 209
                                    

18|İğrenç hissediyorum

The neighbourhood - Afraid

"When I wake up, I'm afraid
Somebody else might take my place.
...
All my friends always lie to me."

_____________________________

"Hâlâ orada oturabiliyorsun, gerçekten.." Minho'nun sinirli sözüne karşılık Hyunjin gözlerini devirmişti. Gün boyu gergin olan ortam gittikçe daha da tuhaflaşıyordu.

Çıkış saatine kadar sağ salim ulaşmıştık fakat Minho, Changbin ya Hyunjin'e ya da Yeji ve arkadaş grubuna laf atıyordu. Ve bu biraz tuhaftı. İki günde cidden ne olmuştu da düşman kesilmişlerdi? Arkadaşlıklarını kesmiş olsalar bile Minho ya da Changbin hiç onlardan bahsetmemişti. Umursamıyor gibiydiler, hatta Hyunjin'in onlarla takılması bile sorun değildi.

"Kes sesini Minho." Hyunjin sinirle önüne döndüğünde adımlarımı hızlandırarak yanına ulaşmıştım. Şu an yemek yemek için bir yere doğru yürüyorduk, yani nedenini bende bilmiyorum. Öğle arası Changbin bir Çin restoranından bahsetmişti ve şimdi birlikte gidiyorduk.

"Yeji'yi mi koruyorsun?"

"Yeji onun sevgilisi Minho, unuttun mu?" Changbin gözlerini devirerek imâlı laflarını dizerken restorana girmiştik bile. Ortadaki büyük masaya kurularak çantalarımızı yana bırakmıştık.

"Kendi isteğimle mi oradayım sanki amına koyayım, susun artık." Minho ve Changbin yüz ifadelerini değiştirmeden bakıyordu Hyunjin'e. Eğer onları tanımıyor olsam şu an kesinlikle düşman olduklarını düşünürdüm.

"Kesin şu kavgayı." Chan Hyung kaşlarını çatarak ciddi bir ifade ile sandalyesine oturduğunda hepsinin yüzü biraz olsun gevşemişti. Ama bu sefer de Changbin, Minho'nun kulağına eğilerek bir şey fısıldamıştı.

"Cidden mi?" Hyunjin yumruklarını sıkarken dayanamayarak ilk kez cesaretimi konuşturma güveni elde etmiştim.

"Çıkışta kimsenin gelmeye niyeti olmamasına rağmen buraya gelmek için ısrar ettiniz, şimdi de sabahtan gelen şu gerginliğinizle birbirinize laf sokup duruyorsunuz. Ya kesin şunu ya da bir açıklama yapın. Yoksa burada durmamızın bir manası olduğunu sanmıyorum." Onlar gibi bende kaşlarımı çatarak çenemi kasmıştım, umarım sinirli görünüyorumdur.

"Jeongin haklı. Ya açıklayın ya da susun." Chan bana destek vererek eline menüyü aldığında herkes suskunlaşmıştı. Yine saçma bir gergin ortamın içindeydik.

Herkes siparişini verdikten sonra menüleri bırakmış ve arkasına yaslanmıştı. Karşımda oturan Minho hyung ise ölümcül bakışlarını bu sefer bana yöneltmişti.

"Neden bir anda Hyunjin'i korumaya başladın."

"Ha?" anlamadığımı belirten bir ifâde ile ona baktığımda kaşları havalanmışı. Hyunjin'i korumamıştım, olayı bilmiyordum ve sadece gerginliği engellemek adına konuşmuştum. Kimseyi savunmamıştım bile.

"Neyden bahsediyorsun sen ya?" Seungmin, Minho bana laf ettiği için sinirle atladığında Felix ve Jisung'un da gerildiğini görebiliyordum.

"Hyunjin'i falan korumadı, arkadaşın yetmeyince şimdi de Jeongin'e mi laf atıyorsun?" Jisung öne doğru eğildiğinde Minho derin bir nefes vermiş, bir bana bir de Hyunjin'e bakmaya başlamıştı. Öyle imâ dolu bakıyordu ki bu bakışların altına bir şey yatmaması imkânsızdı.

"Bu tartışmanın nedenini merak ediyor musun Jeongin?" Ben kaşlarımı çatarken, Changbin sinirle kıkırdamıştı.

"Biz burada senin için Hyunjin ile kavga ediyoruz ama sen onu koruyorsun, aish cidden..." Dudaklarım aralanırken, bir Hyunjin'e bir Changbin'e bakıyordum. Ne döndüğünü gerçekten anlamak zordu. Çünkü onlar sabahtan beri, Yeji yüzünden atışıyorlardı. Konu, Hyunjin ve Yeji'nin ilişkisiydi. Fakat şimdi bir anda bana sıçramıştı.

you get me so high || hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin