13. BÖLÜM

22.8K 1.3K 375
                                    

Yazarın Anlatımı:
•••
'En karanlık anlarda bile aydınlığa çıkabilirsiniz yeter ki içinizde umut olsun..'

Demirsoy ailesi de, karanlıktan aydınlığa çıkabilecek miydi? Yoksa daha da mı karanlığa gömülecekti?

En başında da söylendiği gibi. Kalem, kader'in elindeydi o yazacak diğerleri oynayacaktı. Kalem bittiği zaman ya karanlığa gömüleceklerdi ya da umut ederek aydınlığa çıkacaklardı.

On yedi yıl sonra kader tekrardan yazıldı. Sonu bilinmezdi ama ilk satırları oynanmaya başlamıştı...

Herkes, üzerinde ki şok ile sanki hiçbir şey olmamış gibi giden Şimşek ailesinin arkasından bakıyordu.

Arkalarından bir yıkım bıraktıklarını bilmeden.

Gözünden, süzülen bir damla yaş boynuna doğru yol aldı Mısra'nın.

Arkalarından sadece boş gözlerle baktı, artık 'neden' diye de soramazdı ki, öğrenmişti artık bunca sene yaşadıklarının sebebini. Göz yaşları akmaya devam ederken tek bir şey diledi.

'Artık canım yanmasın.'

Defne hanım içinde olay farklı değildi. On yedi yıl boyunca kendi kızından bi haber yaşamıştı ve kızı sandığı kişiye annelik yapmaya çalışmıştı.

Dolu gözlerini, Mısra'ya çevirdi ve titrek bir iç çekerek baştan sona kızını inceledi.

Kızı, ses tonu da dahil kendisinin küçüklüğüne benziyordu. Bu durum yüzünde buruk bir tebessüme sebep oldu.

Mısra'ya yaklaşmak için ufak bir adım attığında, kızının gözünden düşen bir damla yaşı görünce olduğu yerde kaldı.

"Ailesi için mi ağlıyor?" dedi kısık bir ses ile.

Neden ağladığını bilmeden.

Kısık bir ses ile söylediğini sanan Defne hanım'ı, Agah bey duymuştu.

Ağzının içinde kısık bir küfür savuran Agah bey, sertçe yüzünü sıvazladı ve sakinleşmeye çalıştı. Fakat bu durum pekte mümkün olmadı.

Eşinin yanından biraz uzaklaşarak, hızla hastane koridorunda duran koltuklara sert bir tekme savurdu.

Babasının sinirlendiğini anlayan Barbaros, hızla yanına gitti ve kolundan tutarak bir yere oturttu.

"Baba, sakin olmalısın biliyorum zor bir durum ama lütfen sak-" Barbaros'un sözünü Agah beyin oturduğu yerden hızla kalkması kesti.

"Sikicem ama ne sakin olmasından bahsediyorsun sen Barbaros?! Siktiğimin ihalesi yüzünden, şu puşt herifi işten çıkarttım diye benim on yedi yıldır kendi kanımdan canımdan olan k-kızım'dan haberim yok. Benim kızım şu an onların arkasından göz yaşı dökerken bana sakin ol falan deme!"

Barbaros, babasının söylediklerine hak vermeden edemedi. Belki bunlar yaşanmasa idi dedi içinden, her şey daha güzel olurdu dedi.

"Haklısın baba, ama şu an için bari sakin olmaya çalış. Mısra ile konuşmalıyız, onun içinde kolay değil bu durum. Toparla kendini çıkalım burdan konuşalım hadi."

Barbaros kendini ne kadar sakin tutmayada çalışsa kardeşinin o ailenin arkasından ağladığını görmek ister istemez sinirlenmesine sebep oluyordu.

Göz yaşlarının asıl sebebini bilselerdi yine de böyle düşünürler miydi?

Mısra'yı düşüncelerinden ayıran şey ise omuzunda hissettiği ufak dokunuş oldu. Korku ile irkilerek dokunan kişiye döndü ve titrek bir nefes aldı.

PETUNYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin