(22)
Hayat, insanı öyle bir enkazın altında bırakıyordu ki insanın o enkazdan çıkması maalesef ki her zaman mümkün olamayabiliyordu. Bilmiyorum, ne yapacağımı ilk defa bilmiyorum. Bu enkazın altından sağ mı çıkacağım yoksa ölü mü? Defalarca kendime sordum bunu, sabahı olmayan gecenin ardında öylece kısılıp kalmıştım...
"İnanamıyorum gerçekten ya. Şimdi ciddi ciddi Bursaya mı gidiyorsunuz?" Sanem olanları dinlerken ufak çaplı bir şok geçirmişti. Gerçi olanları Rüzgârdan duyup gelmişti fakat bir de benden detaylı dinleyince abimin arkasından bayağa bir saydırmıştı. Olanlardan sonra bir gün, bir gece, yirmi dört saat geçmiş fakat ben Rüzgârı görmeyi geç odadan dışarı bile atamamıştım dışarı. Bunda abimin etkisi var mıydı? Evet vardı. Yarın için otobüs biletleri bulmuştu. Dalga geçiyor zannetmiştim en başta. Fakat ciddiydi. Ciddiliğini görünce anladım o an bir çıkmaza girdiğimizi. Anneme ve babama hiç bir şey anlatmadı. Sadece Bursaya gitmek istediğini ve kafayı dinlemek istediğini söyleyerek onları geçiştirdi. Ona teşekkür etmeli miyim? Tabiki de hayır. Birde teşekkür mü edecektim beni zorla Bursaya götürüyor diye.
"Evet."diye mırıldandım. "Ciddi ciddi oraya gidiyoruz."
Ellerini saçlarından geçirip yatağımda bağdaş kurduğu bacaklarını yataktan aşağıya sarkıtarak bozdu.
"Ya Suzan teyzeler birşey demedi mi?"
"Abim kafasını dağıtmak istediğini ve beni de yanında götüreceğini söyleyince farklılık olur diye sorgulamadılar pek fazla. Ama abimle aramda her zamankinden farklı bir gerginlik olduğunu anlayınca sormadan da edemediler. Abim birşey olmadığını söyleyip geçiştirdi."
Annemlere gitmek istemediğimi söyleyemedim. Sebebini tahmin etmek zor değildi değil mi? Eğer annem ve babam öğrenirse gerçekten onların tepkisiyle başa çıkamazdım. Annem belki fazla bir tepki vermezdi fakat babam...
Hayır, birini sevmeme karşı çıkmazdı. Keremden anlamıştım bunu... Fakat kızının sevdiği kişi yıllarca oğlu gibi gördüğü kişi ise işler o zaman değişirdi.
"Tam da öğrenmesi gereken zamandı." Sanem sitem edince ona hak vermeden edemedim. Fakat er ya da geç öğrenmesi gerekiyordu ve o gün bu gündü işte.
"Elbet bir gün öğrenecekti. Sonsuza kadar saklayamazdık ya."dediğim de derin nefes verdi.
"Yani illaki öğrenecekti."
Kısa bir sessizlik oldu hayatımı sorgulamama sebep olan o an. Ne olacaktı bu işin sonu? Rüzgârı düşünmeden edemiyordum. Ne yapacaktık?
"Rüzgâr nasıl?"diye sorduğumda Sanem,"Bilmiyorum."diye mırıldandı. "Bursaya gideceğini duyunca hiç bir tepki vermeden evden çıkıp gitti." Yutkunamadım. Böyle olmaması gerekiyordu. Onu bu denli özlememem gerekiyordu. Daha dün görmüştüm onu fakat o kadar özlüyordum ki onu ve kokusunu...
"Sanem ne yapacağım ben? Abim her seferinde Rüzgârla bana engel olacak."dediğim de göz devirdi.
"Hiç bir şey de yapamaz sen hiç merak etme. Bir olur iki olur üçüncü de anlar sizi ayıramayacağından oda vazgeçer."Umarım öyle olurdu. Fakat abimi tanıyordum. İnatçılıkta üzerine kimseyi tanımazdım sanırım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüzgâr Ateşi Körüklerse (Mahalle) (TAMAMLANDI)
Novela Juvenil"Günlerdir beni bana anlatmış. Bana bahsettiği sevdiği o kız benmişim! " Tüm hakları bana aittir... Kapak tasarımı bana aittir. Başlangıç: 24 Mayıs 2021 Rüzgar ateşi körüklerse aşk olur.