18.Bölüm(Zor günler)

5.2K 236 16
                                    

Zeliha dama çıktı kendine şahin gibi bakan Zeynel ağayı geride bırakıp.

  Köşede duran süpürgeyi eline aldı hırsa geldi öyle bir iş yaptı ki, damdan beri tüm avluyu süpürdü. Diyar konuşmak istedi ama Zeliha
  " iyiyim ben Diyar bu hayatı ben istedim abinde haklı" dedi sadece.

    Akşam vakti çökmeden işleri bitiren
kızlar mutfakta buluştu.
Hazal ene namaz sonrası çoktaan uyumuştu.
Çay demlediler siniyi doldurdular, dama çıkıp tahtta bir güzel dinlenip yorgunluk attılar.
    Diyar Zeliha'ya takıldı yeni gelin diye Zeliha, Emine'ye
"açıl artık sevdiğine bak bana ne mutlu gelinim sende gelin ol"  diye güldü ağlanacak haline..

  Dam serinledi muhabbet faslı bitti, tahttaki yatakları açtılar yanyana uyudular.
  Ezan sesine uyandı  Zeliha.
  Erken kalk demişti kaynanası aşağı odasına indi, evden çıt ses yoktu üstünü başını değiştirdi namazını kıldı tandıra gitti yakmaya çalıştı ama yapamadı uğraştı olmadı onların köyünde tandır işi yoktu bilmezdi.

Hazal ene geldi başında hamur leğeni ile  
" Zeliha benden de mi erken kalktın kızım yatsaydın sona doğru çağırırdım yoruldunuz zaten"  dedi

"Yok ene uyandım ben hem Nurin teyze tandır öğren dedi ya yatarsam olmaz şimdi yakamadım zaten söndü ateş" diye
Öğretti Hazal kadın nasıl ateş yakılır, ekmek açılır, ocağa vurulur gösterdi ama
"bakmakla olmaz gele gide el vura öğrenecen yavrum" dedi.
  
   Vakit kuşluğa yakınken Emine de mutfaktaydı sinileri hazırladı sofrayı serdi salona, ekmekleri de getirdi Zeliha, herşey hazırdı .
Hasan ağa ve Nurin hanım salona geldi oturdular.
"Zeliha git  gelmeyenlere haber ver"dedi kaynanası. Hemen gitti Zeliha, Diyarı kaldırdı damda mışıl mışıl uyuyordu güneşten bile rahatsız olmamış felekten bir uyku sabahı çalmıştı sonunda, herşey hazır olunca kalkacaktı.
Meryemin odasınıda tıkladı
" çay hazır" dedi.
Abidin "sağol buke "geliriz hemen diye seslendi.

  Sıra Zeynel ağanın odadaydı ama cesaret edemedi tıklatmaya, çocukların seside gelmiyordu tam geri döndü gidecekken kapı açıldı.Zeynel ağa uyku mahmuru dağınık saçları ile karşısındaydı genç kızın.
Zeliha da bir çalkalanma oldu kalbi hopladı korkmuşmuydu ne?

-Hayırdır sabah sabah utanmadan kapımı mı bekliyorsun çekil önümden dedi nemrut gibi adam.

Zeliha şaşırdı örtüsünü düzeltti adamın akşamki sözleri aklına geldi dikleştirdi başını.
  
  - Neyim var utanacak? hem niye bekleyecekmişim kapını Zeynel ağa, çaya çağır dedi Nurin teyze ondan geldim çocuklarda acıktı geceden beri Roza dayanmaz.  diye dik dik cevap verdi Zelis, kendine söz vermişti  güçlü duracağım diye.

  Zeynel ağa sert bir bakış attı kızın kahverengi gözlerine.
- Gelme sen çağırmaya falan bırak çocuklarımıda bakıyom ben, sana mı düşmüş aç tok? Dedi kocası!

Ders veriyordu kendine göre, istenmediği yerde  durmasın gitsin istiyordu.

  Genç kız başka konuşmadı, yere bakarak salona girdi oturdu sofranın alt ucuna.

Abidin, abisini duydu.
Meryem'den önce çıktı odaları ayıran banyo koridoruna tuttu abisini kolundan

- Abi yapma kızın daha ilk günleri üstüne varma o çocukları çok seviyor bırak ilgilensin senin içinde iyi olur çocuklar içinde.
Dedi.

- İstemem bıra istemem bakmasın bağlanmasın çocuklarım hele Roza anası bilmesin onu,yarın birgün gider, yine olan çocuklarıma olur, Abdo toplayamam bu sefer diye derdini anlattı Zeynel ağa.

- Gitmez abi gitmeyecek Zeliha,sen ne dersen de kararlı geldi o sana rağmen evlendi seninle gitmez evet doğru ha  iyi ana olur Roza'yada rahat bırak abi dedi..

ZELİHA      (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin