10.BÖLÜM

21.3K 1.1K 115
                                    

Medya; Barlas Demirsoy
•••
Sahi kırılan kanatlarım tekrardan iyileşir miydi? Ya da içimde ki kurumuş çiçeklerim tekrardan açar mıydı? Beş yaşından beri, içimde kaybolmuş o kız çocuğunun göz yaşı dinip ayağa kalkabilir miydim?

Sanmıyorum..

Zira şu an bile kendimde, ayağa kalkmak için bile güç bulamazken on iki yıldır gördüğüm şiddetin bende bıraktığı izleri hiçbir zaman unutup ayağa kalkamazdım.

Dün akşam yaşadıklarımdan sonra zor da olsa odama gelmiştim.

Yatakta yan dönmüş bir şekilde sabaha kadar ağlamıştım. İlk değildi bu durum son da olmayacaktı farkındaydım.

Bu cehennemden ölmeden kurtulamazdım.

Sırtımda ki ağrı çok fazlaydı. Dile kolay yirmi sekiz kemer izi, ruhum gibi bedenimi de yaralayan izler.

Nefes alıp vermek bu kadar zor olmamıştı, göğüsüm her inip kalktığında canım daha fazla yanıyordu.

Yattığım yerden bedenimi hareket ettirmeye çalıştım ama sırtımda ki izler buna izin vermedi.

Kesik bir nefes alarak yavaşça kalkmaya çalıştım, canımın acısından alt dudağımı ısırıyordum.

Kesik bir nefes alarak yatakta oturur pozisyona geldim. Kolumu kaldırmaya bile gücüm yoktu.

Ama kalkmalıydım bugün hafta sonu olduğu için erken kalkacaklardı. Onlar uyanmadan evden çıkmam lazımdı.

Yavaş adımlar ile banyoya ilerledim. Soğuk fayanslara tutunarak duşa girdim. Zorlansamda üzerimdekilerden kurtuldum ve ılık suyun altına bıraktım bedenimi.

Vücuduma temas eden her bir su damlası canımı yakıyordu.

Başımı yere indirdiğimde ise gördüğüm şeye pekte şaşırmadım. Dün vurduğu yerlerdeki kurumuş kanlar, su ile bedenimi terk ediyordu.

Keşke yaşadıklarımda su ile yok olsa.

Fazla oyalanmayarak duştan çıktım ve yavaşça üzerimi giyindim. Hiçbir zaman etek, elbise giyen bir çocuk olmamıştım. Her zaman bol giyinirdim, yaralarımı saklamak için.

Eski dolabımın karşısına geçip sayılı olan kıyafetlerim arasından uygun olan kahverengi baskılı sweatshirt ve bir kot pantolonu giyindim. Aslında bu evde hiç eşya bulundurmazdım.

Atlas, hep onunla yaşamam için itiraz eder ve birgün onunla kalırım gerçeği ile eşyalarımı evinde bulundururdu.

Odadan çıkmadan önce son bir cesaret ile aynada ki halime baktım.

Yüzüm bembeyazdı, yüzümün beyazlığına tezat dudağımın kenarında bulunan kurumuş yara izi vardı.

Saklayamazdım mecbur anlatacaktım Atlas'a

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Saklayamazdım mecbur anlatacaktım Atlas'a. Zorlanarakta olsa odamdan çıkmıştım.

Kapıya yaklaştığım sırada merdivenlerden gelen adım sesleri ile hemen kapının kulpunu tuttum. Fakat gelen ses açmama engel oldu. "Mısra, gel buraya çabuk bir yere gidemezsin!" Uyarıcı sesi ile durmak zorunda kaldım.

PETUNYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin