Kara gözlerini yavaşça açtı ve benim kahverengi gözlerimi buldu, içimde çatlamış susuz kalmış topraklarım her gözlerime bahşettiği bakışlarda can buluyor, sulanıyordu güzel gözlerini kırpıştırdı, "ez te hez dıkım" dedi.
Kürtçe olduğunu anlamıştım...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hiç bir şey söylememiş gibi elimde tuttuğum telefona baktım Ahu abla omuzuma dokunup "sana da bir smokin ayarlamak lazım" dedi ve itiraz etmeme fırsat vermeden görevli adamın yanına gitti konuşup sırıtarak yanımıza geldi beni kolumdan tutup ayağa kaldırdı " hadi bakalım damat bey sende smokin deneyeceksin bir endamını görelim" dedi ve itmeye başladı gözlerim Asmin'i buldu eliyle ağzını kapatmış gülüyordu. Ahu ablanın konuştuğu adam elime bir kaç tane smokin sıkıştırıp kabine buyur etti içeri girip giyinmeye başladım ilk smokin beyaz gömlek lacivert bir takım ve papyondan oluşuyordu asla papyon takmam Alparslan abi olsaydı asker adamı bozar oğlum derdi gülümseyip giyinmeye devam ettim kısa sürede hemen tanıdık birbirimizi son düğmeyi de ilikleyip gömleği pantolonun içine koyduktan sonra ceketi de giyip çıktım kabinden gözlerim Ahu ablayı es geçip Asmin'e baktım beklentiyle donuk gözlerle bana bakıyordu beğenmemiş miydi? Halbuki ben onu görünce beğenmiştim onda yaprak bile kıpırdamamıştı kaptırma oğlum gerçek bir evlilik değil bu saçma sapan kendi kendime trip atıyorum kafamı iki yana sallayıp düşüncelerimden sıyrıldım ve Ahu ablaya dönüp " nasıl olmuş?" dedim o da eliyle git git yaptı kabine girip diğer smokini giymeye başladım beyaz gömlek ve siyah bir takımdan oluşuyordu bir de kravatı vardı bunu da hiç beceremem msü'deyken de Mert'e bağlatırdım lazım olunca bununda kravatını fırlattım bir kenara giyinip çıktım bu sefer gözlerim direk Ahu ablayı buldu Asmin'e bakmamıştım bile kendi kendime gelin güvey oluyorum sonra Ahu ablaya beklentiyle baktım o da düşünceli bir şekilde kafasını bir sağa bir sola yatırıyor ve eliyle çenesini sıvazlıyordu sonra beni es geçip kabine girdi ve elinde kravatla geri çıktı Asmin'in eline tutuşturup " ben bağlamasını bilmiyorum sen biliyor musun?" diye sordu o da kafasını öne eğerek iki yana salladı kravatı Ahu ablanın elinden alıp bir adım bana yaklaştı bir anda bütün vücudum karıncalanmaya başladı iyice dibime yaklaşınca nefes almayı unuttum bir anda kokusunun ciğerlerimi ele geçirmesiyle titredim ve göz göze geldik gömleğin yakasını kaldırıp kravatı boynuma geçirdi bağlamaya başladı ben hipnoz olmuş gibi gözlerimi ayırmadan ona bakıyordum o ise sadece işine odaklanmıştı kaşları çatıktı gömleğin yakalarını indirmesiyle bittiğini anladım bir çırpıda saçlarını yüzüme vurup yerine geçti bende istemsiz kravatı gevşettim ve Ahu ablaya bakıp olmadı anlamında kafamı iki yana salladım ve kabine girdim ayna da kendime baktım kulaklarıma kadar kızarmıştım ne oluyor oğlum sana! kendine gel son olarak siyah boğazlı bir kazak ve ceket pantolondan oluşan takımı giydim kendime şöyle bir baktım kazak güzel olmuştu vücudumu sarıyordu ve kaslarımı belli ediyordu ceketi de giyip kabinden çıktım Ahu ablaya umutla baktım zira çok sıkıldım denemekten bence bu güzel olmuştu nikah için sade ve iyiydi Ahu abla bir adım önüme gelip eliyle döndürdü ve "bu fena değil nikah için bence sen ne düşünüyorsun Asmin" dedi ikimizde beklentiyle Asmin'e baktık bakışlarımızdan utanmış olacak ki başını öne eğip " bence de eyi olmuş abla " dedi beni es geçerek moralim bozuldu belli etmeden elimle görevli adamı çağırdım " abi bu üstümdekini ve hanımefendinin son denediği elbiseyi alıyoruz" dedim ve bir hışımla kabine girdim neyin tribine giriyorum ki zaten kızın beni sevmemesi alışmaması lazım bir şekilde kendi ayaklarının üstünde durmayı öğretip kendi hayatını kurmasını sağlayacağım benim ne olacağım belli bile değil belki bir kaç gün sonra gideceğim operasyonda şehit olacağım ya da başka bir