Bölüm 31|•

1.3K 152 794
                                    

Lover, hunter, friend and enemy

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lover, hunter, friend and enemy... You will always be every one of these.

Nothing's fair in love and war.

🥀

"Kadını öldür."

Kıyamet kaç saniyede kopar?

Bir insan kaç kez ölür?

Kaç kez sökülür bir kalp yerinden, kırıldıktan sonra kaç kez toplanır yeniden?

Kaç kez başlangıç bahşedilir bir ömre, kaç kez sıfırlanır hayat? Bir kalp kaç kez unutur sevdiğini, bir insanın sevdiği gözlerinin önünde kaç kez ölür?

Birkaç saniye... Birkaç saniyede her şey değişir. Kıyamet kopar, kalp ölür, hayat biter, umutlar söner, yeryüzü kararır. Bir aşk başlar, bir aşk biter. Güzel anılar yitip gider, bir insan birkaç saniyede ölür. Delice bir sevgi, mutluluk dolu anılar, bir yaşamın tüm izleri birkaç saniyede silinir.

Bir nefes kadarlık süreye bir cehennem sığar, yangınlar başlar, alevler sarar bedenini. Hiç olursun... Sanki varmışsın gibi.

Umutlarla aydınlanan, kendine bir ışık bulduğunu düşünen zavallı kalbim parçalanan ruhumdan saçılan parçaların dokunuşunda kanlarla süslenmişti. O parçalar kalbimi incitmiş, kalbim de küsüp atmayı bırakmıştı. Kalbim küstü diye ciğerlerim de eşlik etti ona. Nefes alışlarım son buldu. O an donup kaldım, ne öldüm ne de yaşadım. Cennet ve cehennemin orta yerinde sıkışıp kaldım.

Sevdiğim adam gözlerimin önünde tüm yaşama amacım olan sevgiyi unutmuştu, acı içinde hafızası silinmişti. Attığı çığlıklara, onun için yok oluşuma tanık olmuştum. Bu ana tanık olmak bu dünya üzerindeki cehennemimdi.

Öyle büyük bir çaresizlik içindeydim ki, daha önce bu kadar zavallı hissetmemiştim kendimi. Bulduğum ikinci şans yitip gitmiş, tutunduğum umut dalları kırılıp hiçliğe karışmıştı. Bense şimdi uçurumdan düşmüştüm, uçsuz bucaksız boşluğun içinde hiçliğe doğru savruluyordum.

Attığı çığlıklar hala kulaklarımda yankılanıyordu. Ona acı veren her şeyden nefret ediyordum. Onu üzen her şeyden nefret ediyordum. James'i çok seviyordum ama tam da şimdi, bana her zaman aşkla bakan mavilerinin bir düşmanmışım gibi üzerime kilitlenmesinden nefret ediyordum. Bizi bu hale koyan hayattan da, buna sebep olan insanlardan da nefret ediyordum.

Beni tutan adamların hepsi geri çekildi, şimdi sahne Kış Askeri'nindi. Soğuk bakışları tam gözlerimdeyken asker adımlarıyla bana doğru yürümeye başladı. Gözümü bile kırpmadım, içimde yaprak bile kıpırdamadı. Tüm güçsüzlüğüme, içimdeki her şeyin yerle bir olmasına rağmen duruşumu daha da dikleştirdim. Onlarca ölüme, kayıba sahne olmuş yüreğim bunu da görmüştü ya... Artık bu hayatta hiçbir şey tepetaklak edemezdi beni.

𝐃𝐄𝐒𝐓𝐈𝐍𝐘 • 𝐁𝐮𝐜𝐤𝐲 𝐁𝐚𝐫𝐧𝐞𝐬 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin