8. BÖLÜM

21.9K 1.1K 163
                                    

Medya; Alphan DEMİRSOY

Defne Hanımın ısrarı ile Cihangir ve Alphan, akşam yemeği için eve geldiler. Yemekler hazırlanırken herkes salonda oturmuş sohbet ediyorlardı.

Barbaros, belkide doktorluğun verdiği bir yetenek olan gözlemcilikle babasındaki ani değişimleri çözmeye çalışıyordu. En sonunda dayanamayarak "Baba, iyi misin sen? Şu aralar garip gibisin"dedi.

Agah bey kendisinde ki ruh değişimlerinin farkındaydı ve belli etmemeye çalışarak. "İyiyim oğlum gayet iyiyim." Dedi.

Barbaros şüpheli bir sesle "İyi olmana sevindim tabii baba, ama şu aralar düşünceli gibisin son birkaç gündür ise sevinçlisin merak ettim." diyerek şüpheyle baktı.

Agah bey tam ağzını açıp konuşacaktı ki, Elif Sultanın gelip yemeğin hazır olduğunu söylemesiyle Agah bey'i açıklama yapmaktan kurtardı.

Yemekler sesizlik içinde yenirken, düşme sesi ile herkes irkildi.

Sesin geldiği yere baktıklarında ise, Ediz'in elindeki çatal tabağa düşmüş ve eli kalbinin üzerinde idi. Bunu gören ev halkı hemen ayaklanıp etrafına toplandılar.

Barbaros hemen yanına diz çökerek "Ediz.. Ediz abicim iyi misin?"dedi panikle.

Defne hanım gözünden bir damla yaş düşerken "Annem.. oğlum iyi misin? Ses versene kuzum. Neren acıyor?" Dedi.

O sırada derin derin nefes almaya çalışan Ediz ise, bir eli ile hâlâ içinde ki bu kötü hissin bitmesini kalbinin acısının dinmesini bekledi.

"Biraz açılın etrafından, Bora sende suyu uzat abicim." Bora hızla başını sallayarak Barbarosa suyu uzattı. Yavaş yumudumlarla suyu içen Ediz bardağı tekrar masaya bıraktı. "Daha iyi misin koçum?" Cihangir'in sorduğu soru ile Ediz başını kaldırdı ve kendisini pür dikkat izleyen ailesine baktı.

"İ-iyim abi sorun yok." dedi kısık bir sesle.

Agah bey ise hemen konuşmaya başladı. "Oğlum istersen hemen hastaneye gidelim" diyerek Ediz'e baktı. Başını olumsuz anlamda sallayan Ediz "Geçti artık merak etmeyin, alıştım artık bu duruma." Dedi buruk bir tebessümle.

"Anlamıyorum testlerde iyi çıkıyor nasıl bir psikolojik bir şey olabilir bu böyle." diyerek söylendi Alphan.

"Bilmiyorum abi.. S-sanki birinin canı yanıyor ve bu benimde canımı yakıyor gibi hissediyorum. Bazen sadece bir sıkıntı oluyor içimde, bazen de böyle oluyor bilmiyorum işte." sonlara doğru kısılan sesi ile konuştu.

'Kimse bilemedi ki, yıllarca içinde hissettiği acı, canının yarısının çektiği acı olduğunu. Zaten hepimiz ancak başkalarının acılarına dayanacak kadar güçlü değil miyiz?'

Yemekten sonra arka bahçede otururken. Cihangir, daha fazla dayanamadığını düşünerek babasına döndü. "Baba seninle bir şey konuşmak istiyorum."

Agah bey, az çok oğlunun ne konuşmak istediğini biliyordu. Cihangir zeki bir adamdı, davranışlarından bir gariplik olduğunu anlamış olacaktı. "Konuşalım evlat.. Çalışma odasına çıkalım."

Cihangir ufak bir baş hareketi ile babasını onayladı.

"İş ile mi ilgili hayatım?" Defne hanımdan gelen soru ile Agah bey başını sallayarak
"Evet hatun.. Bu arada kahveler çalışma odasına gelsin söylersin." Eşini tebessüm ederek onayladı Defne Hanım.

"Ben de geleyim mi baba? Önemli bir durum mu var." Alphan'dan gelen soru ile Agah bey başını sağa sola sallayarak "Önemli bir şey değil, siz keyfinize bakın" diyerek çalışma odasına çıktılar.

PETUNYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin