42.Bölüm

3.4K 195 24
                                    

Hasan ağa alttan alttan baktı oğluna.
Bir zamanlar Zeliha geri gitsin diye elinden geleni yapan o değilmiş gibi şimdi sinirden deli olmuş görünüyordu.

" ne dedin öğretmen " dedi Zeynel ağa sesi katı ve netti.
Ahh ah ayakta olacaktı ki haddini bildirecekti bu saman kağıdına.

" Derim ki Zeliha hanım ile görüşebilirmiyim okul için" ki

Hasan ağa sadece dinliyordu şuan, oğlunun bu halleri pek hoşuna gitmişti.
Zeynel hafifi uzanır oturma şeklinde zaten sırtıda ağrıyordu daha bir rahatsiz oldu.
  " Senin okulundan bize ne zaten tatil olmuşsunuz git kendin topla okut çocukları Zeliha senle görüşemez buraya kadar gelipte zahmet etme daha " dedi.

Öğretmen bir duraksadı o da yabancısı değildi bu toprakların örf adet ne ise iyi biliyordu ve yine Hasan ağayi muhattap alarak " ben ters birşey demedim Hasan ağa, siz köyün büyüğüsunuz sözünüz geçer kadınlar ile konuşursa Zeliha hanım çocuklar için iyi olur" dedi yandan bir bakışta Zeynel ağaya attı öfkesi gözünden okunuyordu adamin.
" Anlamadın sen beni öğretmen Zeliha benim karım kimseyle de görüşemez bitti hadi vaktin hayır olsun " dedi ve öğretmen ayaklandı.
Hasan ağa peşine çıktı Mirza da yanındaydı ve çocuk kendini kötü hissetti biraz gerginlik olunca.
Tam o sırada da elinde ikram tepsisi ile Zeliha göründü kapıda başı yerde hoşgelmissiniz öğretmen bey dedi seside içerden duyuldu.
Zeynel sert bir üslup ile " Zelihaaa " diye seslendi.
Zeliha anlamaz gözler ile kayınbabasina baktı başı ile  içeriyi gösterdi adamcağız Zeynel bir ateş topuydu artık.
" Oğlum, ben gerekeni yaparım inşallah gelir çocuklar okula kusura bakma bizim şimdi derdimiz dağdır " diyerek kısa bir açıklama yaptı öğretmene.
" Yok Hasan ağa sorun değil tabiki ben sizi anlarım tekrar geçmiş olsun " dedi ama gözüde Zeliş' e bir kaymadi değil merkata etmişti açıkçası Mirza okadar bahsedince...

Zeliha odaya girdi elindeki tepsiyi kenara indirip " ne oldu ağam hayırdır sesindeb ses gelir gene bavo var ayıptır " dedi yanına oturdu kocasının.
  ' Zeliha sen niye çıktın bu tarafa  öğretmen buradayken, birde senle görüşmek istermiş puşt utanmasa daha oturacakti  " diye öfke ile soludu ve Mirzaa buraya gel diye bağırdı.

" Zeynel hiç oldumu böyle demen öğretmen o, hemde çocukların hepsinin he doğru biz hastayken çocuklarla ilgilenmiş sağolsun hatta haber saldi ama gidemedim ben hem sen yatardın hemde ha böyle bir delleniyon sanki dünya yıkılmış" diye nazikçe konuştu Zeliş.

" ya ne edecektim Zeliha xanim, gorusemez senle falan konuşacak birşeyi varsa benle konusur birdahada görünmeyecen ona" dedi ve Mirza geldi.
" Mirza sen o kemiksiz öğretmene ne dedin Zeliha ablan için"
Çocuk şaşkın
" Ne baba, bişey dememişim"
" Nasıl demedin adam Zeliha ya abla dediğini bilir"
" Abla diyom ya baba,  he bilir "
" Eee başka ne bilir kardeşin olacağını da bilirmi"
" Yok baba demedim ben, Zeliha abla kimseye deme baban hasta dedi hem öğretmenim iyidir " dedi masumca.
" Hah bak Zeliha xanim adam seni bekar sanıyor" dedi Zeynel ağa.
Zeliha gözlerini kocaman açtı,
" Wilii toprak başıma daha neler sus sus senin hırsın aklına değdi, sağır sultan bile bilir benim kimin karisi olduğumu hem oğlanın yanında deme şöyle şeyler " dedi utanmışti..
Mirza bir kahkaha patlattı " aynı nenem gibi konuştun Zeliha abla " dedi güldürdü ablasını ama babası kızdı.
" Gülme lan gırtik, git söyle şimdi o saman kağıdına kardeşim olacak de " diyerek gönderdi oğlunu Hasan ağa da içeri dönmeyince
  " kapıyı az yit de yanıma otur Zeliha "dedi karısına..
  Zeliha uydu kocasının sözüne.
  " Buyur ağam ne seni daraltan diline vurdu bu hal " dedi elini dizine koydu adamın.
Kıskanılmakta güzeldi Allah var yüzünde hoş bir gülümseme de oluştu.
  Zeynel ağa derin derin baktı karısının kahve gözlerine.
" Derdim de bu işte Zeliha, şu gözlerde gördüğüm sevgiyi kaybederim diye ödüm kopuyor"

ZELİHA      (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin