Bölüm 28

1.5K 57 11
                                    

(28)

"Ne yüzle arıyorsun lan sen beni?"diye bağırdığında irkildim. Onu ilk defa bu kadar sinirli görmem beni korkuturken yutkundum. Elinde ki telefonu sımsıkı sıkarken Asil bir şey demiş olacak ki,"Sende içeriden çıkar çıkmaz Rüzgârı arayıp delleteyim dedin yani!"dedi. Rüzgâra işaret verdim hoparlör'ü açması için. O aptalın ne dediğini merak ediyordum. Açmak istemese de fazla zorlamadan hoparlörü açtı.

"Yok canım."dedi alayla Asil. "Ben neden seni sinirletmek isteyeyim ki? Sizi çok özledim biliyor musun? Dostları mı, kardeşlerimi..."

Rüzgar elinde ki telefonu sinirden sıkmaya başladı. 

"Siktir git lan! Başlarım kardeşine dostuna senin! Ne istiyorsun?" dedi sesini hiç olmadığı kadar yükselterek.

Bu Rüzgâra gerçekten alışık değildim. Ağzından nadir olarak küfür duyardım. En azından benim yanımda kullandığını duymadım.

"Rüzgâr sakin ol! Onun amacı da bu!" dediğim de gözlerini kapatıp açtı.

Asilin alaycıl sesi duyuldu sonra.

"Hastaymışsın diye duydum. Geçmiş olsun kardeşim, ne kadar üzüldüğümü tahmin edemezsin." sesi üzüntülü gelse de yalandan yaptığı bariz belliydi.
"Geçmiş olsun dileklerim için gelmeyi planlıyorum. Geleyim mi?"

"Aklın varsa karşıma çıkmaz bu mahalleden siktir olup gidersin Asil!"dedi Rüzgâr kendini kontrol etmeye çalıştığını gördüm. Yüzünü buruşturdu. Midesinin bulandığını anladım.

"Hiç sanmıyorum Rüzgâr Aksel. Çünkü beni bu mahalle de hep göreceksiniz. İstediğim gelene kadar ben gitmeyeceğim."

"Seni gururlu biri sanardım."dedi Rüzgâr onun damarına basmak istercesine.
"Evli bir kadından hâlâ ne istiyorsun?"

"Çocuğu mu istiyorum Rüzgar bunu çok iyi biliyorsun." dediğinde kendimi tutamadım.

"Aşağılık pislik herif! O çocuk Asyanın ve eşinin çocuğu! Seninle alakası bile yok." Asyanın bir oğlu vardı ve o doğalı iki sene olmuştu. Fakat Asil bunu kabullenmek de zorluk çekiyordu.

"Ooo Nehir hanımlar da oradaymış! Daha dün birbirimizi gördük fakat ben onu özlemişim. Nasılsın Nehircim?"

Ben küfür savururken Rüzgâr ne oluyor dercesine baktı. "Ne dünü? Ne görmesi? Ne diyor bu herif Nehir?" Sinirden dudaklarımı dişledim.

Asil benden önce davrandı."Dün karşılaştık işte Nehirle. Tabi anlaşılan kimse bunu sana anlatma tenezzülünde dahi bulunmamış." Rüzgar bana hayal kırıklığı ile baktı. Keşke söyleseydim diye bile düşündüm.

"Siz dün karşılaştınız ve bana bunu söyleme gereksinimin de bile bulunmadın mı gerçekten Nehir?"dedi sesini yükselterek. Fakat beni kırar diye sakin durmaya çalışıyordu.

"Rüzgâr sen bu haldeyken bir de Asil konusunu açıp kafanı bulandırmak istemedim."dedim. "Lütfen sakin olur musun?"

"Bunu sonra konuşacağız!"dedi telefonda ki kişiye istediğini vermeyerek.

"Rüzgâr mı?"diye sordu Asil alayla benim abi ekini getirmememe vurgu yaparak.
"Anlaşılan yokluğumda çoğu şey değişmiş. En son abi diye peşinde dolanan kıza ne oldu böyle?"

Rüzgâr Ateşi Körüklerse (Mahalle) (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin