44.Bölüm

3.4K 207 62
                                    

  Zeliş elindeki boşalan çay bardağına yenisini doldurmak istedi elini yere attı ayağa yekinecekti ki yarıda kaldı vücudu,  altına kaçırdı sandı utandı karşındaki eltisine baktı utançla,  bebek dün geceden beri aşağı baskı yapiyordu tutamıyordu zaten geceden de iki üç kez alt içligini değişmişti.
Meryem farketti " kız ne oldu Zeliha" diye fırladı yerinden tuttu eltisini.
  " Abla ben şey ettim herhalde" dedi Zeliha Nurin hanım anladi da kalktı seri bir hareketle kolundan destek verdi tuttuğu gibi odasına götürdüler Zeliha'yı usulca yatağa yatırdı kaynanasi elini tuttu başından öptü " Allah büyük sağ selâmet kurtul yavrum doğum gelmiş " dedi...

Zeliha öyle sakindi ki sanki doğum yapacak olan kendi değildi.O, kocasını bekliyordu dört gözle şuan gelemezdi bebek önce Zeynel gelecekti.

Kısa bir zaman sonra herkes geldi eve Emine hâl etti haber işlerini
  Her kafadan bir ses çıkıyordu çünkü Zeliş zorlu bir gebelik geçirmişti korku vardı herkeste,  doktor kimsenin aklına dahi gelemedi köyde böyle bir olay yoktu ki kadınlar evde ebe ile büyükler ile doğum yapardı genelde çok çok hasta olacaktin ki doktor yüzü görecektin..

Meryem eltisinin ıslak çamaşırlarini çıkardi hemen,  temiz uzun içligini giydirdi,   hava serinceydi ama sobalar kurulmamişti daha üstünü örttü kalin battaniye gibi bir örtü ile doğum yapan kadın üşümemeliydi.

  Diyar anasının talimatı ile koca bir tas şire getirdi içirdi Zeliş'e.
Doğum olana kadar ve sonrası ılık şekerli içecekler içmek gerekti..
  Ebe sordu
" Gelin xanim sancin var?"
" Yok, belim ağrıyor" dedi Zeliha.
Meryem " ana suyu geldi ya bebek nasıl dayanır sancısı yok" dedi haklıydı.
Ebe " Nurin xanim, geceye anca gelirse kapalı daha yolu " dedi Zeliş'i muayne ederek..
Öğle ezanı okundu kadınlar birer ikişer namaz kıldı.
Gelen misafirlere çay yemek ikramlar yapıldı Emine ve Diyar dur bilmeden dönüyordu evin içinde doğum değilde bayram ziyareti gibiydi evin hali.
Meryem ikizleri de aldı odaya emzirdi uyuttu Nurin ana, ebe ve Hazal kadın biran ayrılmadı Zeliha'nin başından.
  Biraz daha vakit geçti ve Zeliş yattığı yerde daldığı hafif uykudan bir sancı ile uyandı beli kopuyor gibi oldu. Gözünü açtı.
" Ana anaa , ablaa sancı bu mu abla beliiim ah beliiim " diye inledi elini belinin altina yiterek. Yer minderlerinde oturan üç kadında panikle koştu başına hamile kadının.
"Zeliş sakin ol canom yok daha bu sancı değil nefes al geçecek bana bak hele bak gözünü aç derin nefes al dedi " eltisi ve bir dk sürmedi bile geçti ağrı ebe tekrar baktı süreç başlamıştı.
  O sırada Meryem kaynanasina " ana ilçeye gitmek gerek doktor baksın bu kıza düştü ya belki belinden ağrı oluyor suyuda geldi yazık bebeyede,  ilk sancı böyle vurmaz ben ikizlerde bile böyle inlemedim sen ebeyi boşver ana ben giderim Zeliha'yla Diyar da gelsin babamla gidek hemen,  hem ağam da dedi ya Zeliha hastanede doğuracak diye  " dedi nihayet mantıklı aklı başında düşünen oldu evde..
  Nurin ana elini başına vurdu yumruk yapıp " ah ah benim aklıma toprak başıma dünden akıl etmedik Hazal Hazal biz bunu hiçe yaşamışız hadi hadi  eşyaları koyun hazır edin, Diyaaar Emineee"  diye kapıyı açıp seslendi yaşlı kadın geç gelen akılla
Ömer'e haber edildi işe koşulan arabayla gideceklerdi.
    Meryem ve kızlar hazırladı hemen bohçayi, bebegin sarilacagi örtüler falan ne gerekse alındı.
Zeliha ben doktora gitmek istemiyom dediyse de kaynanasina dinletemedi ve apar topar yola çıktılar.
Hasan ağa arabayı sürmeyi bilmiyordu öne Ömer'in yanına oturdu.
Zeliş hafif uzanır şekilde yanında ebe karı zar zor sığdı Nurin hanım açık kasaya bindi üstüne battaniye atıp.
  Hasan ağa sen öne otur dedi ama kadın istemedi.
Meryem ve Diyar bebekliydi zaten gelemezlerdi öyle de oldu..
 
Biraz gittikten sonra Zeliş' e hafiften bir sancı daha vurdu ses de edemedi önde kayınbabası ve elin adamı, midesi bulandı örtüsünü zor yetiştirdi ağzına battı üstü başı ne var ne yoksa çıktı dışına..
  Ebe karnını yokladı iyiden iyiye inmişti aşağıya "inşallah yolda doğmaz " dedi içinden bir yandan da Zeliş'in elini tutuyordu.Melek gelinde de bu olayları yaşamamışti aynı ebe günlerce yattığı yataklardan kalkamamisti gencecik gelin öldü hemde ağa kapısinda korkusundan aklından olacaktı da Hasan ağa olsun Nurin hanım olsun cezayı ona kesmemisti hatta oğulları Zeynel'in acı dolu sözlerine karşı bile durmuşlardi.Sucu yoktu yaşlı ebenin de ama şimdi yine korkmaya başladi ya Zeliha da......Surekli dua etti *Allah'ım selâmet ver bu kadına* diye..

ZELİHA      (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin