21.Bölüm

1.7K 230 1.7K
                                    

Düşünce gözlere, düşerse kalbime yorulursun
Kaçmaktan yorulmadım mı, beni sen sanıyorsun?

🫀

| |BÖLÜM 21| |

💎

Gök, içi su dolu derin bir tekneydi. Teknedeki su köpürdüğünde bulutlar meydana gelirdi. Bulutlar salına salına teknedeki suyun içine kabzedildi.

Oksit siyah ve çivit mavisi dev fırça darbeleriyle suya renk kattı. Bir parça beyaz ve sarı karıştı. Gümüş renge, altın sarısı bulandı. Ay ve yıldızlar fırçadan gök tekneye aktı.


Bir hamur kağıt yerleştirildi teknenin üstüne. Renklerin yoğurulma vaktiydi. Renkler birden bire birbiri üstüne geçti, bütünleşti.

Dev fırçanın görevi burada bitmedi. Ertesi gün farklı renkleri gök tekneye serpiştirmeliydi.

Gün doğumu vuku bulacaktı.

Beyaz ve mavi hayat bulacaktı.

Renklerin çöküşü akşam vaktinde gitgide koyulaşırken, gök tablosu beni içine ahzediyordu.

Bulunduğumuz iki katlı, geniş çaptaki restoranı aydınlatan şavklar gündüzden kalma vakti yaşatarak, cömertçe ışıklarını saçıyor, restoranın içini ve dışını aydınlığa teslim ediyordu.

Restoranın önü, yelpaze biçiminde yaprakları olan, rengarenk led ışıklarla sarıp sarmalanan, geniş çaplı saksıdaki palmiye ağaçlarına ev sahipliği yapıyordu.

Palmiye ağaçlarını izlemeyi bir kenara bıraktım. Önüme döndüm.

Karan ayıp olmasın diye düşünmüş olmalı ki nezakette bulunarak garson tarafından Adal'ın önüne geniş bir fincan kahve bıraktırmıştı.

Adal sipariş ettiği içeceği elinin tersiyle masanın bir ucuna itti. Önüne sipariş etmeden getirilen ikramlık kahveye ilginç nesne gözüyle bakmaya başlayınca aynı ilginç bakışları üzerinde tuttum.

Kahvenin kavrulmuş çekirdeklerindeki tanecik sayılarına inme gayesindeydi. Kolay gelsindi çünkü kolay iş değildi.

Erimiş kahvedeki kahve çekirdeği sayısını bulana kadar Dünya'nın iç çekirdeğine ineceğine kesin gözüyle bakıyordum.

Kahvenin aroması benimkisi ile aynı kokmuyordu. Muhtemelen Karan, Adal'ın kahvesini bizzat hazırlamadığı gibi harmanlanmış kahve çekirdekleri de kendi spesiyalinden çıkarmamıştı. Adal bunu sezmeden kahvesini yudumlamayı sürdürdü.

Ara ara "Bu adamın kıymetini bil." demekten geri kalmadı.

Önümdeki karadutlu cheesecake dilimimi belli belirsiz gülümseyişimle yemeye başladım.

ŞÜHBE | Umudun Mavi PatırtısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin