•farkında/lık⁹

198 36 159
                                    

Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
İnsan bütün derilerinden soyunabilseydi eğer.
Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
Öylesine delice bakmasalardı eğer.

Saatlerdir kırpmadığım gözlerimin acısıyla baş ucumda duran telefonuma uzanıp saate baktım uyuşuk hareketlerle.
04.46

Titrek bir nefes verip henüz yanaklarımda kuru(ya)mamış gözyaşlarımı sildim parmak uçlarımla. Bir dakika olsun gözüm uzun süreli kapanmamış, gram uyku uyuyamamıştım. Başımın ağrısı gözlerimin sızısına birer savaş açmış gibi gittikçe artıyorlardı. Derin derin nefesler almaya çalışırken bir ah diyerek tekrardan gözlerimin dolmasına sebep oldum. Dolan gözlerim çok çabuk pes edip saatlerdir olduğu gibi tekrardan bırakmıştı tüm yaşları. Hemen boğazımın ucunda duran hıçkırıklarımı birer savaşçı gibi engellemeye çalışıyordum güçlükle, burnumu çekerken.

Korkuyordum, bu sefer asla inkar etmeyecektim. Deli gibi korkuyordum. Kabullenemiyordum hiçbir şeyi. Bundan bir saat öncesine kadar o nefeslerin tamamını hissetmiştim korkunç bir şekilde. Kâh arkamı dönmüş ensemde varlığını hissetmiştim kâh yüzümde o tüy gibi hafifliği.

Nefes sesleri kulağımda durduğu vakit az önceki sesleri ve hissin gerçekliğini sorgular olmuştum. Tüm gece uyanık kalmamı sağlayan şey gerçek miydi?

Kaşlarımı çatıp tekrardan aldım elime telefonu. Tuş kilidini açıp arama kısmına girip bekledim birkaç saniye boyunca. Titrek bir nefes dudaklarımdan çıkarken ekran üzerinde oynadı parmak uçlarım.
Arama kısmında yalnızca nefes sesi duymak yazarken çıkan ilk bağlantıya tıkladım yavaşça titrerken.

Gözlerim ekranda usulca ve üstten kayarken her okuduğum şeyle tüylerim diken diken oluyordu.

-Kimi durumlarda beynimizin bize oynadığı oyunlar olarak tanımlanan korku durumudur. Bir çok nedenle olabilir.

-Bir uzaylının nefesini ensende hissetmektir.

-Kulak içi sağlık sorunlarından dolayı olabilir.

.
.
.
.

Okuduklarımla oflarken çıktım bulunduğum siteden. Arama kısmında göz gezdirirken yorumlu bir site gözüme çarpınca tıkladım hemen. Birçok yorum vardı bu sitede. Kimisi dalga geçiyor, kimisi sağlık ile ilişkilendiriyordu. En aşağılardan bir yoruma denk gelince duraksadım. Üç yıl önce yazılmıştı.

-Merhaba, doğrusu hiç bu tarz bir şey yaşamamışken yorum yapmak doğru olur mu bilemiyorum. Ama size okumuş olduğum bir kitaptan alıntı yapmak istiyorum. "Hiçbir şey tek başına varolamaz, her şey birbiri ile ilişkilidir." Evet okuduğum kitapta aynen böyle yazıyordu. Ve ben de bu sözün üzerine tek bir şey söylemek istiyorum: yaşadığınız her neyse, unutmayın; sizin sebebinizdir.

Okuduğum şeyle kalbimin çarpıntısı kendini yeniden gösterirken kapattım telefonun ekranını. Ne zamandır tuttuğumu bilmediğim nefesimi bıraktım usulca. 'Benim sebebim.' Bunu nasıl anlamlandırmalıydım?. Her şey benim iznim ve zihnimin sınırları dışarısında gerçekleşirken düşüncelerimi toparlayamamam anormal kaçmazdı değil mi?

Yatakta hafifçe doğrulurken sırtımı yasladım yatak başlığına. Annem hâlâ uyuyordu sanırım ve hatta uykusu da çok derin olmalıydı. Zira ben hıçkırıklarımı tutamayıp sesli ağlarken bile uğramamıştı yanıma. Başımı da başlığa yaslarken yutkundum zorlukla. Boğazım deli gibi acıyor, her yutkunuşumda iğrenç bir tat bırakıyordu bana. Ellerimi yastığımın köşesine bıraktım bir dürtü ile. Saatlerdir yaptığım gibi nefesin geldiği yönü ellerimle yoklamaya çalışıyor ufacık da olsa bir şey bulmayı, dokunmayı umuyordum. Fakat tabii ki de saatlerdir olduğu gibi hiçbir şey yoktu.

SANRI +16 (Fantastik)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin