3.BÖLÜM:Tim

397 21 4
                                    

Otobüsün hareket etmesiyle arkama bakmayı kestim. Mert'in otobüsü benden sonra hareket edecekti. Onu şimdiden özledim. Yolum uzun olduğu için biraz kestirmeye karar verdim.

Gözlerimi açtığımda uyuduğum için bir sersemlik vardı üstümde kafamı uzattım otobüsün koridoruna baktım herkes ya uyuyor ya da koltukların arkasındaki erkandan film izliyordu. muavin yanımdan geçerken ne zaman mola vereceğimizi sordum. Daha olduğunu söyledi bende bir film açıp izlemeye karar verdim çok güzel bir macera filmi buldum daha önce milyon kere izlemişimdir ama milyon birinci kere izlesem bir şey olmaz iki buçuk saat sonra filmin bitmesiyle kafamı tekrar kaldırıp etrafıma baktım. Genç bir kızın bana baktığını görünce utanıp önüme döndüm daha sonra otobüsün koridor ışıkları yandı ve herkes yerinde doğrulmaya başladı. Otobüsün durmasıyla tek sıra halinde inmeye başladık. Bazı insanlar iner inmez sigarasına yapıştı sanki çok uzun zamandır içmiyor gibi bir özlemle sigarasını içine çekiyordu. Onları boşverip tuvalete gitmeye karar verdim. Daha sonra yiyecek bir şeyler bakınmaya başladım. Bir kaç bisküvi ve çubuk kraker alıp otobüsün önündeki cam silen küçük çocuklarla beraber yedim. O sırada gözüme bir adam çarptı daha önce otobüste gördüm mü acaba diye düşündüm ama hatırlayamadım garip bir adamdı üstü başı eski püsküydü ve ceketine sıkıca sarılmıştı sanki bir şeyler saklıyor gibiydi muavinin uyarısıyla teker teker otobüse binmeye başladık benimse aklım o adamda kalmıştı yerime oturur oturmaz etrafıma baktım sol arka çaprazımda oturuyordu ve sürekli etrafına bakıyordu. Adamdan hiç hoşlanmadım ara ara arkamı dönüp bakmaya başladım. İşkillendirmek te istemiyordum ama korktuğu ve bir şeyler sakladığı belliydi. Bir sonraki mola yerine kadar bekleyip adamın hareketlerini takip etmeye karar verdim. Bir sonraki mola yerinde yanımda oturan beyefendi indi otobüs çok durmadığı için bizlerde inmedik tabi bende adamı takip edemedim. Cam kenarına doğru kaydım ellerimi göğsümde birleştirip gözlerimi kapattım yanımda bir hareketlilik hissettiğimden gözlerimi açtım az önce bakıp durduğum garip adam yanımda oturuyordu. Bana doğru eğildi. "Kimsin sen neden bana bakıyorsun sürekli?" . "Kim olduğumu söylersem ne sakladığını söyleyecek misin?" olumlu anlamda kafasını salladı. "askerim ben kimden korkuyorsan korkma sana yardım edebilirim." askerim deyince gözleri büyüdü ve elleri titremeye başladı." nasıl yardım edeceksin bana hepimizi öldürecekler." ceketinin fermuarını usulca açmaya başladı gördüğüm şeyle gözlerim kocaman oldu." bomba" "şşş sessiz ol halledicem ben sen sakın panik yapma uzaktan mı kontrol ediliyor?" "evet başta yeleği giymeden önce yapamam dedim bana güvenemedikleri için uzaktan kontrol etmeye karar verdiler. Hepimizi öldürecekler." dedi kısık ve panik dolu bir sesle aklıma otobüsü bir şekilde tahliye etmek geldi eğer bombayı etkisiz hale getiremezsem bu kadar insanın hayatına mal olacak o yüzden bir şeyler düşünmem gerekiyor düşün oğlum Murat muavin! muavine seslendim ve acil en yakın tesiste durabilir miyiz diye sordum şoföre sorup geldi ve on beş dakika sonra durabileceğimizi söyledi. O sırada da bir plan yapmam gerekiyordu. Tesiste durduğumuzda muavinden herkesi indirmesini söyledim başta anlamadı ama asker olduğumu ve bana güvenmesi gerektiğini belirttim asla panik yapmaması gerektiğini ve kimseye bir şey söylememesini de tembihledim. Herkes indikten sonra yanımda ki adamın telefonu çaldı bana uzattı açtım hoparlöre verdim. Adama elimle konuş dedim. " Sadık lan! noluyor niye durdu bu otobüs bir boku beceremiyon gerizekalı herif herkes otobüse biner binmez patlatacam sana bırakırsak sittin sene patlatamican şu zıkkımı lan Sadık kime diyom lan!" " ta-ta-tamam abi patlatacam kurban olim karımla çocuğuma bir şey yapma ne dersen yapacam." " heh şöyle o üstündeki kabloları rast gele kopar patlat şu lanet otobüsü yoksa valla sıkarım kafalarına arkada siyah bir sedan var takip ediyorum seni sakın bir mallık yapma sonucunun ne olacağını biliyorsun." telefon kapandı yanımdaki adam bana dönüp" ne yapcağız abi " dedi endişeli bir yüz ifadesiyle "şimdi beni iyi dinle üstündeki yeleği dikkatli bir şekilde çıkarıp kendim giyicem tesisin arkasında orman bir alan gibi gözüküyor ben orda bombayı etkisiz hale getirmeye çalışacağım sende benim ceketimi giy kimseye görünmeden tesis güvenliğinin yanına git polisi aramasını ama kimseye fark ettirmemesini söyle neden diye sorarsa takip edildiğini söyle polisler gelene kadar güvenliğin yanından ayrılma muavini de görürsen kimseyi otobüse bindirmesin hadi başlayalım." içimden bildiğim bütün duaları okuyarak dikkatli bir şekilde yeleği çıkardım ve aynı dikkatle giydim kendi ceketimi de üstüne giydim Sadık' a da sırt çantamda ki ceketimi giymesini söyledim yavaşça otobüsten indim ve kimseye görünmeden seri adımlarla tesisin arkasındaki çalılıklara ilerledim askeri üniversitede öğrendiğimiz bütün bomba tiplerini hatırlamaya çalıştım üzerimdeki bombayı dikkatle inceledim bize imha ettirilen bombaların yanında bu düşük bütçeli ve kolay gözüküyor ama yine de bomba bombadır. Üç ana kablo vardı emin olduğum yeşil kabloyu cebimdeki çakıyla kestim ve bir kaç dakika gözlerimi kapattım daha sonra bombaya baktığımda aynı duruyordu yani hallettim sanırım soğuk bir ter boşandı sırtımdan ellerim terlemeye başladı siren seslerini duymamla kafamı o yöne çevirdim. Ne olur ne olmaz diye yerimden ayrılmadım bir beş dakika sonra iki polis memuru ellerinde silahla temkinli bir şekilde yanıma geldi ama elimle durun der gibi bir işaret yaptım bombayı etkisiz hale getirdiğimi yine de ne olacağını bilemeyeceğimi söyledim başta anlamadılar daha sonra askerim deyince haaa der gibi kafalarını salladılar. Biri bomba imhayı çağıracağını söyleyip yanımızdan ayrıldı kısa bir süre sonra bomba imha ekipleri geldi üstümdeki yeleği çıkardılar ve tesisin ön tarafına geçtik bomba imha ekipleri gitti ve yanımdaki polisler emniyette ifade vermem gerektiğini söylediler beraber emniyete gittik Sadık ve ona emir veren gerizekalının ifadelerinden sonra savcının karşısına çıkacaklarını söylediler ifademin ardından emniyetten çıktım ne yapacağımı düşündüm elimde bavul otobüs bulamam bu saatte ana yola doğru yürüyüp otostop çekmeye karar verdim aşırı yorulmuştum ve açtım gördüğüm bütün kamyonlara el sallıyordum biri durunca Yüksekova'ya gideceğimi söyledim allahtan o abi de oraya gidiyormuş. Gözlerim ağır ağır kapanıyordu daha Yüksekova'ya varmadan bu kadar aksiyon yaşadıysam orada beni nelerin bekleyeceğini düşünürken uyuya kalmışım. Uyandığımda sabah olmuştu ve yanımdaki abi Hakkari de olduğumuzu birazdan Yüksekova'ya geleceğimizi tam olarak nerede ineceğimi sordu bende karargahta ineceğimi söyleyince asker olup olmadığımı sordu asker olduğumu söyleyince çok mutlu olduğunu daha önce niye söylemediğimi yemek ısmarlayacağını söyledi ben de teşekkür edip kibarca reddettim karargahın önüne gelince şöyle kafamı kaldırıp baktım saçım başım dağılmıştı imkanım olduğunca düzelttim ve girişe doğru ilerledim nöbetteki askerler kimlik kontrolü yaptıktan sonra hayırlı olsun deyip içeri aldılar komutanın odasına bakınıp buldum ve son bir üzerimi düzelttim kapıyı tıklatıp tekmil vererek içeri girdim topuklarımı birbirine vurup durdum. Karşımdaki komutan oldukça fit uzun boylu eli yüzü baya düzgün bir adamdı ayrıca sıcak bir yüze sahipti yanıma gelip elimi sıktı "hoşgeldin asker gel bakalım seni yeni timinle tanıştıralım." gür bir sesle "emredersiniz komutanım" diye bağırdım ve komutanımı takip ettim. Dinlenme salonu yazan odanın önünde durdu ve kapıyı açtı omuzumdan tutup öne doğru itti herkes ayaktaydı ve bana bakıyorlardı kendimi garip hissettim onlar bana baktıkça vücudum baştan aşağı gerilmeye başladı sesim içime kaçtı sandım. Az önce komutanın yanında bağırdığımdan daha gür bir şekilde "ASTSUBAY MURAT KARA" diye bağırdım.


*HEYOOOO bu bölümde bitti. Umarım güzel olmuştur. 4. bölümü şimdiden yazmak istiyorum o kadar heyecanlıyım ki

*Artık esas hikayemiz tam anlamıyla başlıyor. Murat'ımız yeni timiyle neler yaşayacak 😁

*Lütfen bölüm hakkındaki görüşlerinizi belirtiniz ayrıca oy vermeyi unutmayınız

*Bir sonraki bölüm de görüşürüz 😘

DAĞ ÇİÇEĞİ'MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin