*Bu bölüm küfür ve argo içerir bilginize iyi okumalar 😊
Köyün karanlık ve dar yollarında sallana sallana ilerlerken zırhlı bir anda durdu ve biraz savrulduk. Alparslan abi başladı direk küfre "hass*iktir bu ne lan" hepimiz Alparslan abinin baktığı şeye bakmaya çalışıyorduk aracın ışığından gördüğüm şeyle dona kaldım ya da hayal görüyordum. " Asmin " dedim Alparslan abi bana dönüp kim dedi zırhlının kapısını açıp dışarı çıktım aracın önüne geçtim. Karşımda yaşlı gözlerle bana bakan bir adet Asmin beklemediğim için hala donuk bir şekilde yüzüne bakıyordum onda ise sadece saf korku vardı bütün tim etrafı kolaçan ederek yanımıza geldi hepimiz Asmin'e bakıyorduk o ise sanki öcü görmüş gibi bakıyordu bize İrfan abi sessizliği bozup lafa girdi "kimsin sen zırhlının önüne atlanır mı ya görmeseydik seni birinden mi kaçıyorsun" dedi. Asmin hala aynı ifadeyle bize bakıyordu Alparslan abi bir adım öne geçip Asmin'in kolunu tutup " sana bir şey sorduk kızım dilini mi yuttun" ani bir refleksle Alparslan abinin Asmin'in kolunu tutan elini tutup çektim "izin verelim de konuşsun abi" dedim sert bir ifadeyle Alparslan abi beni anlamış olacak ki kafasını sallayıp bir adım geriledi. Asmin de Alparslan abiden korkmuş olacak ki bana doğru sokuldu biraz daha sonrada konuşmaya başladı düğünden kaçtığını o ağanın yiğeni olacak morukla aslında hiç evlenmek istemediğini ama babasının ona fikrini sormadığını bir tek annesinin ona destek olduğunu ve kaçmasına yardım ettiğini anlattı Alparslan abi kaşlarını çatarak farkında olmadan biraz arkamda olan Asmin'e adımladı tok ve de gür bir sesle "sende kaça kaça bize kaçtın öyle mi iyi b*k yedin salak mısın sen kızım" dedi Asmin'den kafasını kaldırınca göz göze geldik olabildiğince sert bakıyordum ona o da bana aynı ifadeyle bakınca ne yaptığımı anlayıp yüz ifademi değiştirdim. Ahu abla bize doğru gelip yanımda durdu Asmin'e hamle yaptığında biraz daha öne geçtim ve Asmin'in önünü iyice kapattım. Ahu abla bir bana birde arkamdaki Asmin'e bakıp "gel güzelim " deyip Asmin'e elini uzattı bende kafamı döndürüp ona baktım izin ister gibi baktı bende kafamı salladım Ahu ablanın uzattığı eli tuttu ve araca doğru ilerlediler bende geri kalanlarla başbaşa kaldım bir tek Alparslan abi kalabalıkta artislik yapanın tenhada özrü olmaz koçum der gibi bakıyordu. Kafamı öne doğru eğdim herkes tek tek araca gidiyordu ben ve Alparslan abi hariç gözümün ucuyla ona bakıyordum yanıma gelip elini omzuma attı kafamı kaldırıp gözlerinin içine baktım az önceki bakıştan eser yoktu daha yumuşak bir ifade vardı ama sonra ciddileşti "kızın yanında sesimi çıkarmadım bir karargaha gidelim inim inim inleticem seni" ben bir şey diyemeden yanımdan sıyrılıp gitti "ama abi abi ab... a..." " abinin *mına koyim geç araca sinirimi bozma seni mi bekleyecez lan hala bakıyor aval aval " koşarak zırhlıya geldim Asmin Ahu ablanın yanına oturmuş ceketini giymiş elleriyle oynuyordu geçip karşısındaki koltuğa oturdum arada kafamı kaldırıp yüzüne bakıyordum ama o üstündeki kamuflajın kollarıyla oynuyordu yanımda ki Osman abi kolumu dürtünce başımı önüme eğdim karargaha kadar da kaldırmadım. Araç karargahın kapısından geçince indik ve merdivenlerde duran Ahmet komutanla esas duruşa geçtik yanımıza geldi İrfan abi tekmil verdi Ahmet komutanın gözleri yanımızda duran Asmin'e kayınca bir adım öne çıkıp tekmil verdim "misafirimiz komutanım " dedim Asmin'i kastederek "beş dakika sonra toplantı odasında olun" deyip gitti bense kafam yerde olup bitenleri dinliyordum herkes tek tek mühimmat odasına gidince Asmin'e döndüm hala gözlerinde korku vardı ama kaçtığı için pişman gözükmüyordu elimle yürümesi için işaret ettim ben önde o ardımda yürümeye başladık dinlenme odasının önünde durduk içeri geçtim koltuğun yanına bavulu bırakıp arkamı döndüm Asmin kapının eşiğinden bana bakıyordu sonra utanıp kafasını eğdi iki adımda yanına vardım ürkek ürkek ona zarar vermemek adına parmaklarımın ucuyla çenesini tutup kaldırdım ve ani bir refleksle elimi çektim parmaklarımın ucuna baktım adeta yanıyordu tepeden tırnağa yanıyordum ben bu ufacık dokunuşla bile cayır cayır yanıyorsam benim olsa ne yapardım diye düşündüm sonra kafamı sallayıp saçmalama o sana emanet bundan sonra diye geçirdim içimden Asmin'e döndüğümde anlamaz gözlerle bana bakıyordu işin garip tarafı bende anlam veremiyorum kendime tövbe tövbe kapıdan gelen öksürük sesiyle o tarafa döndük Ahu abla bize bakıyordu "hadi Murat sen toplantı odasına ben ilgileneceğim misafirimizle" dedi minnettar bakışlarla baktım ve kafamı salladım o da öyle yaptı Asmin'e bakıp "hemen geleceğim rahat ol "dedim kafasını salladı bende çıkıp toplantı odasına geçtim herkes oturmuş Ahmet komutanı bekliyordu bende yerime geçip oturdum Ahmet komutan gelince hepimiz ayağa kalktık ve onun tarafından oturtturulduk karşımızda ki ekrana baktık operasyon yaptığımız köy ve leşlerden oluşan bir slayt izledik Ahmet komutan videoyu kapattırıp başka bir fotoğraf açtırdı iyi giyinimli bir züppe " evet arkadaşlar sizin operasyona gittiğiniz köyün ve daha bir sürü köyün mühimmat sevkiyatını bu yapıyor yani sizin leş ettikleriniz piyon daha büyüğü var elebaşları bu adamla sınırlı değil yedi elebaşı var yurt içinde ve yurt dışında alınan istihbarata göre sizin oraya baskın yaptığınız bu yedi elebaşının kulağına gitmiş ve sizin baskın yaptığınız köy sevkiyat köyüydü şimdi daha güvenli bir sevkiyat yeri arayışındalar bize verilen emir sevkiyatın gerçekleşmesini engellemek tahmini bir hafta sonra ülke içinde ve dışında büyük çaplı bir operasyon başlatılacak izinler iptal kendinizi hazırlayın belki bir hafta belki de şuan her an düğmeye basabilirler içeriden gelen istihbaratları bekliyoruz Deniz şuan sahada o bize bilgi sağlayacak sorusu olan ?" dedi hiçbirimizin sorusu yoktu ilk defa büyük bir operasyona çıkacaktım hem seviniyordum hem de Asmin'i düşünüyordum ben yokken başına bir şey gelirse herkes yavaş yavaş çıkacakken Ahmet komutan konuştu " söylemeyi unuttum time iki yeni transfer olacak " Alparslan abi oflayıp puflayarak "yapmayın komutanım ben daha bu bebeye alışamadım" dedi beni göstererek sonra bana dönüp " alınma yiğidim seviyorum seni " deyip öpücük attı tiksindim ama gülmekle yetindim tam kapıdan çıkacakken Ahmet komutanın ismimi söylemesiyle ona döndüm" emredin komutanım" " benim kulağıma bir şeyler geldi hayırdır oğlum kız mı kaçırdın" dedi utanarak " yok komutanım ben kaçırmadım ama kız kaçmış ne diyeceğinizi biliyorum komutanım ama ben o kızı vermem hem reşitte soracağım eğer benimle kalmak isterse korurum onu kollarım komutanım" " oğlum bu kızın ailesi şikayetçi olursa senden kızımızı kaçırdı diye hadi kız senle kalmak istedi olur mu oğlum nerede kalacak bu kız lojmana çıktınız diyelim ki ikinizin aynı evde kalması uygun mu hadi onu da hallettik sen bir hafta sonra operasyona gideceksin dönüp dönmeyeceğin belli değil" " evleneceğim onunla komutanım !!!"
*Evet uzun bir aradan sonra yeni bölüm geldi buyurun size emanet sahip çıkınız
*Murat ve Asmin hikayesi de resmi olarak başlamıştır çok uzattım biliyorum ama hemen ilk bölümden de aşık olsunlar istemedim kusuruma bakmayınız
*Hepinizi çok seviyor ve covid olduğu için uzaktan öpücüklerimi gönderiyorum iyi okumalar sağlıklı kalın bir sonra ki bölümde görüşmek dileğiyle hoşçakalın 🥰🥰🥰
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAĞ ÇİÇEĞİ'M
General FictionKara gözlerini yavaşça açtı ve benim kahverengi gözlerimi buldu, içimde çatlamış susuz kalmış topraklarım her gözlerime bahşettiği bakışlarda can buluyor, sulanıyordu güzel gözlerini kırpıştırdı, "ez te hez dıkım" dedi. Kürtçe olduğunu anlamıştım...