8.Bölüm

5.5K 269 4
                                    

Kahvaltılar edildi büyükler kahve içmeye avludaki çardağa geçti.
"gel Hazal gel"
dedi Nurin hanım,
" bir kahve içelim kızlar toplar oraları gel Emine yede söyle 3 kahve yapsın bize" dedi evin hanimi...

Meryem kocasını geçirdi avlu kapısından .
"Urfa'ya gidecem bugün, ne getireyim paşama" dedi Abidin.
Ahmet "küs sana, Roşaya al" dedi dönmeyen dili ile.
Meryem bir tane vurdu kucağındaki çocuğun poposuna,
" seni yaramaz, Roza kardeşin senin, bebiş daha ne yapsın kucağımda durur. Hele bak abilerin gelmez o kadar sende abisin kuzum hepinizi çok seviyoz biz" diye öptü oğlunu.
Abidin burnunu sıktı oğlunun gulümsedi " kiskanc gura kime benzemisse toprak basima "
Dedi agzini eğip bükerek.
  Amaci Meryem ile dalga geçmekti kadınların lafiydi çünkü bu.
Meryem güldü geriye bakmayida ihmal etmedi cardakdakiler görürmü diye,
" wiii toprak ayağında dursun Abdo,alay etme" dedi karısı elini omzuna vurdu adamın.
"ne alırsan 4 tane al canemın birde mama varmış bulursan getirsene ilaçcılarda satılıyomuş toz gibi, Zeynel ağam sormuş yok demişler geçen.Başkada birşey yok"diye ekledi.

Anlından öptü kocası" evim ocağım sana emanet gülüm akşama görüşürüz "diye çıktı..

Emine kahve yaptı ve mutfağı toparladı.
  Zeliha da yardım etti. Salona gitti Diyar yerlerde yatıyor çocuklar başında. Roza kenarda minderde elleriyle oynuyor sevimli sevimli.Bebeği kucakladı
"Diyar napıyon ne bu halin "dedi gülerek,
"kız iyiki geldin yüreğime geldi peynirler zeytinler mahvetti bu kuduruklar beni" diyerek kalktı
" al sen uğraş azda "diye koşarak kaçtı odasına..

Zeliha' dan çekindi biraz Mirza,diğer çocuklara göre daha büyük aklı yetiyor yabancı olduğunu biliyordu.       

Hüseyin, yavaşça gitti oturdu yanina genc kızın kucağındaki Rozayı öpmeye çalıştı kafasını acıttı biraz, ağladı bebek
"şişşt şişşşt yok yok miniğim abisi sevmiş geçti "dedi Zeliş,
sarıldı kıza.
Hüseyin'in de başını okşadı
"biraz daha yavaş ol olurmu canım çok küçük kardeşin, daha dikkat etmemiz gerek değilmi abisi "
dedi Mirza ya bakarak.
"Evet "dedi Mirza
"Annem bana dedi kardeşlerine iyi bak diye, ben iyi bakarım" dedi.
Sanki koca adam olmuş gibi dikleştirdi başını.
"Sen yabancısın babam yabıncıların yanında durmayın der onlarla konuşmayın, sen niye kardeşimi aldın Hüseyini de öptün gördüm "dedi sesi kırgındı.
Afalladı Zeliha.
"haklısın Mirza, ben yabancıyım doğru ama dün geldim ya hani misafirim dedim tanıştık ya hani akşam.Nenen bakabilrisin çocuklara oyunlar oyna istersen dedi hatırladınmı? sana yat üşüme demiştim ben,yabanciliğim geçti he biraz, o yüzden kucağıma aldım sevdim kardeşlerini sende gelmek istermisin yanima" diye sordu.

Mirza;
"babam kızar ama sana izin al ondan annem olsa birşey demezdi"
diye ağlar gibi oldu
"biliyormusun annem hiç gelmeyecek çok güzel bir şehre gitmiş, çok güzelmiş orası bizde gidecekmişiz vakti gelince öyle diyor babam "dedi.

Zeliha ici aciyarak dinledi
"evet duydum" diyebildi sadece sessizce..
"Mirza kaç yaşındasın" dedi konuyu değiştirmek için.
Alti dedi çocuk
" büyüdüm ben artık çok abi oldum Hüseyin,Ahmet,Roza çok kardeşim var benim "dedi tatlı tatlı.

"Hemde çok büyümüşsün yakışıklı abi "dedi genç kız. Muhabbet ettiler ama
Hiç yaklaşmadı Mirza uzaktan konuştu tedirgin gibi.
Meryem geldi az sonra
"Zeliha canım çocuklar sana mı kaldı durdularmı? Kız bir kahve içtim avluda hemen kaçmış Diyar hanım misafire çocuk bırakıp, deli kız "diye söylendi..

"Yok abla ben severim çocukları sıkıntı değil bana abiminde var iki tane küçükler di bakardım merkezde biraz kalmıştım o zamanlar alışkınım yani" diye cevapladı içtenlikle.

" İyi ozaman.İnanki kolay değil çocuk büyütmek meydana getirmek.Ahmet artık sıkıntı çıkarıyor bana hep ağlıyor kıskanıyormu ne Rozayı bilmem önce uslu bir bebekti ne oldu buna, hey Allah ım "diye gıdıkladı oğlunu,Hüseyin geldi yengesine çıktı öbür koluna, Ahmet Hüseyine el uzattı oynamaya başladı Mirza hâlâ uzaktan bakıyordu,
'gelsene yengenin aslanı niye orda durun "dedi Meryem.
Yaklaştı biraz çocuk" yenge dedi bu abla Rozayı seviyor Hüseyini de öptü babam kızar ona "dedi..
Güldürdü yengesini
" he oğlum kızar baban ya kızdırmayalım demi çok fena oluyor baban sinirlenince "dedi..
"Ama bak Zeliha ablandan çekinme o yabancı değil dışarda ki biri değil deden getirdi onu akrabasıymış hem nasıl güzel baksana up uzun belikleri var saklamış onları bul istersen,saklambaç da oynuyormuş, taş kırmaca da bilirmiş, terlik saklamada ustaymış kimse bulamazmış" dedi gülerek.
Zeliha da başını salladı" evet canım oynayabiliriz istersen "dedi.
Mirza sevindi "gerçek mi yenge izin verdinmi? halama kızıyodun bırak çocukları kudurtma diye"
"halan kendi kuduruk sizden fena yenge canı, ben ona kızıyom Zeliha abalaya kızmam akıllı o sen oyna tamam mı? " dedi.
"Tamam yenge" dedi çocuk sevinçle.
" hadi oynayalım ozman Zeliha abla ebesin Ahmet de sesçi Rozayı al yenge bizde Hüsoyla kaçalım" dedi koşmaya başladı hemen.

ZELİHA      (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin