Zeliha koştu avluya açılan, kapıyı açtı.
Gelen eski muhtar ve karısı Emine idi.
" hoşgeldiniz buyrun Emine yenge" dedi içeri davet etti misafirleri.Annesi salonda oturmuş patik örüyordu 5 şişle.Zeliha çok severdi kışları soğukta örgü çorap iyi olurdu.
Misafirleri görünce ayağa kalktı kadın bacaklarının ağrısından zor hareket ediyordu." Gizim babana da sesleniver gelsin" dedi..
Zeliha avludan seslendi bahçedeki babasına, geldi adam oturdular hava ılık bahar havası camlar açıktı içeride güzel bir çiçek kokusu vardı.Emine kadın etrafı süzdü tertemizdi ev eşyalar eski olsa da herşey temiz ve ferahtı camlar mavi, duvarlar yeni kireçle badanalanmış salonda 3 sedir bir soba, iki tane de ağaçtan yapılmış sehpa vardı.
Muhtar havadan sudan muhabbet etti.
Mehmet beyin halini hatrını sordu işler güçler konuşuldu asıl meseleye gelindi nihayet
" Mehmet gardaşım bizim gelme sebebimiz "diyince annesi ve babası anladı hayırlı bir iş için geldiklerini muhtarın öğretmen oğlu vardı iyice bir çocuktu merkezde görev yapardı dürüst namuslu idi.sevindiler içten içe belki buna "he "der Zeliha kız diye umut ettiler..
Muhtar derin bir nefes aldı söze başladı " kızınızı tanırız sizide çok iyi biliriz iyi insanlarsınız Zeliha da artık yuva kursun ev bulsun çor çocuk görsün"
"olan olmuş herşeyin bir dengi var kızınızı gardaşım Halil e uygun gördük "deyince annesi Fatma kadınin yüreği ah etti babası şaşırdı.
"Halil mi "dedi.
"Halil ya" dedi muhtar."Karısı ölmüştür çocuklarda epey büyüdü yarın birgün evlenir münasiptir Zeliha ya iyi adamdır Halil" diyerek pekiştirdi aklındakini.
Mehmet bey sinirlendi "sen ne den mıhtar kızım daha 21 yasında gençliğin başında senin gardaşın 50 ye yakın hiç olurmu ayıp değilmi böyle nasıl düşünürsüüz?"
Emine kadın atıldı lafa
"öylede Zeliha için güveni yok belki dul deyiler kimseye varmaz kimseyi istemez kız ne durur 20olmuş kalmış kıyıda" diyerek burnunu kaldırdı.Annesi de sinirlendi Zeliha' nın
" daha diyeceniz yosa uğurlar ola mıhtar efendi size verilecek kız yok"
diye kovdu evden bir nevi.
Mutfaktaki kızını da seslendi
" yapma çay may bu densizlere "dedi.
Zeliha anlam veremedi
"ne cabuk kalktılar ana ben çay yapıyodum ikram çıkaraydım" dedi annesi "boşver guzum gitsinler"
Zeliha durmadı öğrenmek istedi ne olduğunu babasıda çıkmıştı peşlerinden hemen.Anlattı annesi tüm konuşmayı çok şaşırdı Zeliha "nasıl böyle konuşurlar ana hakkımda dün gördüm Esma yı duysa derdi bana, bisey demedi kızlar falan ne kötülüğüm var bu köylüye insan hiçmi korkmaz Allah tan iftira atarken. Ne demek kendime güveni yok ben ne yaptığını bilmeyen ahlaksızmıyım sevdiğim olsa zaten giderim gelse istese, yok ben sizin yanınızda durmak istiyom sana destek olmak istiyom evlilik vakti gelince olur napalım yolsuz mu oluyo öyle olunca" dedi uzuldu annesi fazla canini sıkmasin diye
" çokta umursamıyom ana çay demleyim 2 de küp şeker içelim herkes ne derse desin ben kendimi bilirim herkesede gendi günahı yeter" diyerek mahzunca ayaklanadurdu, içi Başka diyordu şuan ama elinden de bisey gelemezdi kimin ağzını kapatacakti.
"Doğrusun gızım doğru benimde heç umrumda deeldir o ne deyik bu ne deyik genede seni eversem rahata ererim inşallah eyi insanlarla bir olur yolun sen benim gınalı guzumsun şu ellerindeki gınayı heç bozma gızım" dedi sarıldı başını öptü kızının Fatma kadın.
Zeliha kendini bildi bileli kınalıydı annesi çok sever çokta güzel işlerdi ellerini anasının maksadıda yavrusuna nazar değmesin bakan ellerine dikkat etsin gözleri değmesindi.
Zelişini geç bulmuştu oğluda uzun yıllar sonra olmuştu ama Zeliha çok daha sonra umut olmuştu anasına babasına..
"Hadi getirde içelim küp şekerinen çayımızı gızım" dedi gülerek.
Zeliha severdi küp şekeri köye gelen çerçide görmüştüde çok küçükken merakla istemişti babasından o gün bugün hep sever ama az az kullanırdi pek bulunmaz çünkü o vakitler...Zeliha bu olaydan 1 hafta sonra arkadaşlarıyla görüştü kızlar anlattı tüm bildiklerini kendine yazık ettin Zeliha dediler o kadar isteyen oldu ne yakışıklı genç adamlar vardı hem de merkezde yaşayanlar bile niye varmadın bak densiz garılar seni yarıştırır adını çıkardılar kim gelecek artık dullara yakıştırır oldular senin gibi bir kızı şu güzellikle yüreğinin temizliği ile yaşlı başlı adamalra mı gidecen Halil ağa iyi derler ama oğluyla everse yeri diye gülüştüler...
Zeliha üzgündü ama eğlendi de..
Hayat herseyi dert etmek için çok kısaydı...Zeliha akşam üstü geldi eve "aman be dedi çokta umrumda evlenmek sanki, ne derlerse desinler.."
Ahıra gitti akşam sütünü aldı hayvanları suladı.
Mutfaga döndü yemek koydu ocağa usul usul pişerdi.
anasına yardım etti babasının ayakkabılarını temizledi, avluyu topladı kapıyı çekip içeri girdiler hava çöktü bahar yağmuru geliyordu sanki..
Yemek faslı bitti ateşin başında pek hoş olurdu bu vakitler..
Bulaşıkları yıkadı dizdi işlerini bitirdi.."Doğan gün neler getirir bilinmez hayır olsun "diye yattı yatağına.
Biran düşündü gerçekten evlensem nasıl biri olurdu acaba belki annesini babasını da alırdı yanına merhamet ederdi hürmet ederdi diye düşünerek uykuya daldı....Bilmezdi ya aklına bile gelmezdi kaçtığı şeye doğru koştuğunu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZELİHA (Tamamlandı)
Ficção GeralHerşey Zeliha'nın verdiği bir karar ile başladı.. Zeliha hem ağlar hem güler hem neşelidir hem kederli.. Zeliha umut olur Zeynel'e.. Gerçek hayattan kesitler ile kurgulanmış bir hikaye.. Genç bir kız Zeliha. Anne Evlat Kadın ...