(11)
Medya Oğuz
"Biliyorsunuz ki sınava kalan süre bir ay hatta şunun şurasında bir kaç hafta diyebiliriz. Ancak bol soru çözerek netlerinizi artırabilirsiniz çocuklar."Deyip tebeşiri aldı Sinan hoca. Tahtaya yaklaşıp x'li sorular yazmaya başladı. Yanaklarımı şişirdim. Bu ders zor olduğu kadar sıkıcıydı da. Oğuza yandan bir bakış attığımda sıranın altından telefonuyla oynadığını gördüm. Dersi anlamasam da vicdan azabı çekmemek için dinliyor, boş boş hocanın suratına bakıyordum.
"Ee birinci soruyu kim yapmak ister?"
Dört soruyu tahtaya yazmayı bitiren hoca bakışlarını hepimizde gezdirip sandalyesine oturdu. Sınıf sus pus olurken,ben de hocanın benimle göz göze gelmemesi için gözlerimi ondan kaçırıp önüme diktim.
Neyseki birinci soru için beni değil de Taneri kaldırmıştı.En azından şimdilik yırttım.
Normal de şansıma böyle sorulara ben kalkardım.
Taner itiraz edecek olsa da Sinan hoca onu susturmuştu. İstemeye istemeye ayağa kalktı ve tahtaya yaklaştı. Eline bir tebeşir alan Taner boş boş tahta da ki soru da göz gezdirdi. Tahtaya anlamsız sayılar karaladı.
"Hocam şu x ne alaka? Hem şu 12 nereden geldi?"Sorduğu soru ile gülsem mi ağlasam mı bilemedim.Ne yalan söyleyeyim bende onun gibiydim.
"Cahil."Deyip yüzünü ekşitti Oğuz telefonunu kapatıp."X zaten denklemin temel taşı."
Ters ters,"Dua et hoca sınıfta."dedi Taner göz ucuyla Sinan hocayı gösterip.
"Eminim ki sen benden daha iyi biliyorsundur. Kalk sen yap."dediğin de,Sinan hoca Oğuza bakıp,"Taner haklı, kalk sen yap."
Taner sırıttı. İstediği olmuştu. Oğuz,"Ben almayayım hocam. Zaten hepsini biliyorum. Bana bilmediğim şeylerle gelin."dedi ve arkasına yaslandı,aynı zaman da da tahta da ki sorulara umutsuz bakışlar atıyordu.
"Madem biliyorsun, Tanerden sonra sen çık ve ikinci soruyu yap."
"Ama hocam ben zaten biliyorum,bence yapamayanlardan birileri çıksın."
"Oğuz!"
Kabullendi en sonunda."Peki hocam..."
Birinci soru Sinan hocanın soruyu kendisinin anlatması ile hallolurken sıra çok bilmiş Oğuza gelmişti. Sıradan kalkacakken tekrardan oturdu. Yüzünü buruşturup elini karnına koydu."Oğlum ne oldu?"
Oğuz acı çeker gibi bakışlarını Sinan hocaya çevirdi.
"Hocam hamileyim de çocuğum tekme attı galiba." Sınıf koparken bende bir kahkaha patlattım. Furkan,"Kaç aylık oğlum?"diye sordu alayla.
"Beş aylık. Hatta doğunca ismini Furki koyacağım." Ardından yüzü tekrardan acı çeker bir ifadeye büründü. Hocamızın sesiyle sustu."Tamam yeter bu kadar tantana! Kalk ve soruyu yap!"Oğuz bir kaçış yolunun olmadığını anladığında kalkıp tahtaya yaklaştı. Bana yardım et bakışları attığında omuz silktim. Üzgünüm ama bende seninle aynı durumdayım Oğuz.
Tahtaya bir kaç sayı yazdı. Kafadan salladığını biliyordum tabiki. Elini çenesine götürdü. Düşünüyormuş gibi yapıyordu.
"Imm yapacak gibiyim."dedi kaşları çatık bir şekilde. Aynı zaman da yaptığı soruyu gözden geçiriyordu."Hatta yaptım galiba,yaptım yaptım! Bakın hocam." Yan tarafa geçip yaptığı soruyu gösterdi. Sinan hoca tahtaya baktı."Oğlum her şeyi geçiyorum yedi kere altı yirmi altı mı eder?"diye sordu inanamaz bir şekilde.
![](https://img.wattpad.com/cover/271050188-288-k888265.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüzgâr Ateşi Körüklerse (Mahalle) (TAMAMLANDI)
Teen Fiction"Günlerdir beni bana anlatmış. Bana bahsettiği sevdiği o kız benmişim! " Tüm hakları bana aittir... Kapak tasarımı bana aittir. Başlangıç: 24 Mayıs 2021 Rüzgar ateşi körüklerse aşk olur.