12|En arkadaki ikili koltuk size kaldı
blackbear - idfc
______________________________________
"Hayır, ciddi soruyorum; salak mısın Minho?" Jisung'un sinirle söylediği sözleri ellerim ceplerimde boş bakışlarla izliyordum sadece.
"Ya hayır ben nerden bilebilirim? Hem bu buluşmaya tek başıma mı geliyorum ben, siz niye bakmadınız?" Minho hırsla atıldığında ellerimi kafamın üzerine kaldırdım.
"Ya ne bileyim, sen ve Jisung planlıyor gibiydi buluşmayı. Bende hiç müdahil olmadım." Benim lafım üzerine Minho bakışlarını etrafta gezdirirken, Jisung ellerini beline koymuş Felix ve Changbine bakıyordu.
"O Hyunjin puştu nerede? Yine ekti mi bizi yoksa?"
"Geliyor, kör müsün?" Herkes kahkahasını tutamadığında elleri bellerinde dikilen Minho ve Jisunga bakıyorduk. O kadar komiklerdi ki, kendi kendilerini gerilmişlerdi.
"Bana mı sövdü o uzaktan?" Hyunjin gelip yanımızda durduğunda, kafamı çevirip gülümsemiştim selam niyetine. O da karşılık verince önüne dönmüştüm.
"Ya tamam yapacak bir şey yok alalım hadi biletleri, yoksa o kalan yerlerde gidecek." Chan Hyung konuştuğunda herkes sıraya girmişti. Seungmin ile ellerinin bir an bile ayrıldığına şahit olmamıştım, ve bu ekranda koltuk seçerken bile devam etmişti.
"Jisung ile bana öndeki koltuğu şey edin." Felix kafasını çevirerek çatık kaşlarıyla ikiliye bakmıştı.
"Neden?"
"Ben miyopum zaten, Jisung'ta lenslerimi takamadım diye söyleniyordu."
"Lanet lensler." Jisung söylenmeye devam ederken koltukları ayarlamaya devam ediyorlardı. Bu sırada arkamda olan Hyunjin kafasını omzuma koymuş önümüzdekilere bakıyordu.
Cuma günü o saçma konuşmamızdan sonra yine sevişmiştik. Hyunjin'in annesi geleceklerine dair bir mesaj atınca da toparlanmış ve gitmek istemiştim. Ama Hyunjin asla izin vermemiş ailesi gelene kadar orada tutmuştu beni. Ailesi gelincede babası ve annesi ile tanışıp yurda geç kalacağım diyerek kaçabilmiştim.
Hyunjin ailesinede 'arkadaşım' olarak tanıtmıştı beni. Başka bir şey beklemiyordım zaten ama annesi sürekli 'hmm arkadaşın demek..?" diyerek imâlar yapıyordu. Ve Hyunjin'in kız arkadaşı olduğunu göz önüne alırsak bu saçmaydı. Ne yani 'aferim oğlum aldat o kızı' mı diyordu bu kadın?
Bugün günlerden pazardı, buluşma için bugünü kararlaştırmıştık çünkü cumartesi Hyunjin ve Chan'ın antremanı vardı. Benimde etütüm olduğu için pazar olması herkes için uygun olmuştu. Ama pazar günü sinemalar tıka basa dolu olurdu, tabii Minho ve Jisung bunu plana katmamışlardı. Bu yüzden internetten koltuk rezervasyonu yapmak yerine direkt burada ayarlarız demişlerdi. Ve sonuç olarak hepimiz bir köşeye şeklinde dağılıyorduk.
"Tamam. Minho ve Jisung öndeki iki koltukta," Chan Hyung eli hâlâ ekrandayken kafasını çevirip onay bekleyerek sormuştu. Minho kafasını sallayınca, önüne dönmüş diğer koltukları işaret etmişti.
"Orta sıradaki yanyana olan dört koltukta da; ben, Seungmin, Changbin ve Felix oturacak."
"Changbin niye orada?"
"Biz neredeyiz?" Hyunjin ile art arda konuşmamız üzerine hepsi bize dönmüştü. Chan omuzlarını silkti.
"En arkadaki ikili koltuk size kaldı. Aslında biz Jeongin bizimle oturur arkada Changbin ve Hyunjin olur demiştik ama,"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
you get me so high || hyunin
FanfictionSeni kalbime kazıdım, vücudunu ezberime alırken.