20| Sen böyle davrandıkça senden daha çok hoşlanıyorum.
Miki matsubara - Stay with me
_____________________________
Derin bir nefes alarak dolabımın önüne adımladım. Sanırım üç tur devam etmiştik ve sonunda önce Hyunjin, sonra ben olacak şekilde çıkmıştık duştan. Yani aramızda sadece birkaç dakika vardı sanırım.
Hyunjin'e dolabımdan istediğini alabileceğini söylemiştim. Ve şu an benim için oldukça büyük olan eşofmanımı giymişti. Bende vintage ve oversize duruyordu ama ona tam oturmuş gibiydi.
Üzerimdeki bornozu çıkararak altıma hızlıca bir iç çamaşırı giydim. Dolabımdan büyük bir tişört alarak arkamı döndüm. Hyunjin yatakta yayılarak oturmuş ve ellerini arkasına yaslamış bir şekilde bana bakıyordu. Tişörtü hızlıca üzerime geçirerek yerdeki havluyu koltuğa bıraktım.
yanına doğru adımlayarak önünde durmuş ve dudaklarımı büzmüştüm. O ise, ilk yüz yüze geldiğimizde olduğu gibi elini kalçalarımın yanına getirerek narince okşamıştı.
"Ah, kalçan fazla ağrıyor mu? Üzgünüm.." İlk karşılaştığımızdaki sözün aynısını söylediğinde derin nir nefes aldım. Üzgünüm demesinin aksine sırıtıyordu. Kıkırdadığımda bakışları yüzümü bulmuştu.
"Deja vu." dediğimde seslice gülerek kafasını geriye attı.
"Kalçam o günden daha fazla ağrıyor." diyerek dikkat ederek yan bir şekilde bacağına oturmuştum.
Kalçam fena hâlde ağrıyordu. Duştayken asla acıyı hissetmezken, şu an farkına varıyordum. Ciddi anlamda kalçam sızlıyor ve üzerine oturmakta zorlanıyordum. Hyunjin genel olarak seks sırasında değişen biriydi. Normalde bana karşı eğlenceli ve tatlı sayılabilecek biri olmasına rağmen, seviştiğimiz zaman tamamen değişiyordu. Sesi gerçekten derinleşiyordu, bakışları tamamen koyulaşıyor ve gerçekten sert birine dönüşüyordu.
Fakat daha önce bu kadar sert olduğumuzu hatırlamıyorum. Her ne olursa olsun sonuçta sadece sevişiyorduk, sadist fanteziler falan yapmıyorduk neticesinde. Bana sert davranmaktan çekiniyor ve kendini dizginliyordu. Fakat bugün benim cüretkarlığım ve özgüvenimle sert davranmam yüzünden ondan olabildiğince sert bir karşılık almıştım.
Ellerini alnıma düşen ıslak saçlarımdan geçirdiği için kafamı koyduğum omzundan kaldırdım.
"Saçlarını kurutalım Jeongin, yoksa kesin hasta olacaksın." suyun altında saatlerce kalmıştık ve her türlü hasta olacaktım büyük ihtimalle ama saçlarımı kurutup sıcak kalırsam belki ihtimali azalırdı. Kendi kendime nazik olmaya çalışarak yavaş hareketlerle ayağa kalktım ve ben de onun saçlarına baktım.
"Sende hasta olacaksın, seninkini de kurutalım." Elinden çekiştirdiğim için o da benim gibi ayaklanmıştı.
Zaten iki adım olan odada hızlıca banyoya girmiş ve makineyi fişe takmıştım. Makineyi hızlıca benim elimden kaparak saçlarıma tutmaya başladığında cidden gülmüştüm. Şu an bir k-drama'da gibiydik.
Benden biraz uzundu bu yüzden işi biraz daha kolaylaşıyordu. Ellerini saçlarımda dolaştırarak karıştırıyor ve kurutuyordu. Ben ise uzun tişörtümün uçlarıyla oynuyor ve kafamı eğiyordum. Sonunda bittiğinde aynaya doğru döndüm.
"Aish! Hyunjin!" saçlarımı o kadar tuhaf kurutmuştu ki şu an bir kısmı havada, bir kısmı yandaydı. Kısaca saçma sapan ve kabarıktı. Ben sinirle kaşlarımı çatarak aynada saçlarımı düzeltmeye çalışırken o mermerin üzerinde duran tarağı alarak saçlarımı düzeltmeye çalışmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
you get me so high || hyunin
FanfictionSeni kalbime kazıdım, vücudunu ezberime alırken.