Senin alev gözlerin eritse şu ruhumu
Buz olur kesilirim yanarken içimSesin bir uçurum çağırırsa beni
Kuş olur uçarım yanarken içimSevdan bir ateş oldu bende
Gönlüm bir deli coştu sende🫀
| |BÖLÜM 26| |
💎
Beyefendi bize gözdağı verdiğinde tatsız olayın karakolda biteceğini ve polis arabalarının her an bizi almak için hazır bulunup, geleceğini anlayıp hem arkadaş hem de avukat desteği sağladığı için Adal'ı arama gereksinimi duydum.
Elimi cebime attığımda telefonumu alırken cebimden düşen şırınga tiz bir sesle parkenin üzerine düştü.
Düşen tek şey şırınga olsaydı iyiydi.
Beyefendinin iğne gördüğü anda bayılma reaksiyonu olduğu için boylu boyunca yere uzandı.
Telefonu usulca cebime geri bıraktım.
Beni Adal da kurtaramazdı.
💎
Sağ baştan Gökçe, Ayça ve ben rahatsız hissettiren koridordaki sandalyelerin üzerine oturmuş, nesnesini bilmediğimiz, neyi beklediğimizden bihaber olduğumuz bekleme fiilinin öznesi konumundaydık.
Ayça düştüğümüz durumdan dolayı iki elini saçları arasına sıkıştırmış, sinir harbi yaşıyordu.
Zira çok sevdiği brokoli çorbasından uzak geçirdiği bilmem kaçıncı saatiydi.
Gökçe ise korkudan tir tir titriyordu.
Bacaklarını ritim tutup hareket ederken dişlerini gıcırdatması hoşuma gitmedi.
Bu sesi sevmememin nedeni; korkularımın getirdiği panikatak krizlerimdeki dişlerimin arasında gıcırdayan çaresizliğimi hatırlatmasıydı.
Elim kolum bağlı oturmaya daha fazla dayanamazdım.
Ayağa kalktım.
Başımızdaki polis kaçacağımı düşünmüş olmalı ki yüzüme sert bir bakış attı.
Kanun kaçağı değildim.
Koridorda birkaç adım attıktan sonra duvara yaslandım. Ellerimi önlüğümün boş cebine attım.
Polis memuru şırıngaları alıp, ağzı fermuarlı ve şeffaf poşetin içine koymuştu.
İkisinin arasında en sakin görünen bendim. Duygularım çoğunlukla ağır basarken ve beni etkisi altına alırken içinde bulunduğumuz yabancısı olduğum karakol köşelerinde sergilediğim soğukkanlı tutum beni şaşırtıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞÜHBE | Umudun Mavi Patırtısı
قصص عامة💎 Cevelan bir çift buluttan süzülen nağmesi ziyan edilmiş gözyaşının payan ağıtlarına kulak vermek üzereyim. Çarmıha gerilmiş bir bedenin kafesten ruhuna hapsedildiği izbelikteyim. Yıldızsız gökyüzünde, kaydı sanılan yıldızı gabya çubuklarındaki ye...