İyi okumalar..Mevsimler değişti.
Ölümler doğumlarla buluştu.
Gidenler yerini gelenlere bıraktı.
Yıllar yıllar geçti Zeliha ve Zeynel ağa'nin hayatında.
Yine bir bahar mevsimiydi ve Zeliha bu bahar aylarını hep korkuyla geçirmişti, çünkü başına ne gelmişse hep kara kış bitince olmaz dediği zamanda baharda gelmişti....
Mirza;
Merhametli olduğu kadar sert mizaçlı.
Kaya gibi görüntüsünde pamuk gibi bir yürek bulunduran genç adam, geldi çardakta oturan onu en iyi anlayan ve tanıyan kadının yanına ilk kez abla demedi" Ana " dedi Zeliha'nin dizinin dibine oturarak..
Zeliha ağlamak isteyen gözlerine inat gülerek sarıldi doğurmadiği ama öz be öz oğlu olan kendi büyüttüğü iyisi kötüsü deli dolu huyları varı yoğu herşeyi ile kabulü olan Mirza'ya...
" Wiii ana diyen dile gurban o çakmak gibi bakan göze gurban ana ölsün sana, seni verene söyle başım üstünesin " diye içten bir dil döktü gence.
Gülümsedi Mirza sevilmenin ne olduğunu ona ve kardeşlerine etiğine kemiğine kadar hissettiren kadına.
Neler neler yaşadılar yıllardır bu taş evde ne anılar birikti, ocakları kalabalıktı sıkıntılı zamanlarda oldu ama herkes birbirini sevdi saydı Kirman'lar da.....
Mirza derin bir nefes çekti ciğerlerine
" Ana ben alamam o kızı, Berivan'ı sevdim ben" dedi umutuszca...Zeliha'nin yüreği kor oldu birkez daha...
Biliyorlardı bir kızı sevdiğini hatta yengesi Meryem Ahmet'i deşmiş öğrenmişti bile Berivan olduğunu ama genç adam ilk kez dile getirmişti.
Zeynel ağa kesinlikle istemedi duyunca Berivan'i ve sessiz sedasız en yakın arkadaşının kızına, Mirza için talip olarak bombayı bıraktı ortaya, hemde her konuda en ufak ayrıntıya kadar haberi olan karısı Zeliha'ya bile doğru düzgün bahsetmeden...
Eğer ki bilse kıyamazdi kadın çocuklara ve onların dediklerini yapardı biliyordu.
Bu kez Zeynel Ağa'nın istediği olacaktı haklıydı çünkü...Ne demeliydi şimdi gözünün içine bakan Mirza'ya.
Elini oğlunun dizine koydu..
" Baban canemin söz vermiş " dedi kederli bir ses ve endişeli bir yüz ifadesi ile baktı gencin gözlerine " senin için ölürüm başımi veririm Mirza ama babanın başını da eğemem bu namus sözüdür o kızın da günahı yok adı gelmiş bir kere büyüklerin içine ayıptır dönmez baban" dedi.
" Zeliha abla, ben sana yıllardır abla dedim ama sen anami aratmadın yaşın analık değil diye belki, belkide öyle alışmadık en baştan ama senin hakkın ana" dedi sesi titriyordu Mirza'nin.
" Bu güne kadar bize olan ne varsa senin dediğin oldu bavo yine döner sözünden sen istersen bir kez bile görmediğim birini eş al der olmaz kendi başına geleni bana da yaptı" diyerek derdini döktü anasına genç adam...
Sonuç olarak ise babasının dediği oldu ve bir hafta süren düğün dernek ile
Mirza ve Zilan evlendi.
Mirza herşeye rağmen kalbine gömdü sevdiğini çok sıkıntı yaşadı ama bir olan sözü iki etmedi kalbi paramparça olsada sözü başındaydı babasının....Mirza babasından daha beterdi ama inatçılıkta ve malesefki Zilan üzülen taraf olacaktı bu yükü sırtlanan da tıpkı Zeliha gibi Zilan'dı.
Kaynana toprağında şekil alacaktı Zilan ama daha çok yanan ve acıtan toprakta...Zeynel ağa kararından asla vazgeçmedi.
" Ağam yapmasak mı Mirza çok üzgün hiç istemiyor yazık ikisine de bizim yaşadığımızı onlar yaşamasın " demişti Zeliha.
" Ne varmış bizim yaşadığımızda, sen hoplaya zıplaya gelmedin de sanki bana le Zilho xanim, söyletme şimdi nasıl allemi gallemi edip aklımı aldığını senle Meryem xanim bu işe de el atın bir gör nasıl mutlu olur o ikisi, Zilan'a da sahip çık bizim eşeğin oğlu ezmesin, ha unuttuk dersen akşama kadar yan bağına yatan şu akıl mollan anana sor, doğru kızı sevseydi bitti " dedi Nurin hanımı göstererek hem gülen hem ciddi bir sesle Zeynel ağa,
birdaha da konusunu açtırmadı.
Bu muhabbetten on gün kadar sonra başladı olması gereken merasimler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZELİHA (Tamamlandı)
Ficción GeneralHerşey Zeliha'nın verdiği bir karar ile başladı.. Zeliha hem ağlar hem güler hem neşelidir hem kederli.. Zeliha umut olur Zeynel'e.. Gerçek hayattan kesitler ile kurgulanmış bir hikaye.. Genç bir kız Zeliha. Anne Evlat Kadın ...