operasyonda benim de en az onun bana alışmaması gerektiği kadar alışmamam gerek en iyisi uzak durmak herkesin iyiliği için kendi kıyafetlerimi giyip çıktım kabinden Asmin'i Ahu ablaya emanet edip kasada ki işleri hallettim ve karargaha gittim doğruca Ahmet komutanın odasına gittim kapıyı çaldım ve gel talimatını bekledim içerden cevap gelince kapıyı açtım ve tekmil vererek içeri geçtim Ahmet komutanın rahat demesiyle konuşmaya başladım" komutanım iki gün sonrası için nikah tarihi aldık lojman başvurusunda bulunmak için geldim" dedim " hayırlı olsun oğlum çok sevindim ben hallettim senin lojman işini sen demeden al bakalım bu anahtarın bu da bina numarası eşya işini nasıl yapacaksınız? Yardım edelim oğlum her şeyi tek başına yapmaya çalışma biz ne güne duruyoruz benim karargahtan çıkmam zor birkaç gün sonraki operasyonun detaylarını hallediyoruz ama timdekiler sana her zaman yardım eder hatta Alparslan seni arıyordu" dedi bir çırpıda ben ne diyeceğimi bilemedim sadece teşekkür edebildim verdiği anahtarı ve kağıdı alıp müsaade istedim ve çıktım timin dinlenme odasında olabileceğini düşündüm ve oraya gittim her zamanki gibi oradalardı Osman abi ve İrfan abi hariç Alparslan abi beni görüp yanıma uçtu ve koluyla kafamı kıstırıp eliyle kafamı sürtmeye başladı bende acıyla inliyordum şu yaptığını erlerden biri görse rezil rüsva olmuştuk zar zor elinden kurtulup derince bir nefes aldım ve "ne yapıyorsun abi ya " dedim "ne var oğlum ya evleniyorsun iki gün sonra o kadar oldun mu sen ya? " dedi sırıtarak " yalnız bak senden bir şey isticem ilk sene bana bir erkek yiğen veriyorsunuz orduya eleman lazım Alparslan amcası gibi yapıcam onu kendim yetiştiricem " benim birşey dememe kalmadan İrfan abi girdi kapıdan " Allah korusun neyse ki evlenemiyorsun da dünya birden fazla Alparslan'la uğraşmak zorunda kalmıyor " dedi Alparslan abi de kaşlarını çatıp " kaşınıyorsun doktorcum açtırma eski defterleri " dedi gözlerini belerterek bütün gözler olarak İrfan abiye döndük ama o sadece tehditkar bir şekilde Alparslan abiye bakmakla yetindi bende Alparslan abiye dönüp " abi biliyorsun ki ben bu kızla kendi keyfim için evlenmiyorum" dedim omzuma vurup he he dedi bana ve çıkıp gitti bende karargahtan çıktım Ahu ablaya lojmanın konumunu gönderdim bende lojmana geçtim apartmanın önüne geldim kapıyı açtım ve merdivenleri çıktım apartman beş katlıydı ve biz üçüncü katta oturacaktık burayı biliyordum bir alt katta komşumuz Osman abilerdi eşi ve küçük oğluyla, kapıya yöneldim açtım ve girdim ev güzeldi doğu cephe güneş alıyor iki artı bir yeterdi zaten Asmin hemen hemen tek yaşayacak bu evde mutfağa girdim tezgahı görünce hayallere daldım kim bilir ne güzel yemekler yapardı bana Asmin şuralarda çocuklar koştururdu bir bana bir çocuklara kızardı elinde tahta kaşık üstünde mutfak önlüğü ne kadar da tatlı olurdu aptal aptal sırıtırken aşağı kapının zili çaldı diyafondan açtım kapıda beklemeye başladım onlar gelince içeri geçtik benim gözüm sürekli Asmin'in üzerindeydi o da arada bakıyordu bana evi tanıtmaya geçtim salon mutfak yatak odası çocuk odası banyo tuvalet biz en son salona bakarken Ahu abla içerideydi Asmin'in gözlerinin içine bakıp "beğendin mi evimizi?" dedim ilk defa utanıp kafasını eğmeden gözlerimin içine bakıp gülümsedi bana ben ona daha çok gülümsedim
*Eveeet dostlar bu bölümde böyle oldu ne ara bin küsürlü kelimelere geliyorum anlamıyorum yazarken daha devam etmek istiyorum fakat devamını bir sonraki bölüme saklıyorum bu bölümde bitti sizlere emanet
*Bir sonraki bölümde bizimkileri evlendiriyorum sonunda ama vuslattan sonra hasret var bakalım birbirlerini ne kadar özleyecekler
* Her şey sonraki bölümlerde saklı
* Daha fazla uzatmayayım bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle kendinize çok iyi bakınız
*Ayrıca bölümü beğendiyseniz yıldıza basıp oylamayı unutmayınız seviliyorsunuz
