29.Bölüm

5.5K 236 24
                                    

   

    Zeliha' nın keyfî yerindeydi Nurin hanımın abisi ve ailesi çok kalabalık nerdeyse küçük bir köy kadar ev iç içe oturuyordu.
  
   Her yer çocuk, gelin, kız, genç kaynıyordu hepsi birbirine akraba evliliği yapmışlar yabancı kimseyi almamışlar vermemişler koca bir aşiret olmuşlar. Siirt'ten gelince toprak tutmuş abisi daha genç yaşlarda sahip olmuş bir dünya yere..
   Nurin hanım artık iyice yaşlanmış abisi ile hasret giderdi çok güzel karşıladı halalarını ve çocuklarını ev sahipleri..
    Zeliha ayrı bir ilgi gördü gelinağa diye.
  Zeynel ilk göz ağrısıydı bacılarının kıymetliydi onlarada.
   
  Melek ile gelmişti üç kez yine aynı özeni vermişlerdi baş üstünde tutmuşlardı..
   Mirza, Hüseyin o kadar mutluyduki en az onbeş çocuk vardı yaşıtları doya doya oynadılar üç gündür.
Roza biraz mızmızlandı kalabalığı görünce sonra alıştı Zeliha ya düşmüyordu bile ilgilenen çoktu.
   Zeliha gelini çok beğendi herkes, kızlar
"abide çok şanslı iki hanımıda birbirinden güzel" diye sözler etti hatta.
Diyar mutsuzdu birtek, ilk kez rahat olmalıydı halbuki her geldiğinde gelin için isteyen yakıştıran sözler duymaktan sıkılırdı bu kez tebrikler alıyordu sözlendiği için ama o Ferhat la görüşecekti aklınca, morali bozuk gün sayıyordu dönmek için ama annesine de ağzını açamazdı eğer hanımağa yok deseydi töbe billah gidemezdi.
  Ferhat'a gelin olamazdı sevmiyordu annesi kaynanası kötü biri onlarda bacılarının çocuklarıydı illa bir damar çeker diye düşünüyordu yanılmıyordu da..

Geldi geleli keyifleri iyiydi, yediler içtiler bol bol sohbet muhabbet ettiler.
  Zeliha rahat rahat uyudu hiçbir iş yapmadan dinlediler gelin görümce, Roza nın altına bile hiç bakmadı Zeliş o kadar üstüne iş kalmadı ama aklı gerideydi kocasını özledi her ne kadar araları iyi ve normal olmasada her akşam onu odada görmek güzeldi güven veriyordu kıza.
   Kaynanasının yanından hiç ayrılmadı yinede ne olur ne olmaz kim iyi kötü bilmiyordu laf gelsin istemezdi.
Yatarken bile anası ile yattı.
Çocukları da güvenmedi geceleri yanına yatırdı üç gündür..

Dördüncü gün bir koyun daha kesmişti evin büyük oğlu tam etler doğranırken ikindi üstü Zeynel ağa yetişti.
   Köyün başında tanındı arabası evlere kadar koştu çor çocuk peşinden.
    Zeynel Kirman yaşlı ağalar gibi heybetle indi arabasından evde olan erkekler karşılamaya çıktı oğulları koştu bacaklarına sarıldı, dayı oğulları büyüktü kendinden çocukları bile evliydi hepsinin.
  Eğildi ellerini öptü Zeynel, kardeş gibi sarıldı onlarda keyifleri yerine geldi Zeynel'i görünce.
   
   Büyük avluya geldiler dayı kızları gelinleri de hoşgeldin etti.
   
    Nurin hanım ve Zeliha şaşkındı özellikle Zeliş niye gelmiş diye meraktaydı.
    Anası bekliyordu ama şöyle bir hafta sonra gelir diyordu daha erken davrandı oğlu..

    Anasının elinide öptü sarıldı.

    -Hoşgeldin oğlum dedi kadın hayırıdır iyimi geridekiler ne getirmiş seni buraya erkenden?
    -He iyiler ana dedi
oğlu iyiler Abdo tarlada, bavoda iyi enegilde, çocukları almaya geldim ben sen istersen kal diyerek karısına baktı.

Zeliha sevinmişti kocasını gördüğüne gözlerindeki ışıltı ile hafif bir tebessüm etti
-hoşgelmişsin ağam dedi sessizce.

  -Hoşgördük Zeliha sağol dedi adam ağırdı duruşu sözleri selamı bile ama belliydi gözlerinden içindeki adını koymadığı his karısını görünce geçmişti.
   Diyar
- abi vallahi iyi etmişsin hoşgeldin dedi sevinerek kendi de dönecekti aklı sıra.
    Salona geçti erkekler ve yaşını almış kadınlar sohbet ettiler.
Yemekler pişti akşama yakın.

Zeliha ile Zeynel ağa hiç yan yana gelemedi.

    Roza babasında durmadı varsa yoksa annesini istiyordu.
   
   Zeynel içinden keşke çocukları göndermeseydim ikinci gün gelir alırdım durmazlar ağladılar derdim diye düşündü sonra kendi kendine sordu ne seni Zeliha ya çeken böyle sevgimi?

ZELİHA      (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin