Elimde kitaplarla olabildiğince hızlı ilerlemeye çalışıyordum.
Hiç alışkın olmadığım sokaklardan bu kadar erken saatte geçmek ilk gün için oldukça farklı hissettirmişti. Aynı evde olup iletişim bile kurmadığımız mükemmel ailemden uzak bir şehirde kazandığım üniversitenin ilk senesindeydim ve bugün, yıllarca kazanmak için çalışıp, hakkında araştırmalar yaptığım okulun ilk ders saatine aptallığım yüzünden geç kalmıştım.
Cebimde titremeye devam eden telefona bakamayacak kadar gergin bir şekilde kampüsten içeri girdim. Henüz gireceğim amfinin nerede olduğunu bile bilmeden girişte gördüğüm panoya doğru koştum. İsimlerin yazdığı listede göz gezdirmek için etrafta toplaşan insanları umursamadan kalabalığın arasına daldım ve kendi ismimi aradım.
Sonunda bulmuştum.
Ellie Stewen...
Matematik bölümünün yerini öğrendikten sonra koşturarak geç kaldığımı bildiğim amfinin kapısına gelmiştim. Yine de benim gibi geç kalan illa ki vardır diyerek ve kendimi rahatlatmaya çalışarak kapıya hafifçe vurup ses gelmesini beklemeden içeri girdim. Tam tahmin ettiğim gibi ders başlamıştı ve sessiz bir ortama sonradan girdiğim için bir süreliğine kapıya yakın oturanların ve profesörün bakışları beni buldu. Bir şey demeden kendime boş bir yer bularak, derste anlatılanları kısaca not almak için getirdiğim defteri ve kalemimi çıkardım.
O an Üniversite'de geç kalındığı zaman ve hatta derse gelmediğimiz günlerde bile bunun bir sorun teşkil etmediğini hatırlayarak bir kere daha tanrıya şükür ettim.
Profesör tahmin ettiğimin aksine genç ve yakışıklıydı. İlk girdiğimde gerginlikten inceleyememiş olsamda, dersi anlatırken kendisini inceleme fırsatı bulmuştum.
Etraftaki çoğu kız öğrenciler onu hayranlıkla izlemekten not almayı bile unutmuş gibi duruyorlardı. Yoksa önlerinde açık ama el sürülmemiş sayfaların başka bir açıklaması olamazdı. Yine de çok takılmadan anlatılanları kısa kısa not tutmaya başladım. Geç gelerek dersin ilk 20 dakikasını kaçırdığım için ilk sayfayı boş bırakmıştım.
Geçen zamanla birlikte üniversitenin ilk dersi sonlanmıştı. Etraftaki herkes, tanıdığı arkadaşlarıyla amfiden çıkarken bir grup kız profesörün başına toplanmıştı.
"Daha ilk dersten böyleyse..." demiştim içimden.
Topladığım çantamı alarak amfiden çıkıyordum ve o an koşuşturmaktan bakmayı unuttuğum telefonum sonunda aklıma gelebilmişti.
*2 yeni okunmamış mesaj *
Darla : Bebeğim ilk gün için heyecanlı mısın? (09.12)
Hey hala uyanmadın mı?? (09.56)
Darla, yaklaşık 4 senelik dostumdu. Onunla, doğup büyüdüğüm Washington'da sıradan bir lise ilk sınıf öğrencisiyken tanışmıştım. Her ne kadar farklı karakterlere sahip olsakta, kendisi çok iyi anlaştığım bir arkadaşımdı.
Ellie : Selam hayatım, okula geldim ve ilk ders bitti.
Derse geç kaldığım için mesajına erken dönemedim. Her şey yolunda, şimdiden Olive ve seni çok özledim.
Darla'nın mesajını yanıtladıktan sonra çok beklemeden kampüsü gezmeyi düşündüm. O an okulun, internetteki fotoğraflardan çok daha büyük olduğunu fark ettim. Bir sonraki dersim 40 dakika sonra başlayacaktı. Eve gitsem bile gidiş dönüş en az bir saat süreceği için kampüsün kafeteryasında oturup beklemek çok daha cazip gelmişti. Gezerek bulduğum kafeteryaya sonunda girdim, içerisi kalabalıktı ve öğrencilerin sesleriyle dolu bir alanda kimisi yemek yiyor kimisi arkadaş gruplarıyla içeceklerini içerken gülüşüyorlardı.
Kendime bir kahve aldıktan sonra, tanıdığım olmadığından dolayı boş bir masaya doğru adımladım.
İçeriye ilk dersimizi işleyen -ama adını hala öğrenmediğim- profesör ve yanında kendisi gibi yakışıklı bir adam girdi. Giyiminden onun da kampüsteki hocalardan bir tanesi olduğu anlaşılıyordu. Onlar da kendilerine kahve alıp bir masaya geçmişlerdi.
Küçüklüğümden beri yalnızken ve yapacak bir işim olmadığı zamanlarda sessiz sakin bir yere oturup çevremdekileri izlerdim.
Bir süre daha etrafı inceledikten sonra gelen bildirimle telefonuma baktım.
Darla : Sonunda cevap verebildin. Bir an için New York'tan yeni arkadaşlar edinip beni unuttuğunu sandım. (10.28)
Aman tanrım bana bunu hayal ettirdiğin için bile geldiğinde dayak yiyeceksin...(10.28)
Ellie : Sakin ol. Bütün bunları 24 saat içinde yapabileceğimi nasıl düşündün anlamadım bebeğim.
Her zaman için en yakınımın sen ve Olive olduğunu unutma yoksa yanına geldiğimde ilk sen yersin dayağı benden, ona göre...
Olive'le, lisenin ikinci senesinde Darla'nın zoruyla indiğim kantinde tanışmıştık. İlk başlarda kendisi ve arkadaş grubunu pek samimi bulmadığımız için çok görüşmüyorduk. Daha sonra Olive arkadaşlarıyla kavga ettiği için bir süre yalnız takıldı ve o sıralar bizde onunla vakit geçirmeye başlamıştık. Kendisi de zamanla bize alıştı ve en yakın dostumuz oldu. Fakat Darla ve Olive, yaşadığı şehirde yani Washington'da aynı üniversiteyi kazandılar. Ben ise uzun süredir araştırıp hayalini kurduğum New York Cornell Üniversitesinde Matematik bölümünü kazanmıştım.
Çekilen sandalye sesiyle irkilerek kafamı telefondan kaldırdım ve masama gelen kişiye baktım.
SELAAM MİLLET<3 DUYDUM Kİİ TEACHER FIC İSTEYEN OLMUUUŞ.
SİZDEN UFACIKK MİNİCK Bİ İSTEĞİM OLACAKK KİTABA BAŞLANGIÇ TARİHİNİZİ YORUMLARA YAZARSANIZ ÇOK MUTLU OLURUM ASKLARM
İYİ OKUMALAR
TAKİPTE KALIN:**
ŞİMDİ OKUDUĞUN
math teacher || zmalik
Fanfiction"İkimiz de yanarız." #1 zaynmalik #1 malik #1 math 070721 [Zayn new generation fiction].Dcd2021