(39)
Keyifli okumalar...
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
"Kıçımın üzerine hâlâ oturamıyorum!"
Abim kendi kendine söylenirken camdan dışarı bakıyordum. An itibariyle uçaktaydık. Deli cesaretiydi yaptığımız. Abime uyup Ordu uçağına atlamıştık. Umarım ortalık karışmaz, Öyküyü kimseye birşey olmadan kaçırabilirdik. Eren abi, Oğuz arabayla Orduya bizden bir gün önce gitmişlerdi, bunun sebebi düğün akşamı Öyküyü rahat bir şekilde arabayla izini kaybettirmekti. Aracımız orada hazır olmalıydı.
Sanemle yan yanaydım. Abim ile Rüzgâr bir arkamızda oturuyorlardı. Aslında koltuk numaraları farklıydı. Ben ve Rüzgârın koltuk numaraları yan yana denk gelmişti. Bunu gören Rüzgâr anında Sanem ile yer değiştirmişti. Benimle oturmak istememişti. Bunu görünce kırılan kalbimi asla tarif edemezdim. Tüm enerjim alt üst olmuş, moralim bozulmuştu. Benim yanımda durmaya bile tahammül edemeyen adam, artık emindim ki benden nefret ediyordu.
Rüzgâr put gibi tam arkam da oturuyordu. Hiç bir sesi soluğu çıkmamıştı. Susuyordu. Sadece susuyordu. En çok canımı yakan da buydu.
"Bu kıçla sen kız falan kaçıramazsın." Dedim kendime hakim olamayarak. Aslında arabaya iki kişi daha sığardı fakat abim saatlerce kalçasının üzerinde oturamazdı. Bu nedenle uçakla binip bir kaç saate orada olmak daha mantıklıydı abimin sağlığı için. Rüzgâr için ise uzun yol yasaktı. Ben araba tutuyor diye bahane etmiş uçakla abimlerle gelmek istemiştim. Sanem de uçakla gelmek istemişti. O kadar yol çekmek istememişti.
"Sen konuşma sonner." Diye arka koltuktan sesini duyduğum da sadece göz devirdim. Sanemle göz göze geldiğim de bakışların da gördüğüm belli belirsiz bir huzursuzluk gördüm. "İyi misin?" Diye sordum. Sanki bunu sormamı bekler gibi,"Sana birşey söyleyeceğim." Dedi."Söyle belli ki birşey var." Dedim. Daha ne kadar kötü bir haber alabilirdim bilmiyordum.
"Babannem yengeme birşeyler söylemiş." Derken arkamızda oturan Rüzgâr duymasın diye kulağıma doğru fısıldıyordu.
"Ne gibi birşeyler söylemiş?" Kim bilir ne demişti Nermin cadısı.
"Köyden Rüzgâr abiye kız bulmuş."
Dedikleriyle yutkunmaya çalıştım."Emine teyze ne söylemiş?" Diye sordum.
"Rüzgâr daha hastalığını yeni yeni aştı, evlenmek isteyeceğini sanmıyorum ama bir konuşayım demiş."
"Eee?" Dedim. "Konuşmuş mu?" İçimden birşeyler kopuyordu sanki. Rüzgâr ile başka bir kadını düşünmek bile canımı yakarken görsem kim bilir ne olurdu?
Yutkundu. "Ya da boşver ya sonra diyeyim."
Gözlerim doldu anında."Sanem tahmin ettiğim şey mi?" Derken sesim titriyordu.
"Üzgünüm Nehir." Dediğin de yanağımdan bir damla süzülüverdi. "Hepimizi şaşırtıp tanışma işine sıcak baktığını söyledi." Bu dediği kalbimi delip geçmişti sanki. Hakkıydı. Öğrendiklerinden sonra beni zaten istemezdi. Fakat canım yanıyordu. Bunu duymam hiç iyi olmamıştı.
*
Havalimanından çıktığımız da etraf da göz gezdirmeye başladım. Ordunun havası bir başkaydı. Uçağa bindiğim an huzurlu hissetmiştim. Ankaradan birazcık da olsa uzaklaşmak, bana içten içe huzur getirmişti. Tabi bu mutluluk Sanemin bana uçak da dedikleriyle zehir olmuştu. Neden böyle sınanmak zorundaydım? Bu kadarını haketmiş miydim? Bizimkilerin arabasını gördüğümüz de arabaya yaklamıştık. Direksiyonda yalnızca Eren abiyi gördük. Oğuz Eren abinin arkadaşının evinde olmalıydı. Orduda Eren abinin bir arkadaşı vardı, ve sağolsun bizi bir kaç saatliğine ağırlayacaktı. Eren abinin yanına ön koltuğa âdeta ışınlanan abimle yutkundum. Arkada ki koltuk da üç kişi oturacaktık fakat tek sorunumuz Rüzgâr ile aynı yer de oturacağımdı. Abime kaş göz yapsam da ya anlamadı, ya umursamadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüzgâr Ateşi Körüklerse (Mahalle) (TAMAMLANDI)
Teen Fiction"Günlerdir beni bana anlatmış. Bana bahsettiği sevdiği o kız benmişim! " Tüm hakları bana aittir... Kapak tasarımı bana aittir. Başlangıç: 24 Mayıs 2021 Rüzgar ateşi körüklerse aşk olur.