ŞÜHBE | Umudun Mavi Patırtısı

128.Bölüm

Aklımdan geçen
Senin için de olur
Kim derdi ki
Hatıralardan bir yol olur
Ölmezdim
Kim bilir
Aklımda geçen zamanı

Korkudan mıdır ya da değişmez kadim tabu
Kim derdi ki
Sancılardan bir hayat bulur

Bir de sor geçen zamanı
Aklımda geçen zamanı

🔱

||BÖLÜM 128||

⚜️

Genç adam projeksiyon cihazının kumandasına dokunuyor fakat kaydı oynatmak için tuşa basmıyordu.

Burçak, genç adamın zamanının bol olmadığını, yapacak kötülükleri olduğunu hesaba katıyor ve kendisi için de zaman kaybına yer olmadığını hatırlatma amacı güderek oflanmaya yelteniyordu.

"Saatleri de mi emrin altına aldığını zannediyorsun?!"

Çantasından bir ruj daha çıkardı.

Genç adam, Burçak'ın çantasının yalnızca rujdan ibaret olduğuna kanaat getirmişti.

"İşim gücüm var! Derse yetişeceğim, diye bağırayım mı?! Derslerden kalacağım!.. Amfide buluşuyorsun benimle hep, senin yüzünden derslere geç kaldığımda herkesin bakışlarına maruz kalıyorum! Kaydı oynatacaksan oynat, durdurmayı sürdüreceksen de sen yoluna, ben dersime!"

Burçak'ın agresif tavırlarına genç adam dışında katlananların sayısı bir elin parmağına ulaşmazdı.

Çevresindeki herkesi kendisinden soğutmayı başaran Burçak, aynı zamanda herkesin kendisine hayran olduğu hastalıklı fikrine sahipti.

Burçak'ın ayarsız davranışlarından keyif alıyordu.

Çünkü genç adam, Burçak'a özeniyordu.

Burçak genç adamın kendisine özendiğini öğrense kahkaha atar ve inanmazdı.

Öyle inanmazdı ki sebebini dahi sorgulamazdı.

Burçak da örnek alınası bir kişi olmadığının farkındaydı.

Genç adam, Burçak'ın filtresiz, saydam tavırlarını takdir ediyordu.

Burçak'ın içinden geldiği gibi hiçbir norm tanımaz halini ayakta alkışlıyordu çünkü genç adam, kendi emri altına aldığı kişiler haricindeki kişilerin gözünde kurallara uyan bir profil izlenimi veriyordu.

Genç adam, böyle bir görünüm vermekten hoşlanmadığı için emri altındaki kişilerden bazılarının yanında bile yüzüne metal tabaka kapatıyordu.

Yüzünü sakladığında, gözüne lens taktığında, sesini değiştirdiğinde, fiziksel görünümü haricinde kişiliğini de saklayacağına inanmıştı ve başarılı da olmuştu.

Dünyanın önde gelen kurum ve kuruluşlarındaki zeki kişileri buyruğuna uyacak hale getiriyor, tüm dahileri bir çatı altında topluyor ve onları acımasızlığıyla tanıştırıyor, hepsini emri altında tutuyor ve her anlamda gücü elinde topluyordu.