54.Bölüm

1.5K 64 129
                                    

Bir oyunla başladı bütün hikayem
Ne başı ne de sonu belli değil
Yaşayamadığım çocuksu günlerin hesabını
Kime soracağım bugün
Kime belli değil

Yaralım, sevgilim, özlemin baş ucumda

🫀

Bir neden söyle kalmam için
Gitmek sandığın kadar kolay değil
Bir son ver artık yeniden başlamam için
Hatalar yapılır inan ki mümkün değil

Bir neden söyle sevmek için
Sevsem de her şeyi bununla çözemedim
Birazcık anla daha da kırmamak için küskündüm
Kendime bile söyleyemedim

💎 | |BÖLÜM 54| | 💎

~°~

Resmettiğim duygularımın paletine buladığım yelkovanın açık renk tonlarıyla uzaklık koyduğu çizgilerini koyu renklerle kapatmak adına, boyaları oraya buraya fırlatırcasına, çalkalanan vakaların karalanmış batışının silsilesinde, doğmuş günün göz bebeğinde, hislerimin zayıf noktasından kıskıvrak yakalanmışlığımı fehmileştirdim.

Saksının altındaki delik haznesinden sızan suyun toprağın rengini almasıyla çıplak balkon mermerini kirletmesi gibi kafatasımdan lekelenerek taşmış sicimleri ellerimle yakalamak, paçavralaştırıp kendimden uzaklaştırmak, bir daha yanıma yanaştırmamak istedim.

Kendimi yormalarım bitmese dahi azalsın diye dilenecek çetin haldeydim.

Vücuduna kızgın urgan saplanmış yaralıya acil müdahale için gelen ambulans görevlilerince dikkatle sedyeye yatırılışındaki sızlanmasının bağırışa dönüşmesini engelleyen tek şey bedeni demir tunca çepeçevre sarılmış ve demirden ayrılması o anlık mümkün olmayan kişinin dudağına uyguladığı basınçla ağzının yıpranmışlığında, harflerini dökebilecek durumda olmamasındandı.

Kelimeler diş geçirilmiş dudaklarda kanardı.

Kan tuttuğu için bayılmak üzere olan görgü tanıkları gibi dudağımdaki baskın kanımın tadını tarif edebilecek takatim firariydi.

Zanlısı olduğum suçum; hayal kırıklığıyla zedelenmeme göz yummamdı. Daha kötüsüyle karşılaşırım derken iyiden olmamdı. Hiçbir şeyin farkında değilmiş gibi taklit yaparak araştırmaktan kaçmamdı.

Ay Güneş'in etrafında dönerken, Güneş'i Ay'ın etrafında döndürmek gibi bir çırpınış akışı bozardı. Akışı bozuyordum.

Ay Karan'dı. Büyük patlamaya sebep olacak derece yakınlaşan, uzaklaşırsam yapamam sanan, karanlığa susamış yıldızsız gecenin tek aydınlatıcısını olan ay ışığını kaybetmemek adına ondan milim uzaklaşamayansa bendim.

Uzaklaşma fikrinin var ettiği kolonilerdeki kuşatılmışlık kargaşasının ağırlığına tabi kılındım.

Sarsaklaşmış halim dik durabilmem için Karan'a yaslanmamamı öğütlüyordu.

Dümdüz yolda ilerlemek varken engebeli yolu tercih edişim dik duruşumu bozar ve sarsıntımı arttırırdı. Dizginlerimi elime almalıydım. Başlama aşamasını çoktan aşmış bağımlılığımın teşhisine son verip tedaviye ulaşmalıydım.

Ondan uzaklaşamazsam ona bağımlı yaşamaya alışırdım. Ben onsuz yapamazdım. Yapmalıydım.

Dilime yapışmış dikeni soğukkanlı ifademin altına sakladığım yangın yerim olan dudaklarımdan önlemsizce çıkardım. "Yolun bundan sonrasına bensiz devam edebilirsin." dedim.

ŞÜHBE | Umudun Mavi PatırtısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin