16.Bölüm (Gelin)

5.1K 238 12
                                    

    Yarın gelin olacaktı Zeliha.

Son üç gündür toplasan altı saat uyuyamamıştı çok heyecanlı tedirgin gibiydi, sanki kalbi uçtu uçacak içi pır pır, anlam veremiyordu bu duruma ama evli arkadaşları böyle tarif etmişti değilmi son günleri bir tuhaf oluyor insan demişlerdi.
    
   Sabah erkenden kalktı son gün.
Aynaya baktı
  " Zeliha dedi kendine ne oluyor ne bu hal yüzün solmuş uykusuzluktan, rengin atmış ne derdin senin, normal evlenmiyorsun birde severek isteyerek varsan kalbin duracakmış desene"  diye göz kırptı aynaya
  " ama iyisin güzlesin dediğime bakma sen, için güzel olsun yorgunluğun geçer " dedi.

Annesi sadece Zeliha'nın kullanacağı kocaman dört bohça hazırlamıştı.Tarağından tutta yün çoraplarına, kışlıklarından, örtülerine kadar saçı için karanfilli zeytinyağı kınası bile vardı bohçada..
   İçli dışlı ne gerekse hazırdı. 10 günde ne çok şey dikmişti arkadaşları ile birlikte hele Nurin hanımın getirdiği kumaşlarıda bitirmek için sabahlara kadar dikiş diktiler neredeyse.
    Bir dünya çeyiz oldu odasında.
  Gideceği yere verilecek hediyeleri de hazırdı eltisine,görümcesine,kayananasına özel hediyeler yapmıştı Fatma kadın, yıllardır biriktirdiği alıp kızına diye kaldırdığı herşey elinden tutmuştu bugün....
   Elif gelininede içi dolu dolu bir bohça vermişti
    "hakkını helal et kızım beni ele baktırmadın yüzümü yaktırmadın yıllardır
Allah sana cennet bağışlasın.On gündür yardımcısın burda yoruldun, hizmet ettin gelenime gidenime, hastayken baktın bana sağol yavrum" dedi.

Gelini utandı.
  "  ana böyle konuşma sen Ali'nin olduğu kadar benim de anamsın dört atanın hakkı tektir derler helal olsun "dedi çok sevindi hediyeler için elini öptü kayın annesinin...

Herkes kalktı sabah çayı içildi, baba Mehmet bey ve Ali bahçede kazanları kurdu.Dün kesilen koyunu yemeklik etmişlerdi el elden komşu Ferhat ve oğluda yardım etti herşeylerine severlerdi komşularını, kazanlara doldurdular sabahtan, hafif ateşte ağırca pişmeye kondu etler...

"Son günün artık Zeliha " dedi yengesi
  " baba evi tatlıdır gülüm yattığın yatak bile gözünde tüter iyi uyu bu gece"

" Hiç bir iş yapmayacaksın güzelce yıkan aklan paklan saçını başını tara otur yarın ağan gelsin başın dik yüzün ak çık evinden hepte mutlu ol" diyerek sarıldı kıza,

Zeliha "olurmu yenge bir sürü iş var nasıl otururum bulaşık bari yıkayım ne olacak" diye mutfağa girdi birlikte topladılar etrafı, ev temizlendi, hazırlandı tüm eksikler  kız arkadaşları da gelmişti öğle olmadan herşey bitti el çok olunca.
Yemekler de yapıldı.
Yarın ki gelin yemeği ne pilav yapmak kaldı tek.İkindi sonrası
kızlar Zeliha yı salona ortaya oturttu ellerine kınalar vurdu şarkılar maniler türküler söyledi eğlendiler,köyden hanımlarda gelmişti çaylar, çerezler  yendi, köfte yoğurdular..  Zeliha biraz utandı babasıgilden, birde Zeynel ağa aklına gelince suçlu gibi hissetti, ayıp olur duyarlarsa onların gencecik gelini ölmüş ben hem evlenirim yerine hemde böyle diye...
  Akşam üstü gitti misafirler..
  Gece oldu yengesi yanına geldi çocuklarını uyutup.
- Zeliş hadi avludan sıcak su çekelim banyo yap canım sabaha vaktimiz olmaz gelen çok olur yıkan şimdiden.
- Yenge çok sıcak hava yine aynı olurum sabah yaparım.

- yani işte anladın gülüm aklan temizlen artık evli bir  kadın olacaksın dikkat et üstüne başına diye güldü genç kadın.

- Yengeee sende başlama kızlar beynimi yedi zaten  şöyle böyle şu bu,hele o Zülal var ya evleneli 5 ay oldu dinlesem herşeyi dökecek deli ya ayıp günah evli olunca utanılmazmış, ben toymuşumda adam herşeyi bilirmiş üç çocuğu varmışta, birde bu köye yaşlı başlı lafını kim çıkardıysa okadarda değil yani
dedi.

ZELİHA      (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin