Bölüm 31

1K 48 8
                                    

(31)

"Seni çok özledim." Dedi elimi avuçlarının arasına alarak. Gülümsemeye çalıştım. Biryandan ona karşı suçlu hissetmem canımı acıtıyordu. Ama bir yandan da onun iyileşiyor olma düşüncesi kalbimi hızlandırıyordu. "Yorgun görünüyorsun." Dedim elimi yanağında gezdirerek. "Uyu biraz."

Kafasını olumsuz şekilde salladı. "Sadece seni izlemek istiyorum." Ben gülümserken, "Eh yuh ama aile var." Dedi Oğuz. Göz devirdim. "Yok oğlum bunlar iyice şımardı." dedi abim ikimize de tersçe bakarken. Abimin burada olduğunu bir anlığına unutmuştum. Oradan geliyordu bu rahatlık. Rüzgârdan biraz geri çekildim.

"Hiç edep hâyâ kalmamış bu gençlerde." Oğuz, abimi kışkırtmaya devam ederken abim de ona uyuyordu." Boşuna demiyorum ben rahat bıraktıkça şımardılar diye. Nehir kalk gel yanıma çabuk."

"Abartma." dedi Rüzgâr.
"Yanlış bir şey yaptığımızı düşünmüyorum."

"Giray işte." dedi Eren abi alayla. "Sanki kardeşini yiyorlar."

Onlar atışırken içimde ki düşüncelerle boğuşmaya devam ediyordum. O sırada telefonumun bildirim sesiyle telefonumu elime alıp gelen mesaja baktım. Tabi ben bunu yaparken Rüzgârın bakışları da bana çevrildi.

Asil : Yarını iple çekiyorum.

Midemin kasıldığını hissederken yutkundum, attığı mesaja cevap vermedim. Yarın ne yapacaktım? Böyle bir şey yapabilir miydim? Bilmiyordum. Asilin bu kadar aşağılık bir istek de bulunacağını tahmin etmeliydim. O bir iyiliği karşılıksız yapmazdı. Anlamıyordum. Asya için geldiğini söyleyip benden nasıl böyle bir istek de bulunabilmişti. Aklım almıyordu. Ayrıca bir zamanlar melek gibiyken nasıl böyle bir canavara dönüşmüştü anlayamıyordum.

Derin bir nefes verdim.

Gerçekten neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmiyordum.

Aklıma eski günler gelirken derin bir nefes verdim istemsizce. Keşke hep o zamanlar da olsaydık da hiç büyümeseydik.


5 SENE ÖNCE

"Abi, Asil abi geldi çıksana tuvaletten artık!" abime seslenirken kapı eşiğinde duran Asil abi yüzünü buruşturdu. "Taaa yarım saat önce aradığımda da tuvalletteydi."

Güldüm. "Bu gene hiç birşey. Üç saat rekoru var bir de."

"Tamam tamam anlatma." dedi gülerken. "O çıkana kadar içeri gir bari." dedim ve girmesi için kenara çekildim. İçeri girerken beraber salona geçtik. Annem mutfaktan içeri girerken, "Hoş geldin oğlum." dedi gülümseyerek. "Hoş buldum Suzan teyzem." dedi Asil abi.

"Annenler nasıl iyiler mi?" 

"İyiler iyiler selamları vardı."

"Aleyküm selam. Bir ara söyle gelsinler." dedi annem. Sonra aklına bir şey gelmiş olacak ki, "Dur ben sana çay koyayım." mutfağa doğru ilerlerken Asil abi onu durdurdu. "Yok Suzan teyze, Giray şimdi çıkar zaten. Hemen çıkmamız lazım." dedi. O sırada abim sahalar da görünmüştü. "Çok bekledin mi lan?" dedi sırıtarak. Asil abi ona ters ters baktı. "Yok alt tarafı ağaç oldum." dedi ayağa kalkarken. "En fazla iki saat sizleyim, sonra derse yetişmem lazım." abim göz devirdi. "Ne çalışkan adamsın gözlerim yaşardı." Sonra tek kaşını kaldırdı. "Ders için bu saat geç değil mi? Saat akşam 6."

"Akşam dersine gireceğim bir kereliğine. Konuları kaçırdım derse giremedim."

"Senin aklın hava da bugünler de de neyse."

Rüzgâr Ateşi Körüklerse (Mahalle) (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin