VIII) lips

1.2K 43 12
                                    

Sonunda Jerrie'nin evine gelmiştim. Şimdi ise onun hazırlanmasını bekliyordum.

Bay Malik'in bakışları aklıma gelmişti. Nedenini bilmiyorum ama onu bana bakarken yakaladığımda bende ondan gözümü alamıyordum. Yine de ne olursa olsun bütün bunlar, bu düşündüklerim hepsi yanlıştı. Kendime gelmeliydim ve New York'ta bulunma amacımı unutmamalıydım. O bir akademisyendi ve yaptığı her hareketi yanlış anlayan büyük ihtimalle bendim.

"Hazırım Ellie, çıkalım."

"Çıkalım tabi de... Nereye gideceğiz?"

"İstersen bara gi-"

"Hayır Jerrie, ben o hatayı bir kere yaparım. Tanrı aşkına iki shot viskiyle kafayı buluyorsun sonra da benim başım belaya giriyor."

"Söz içmeyeceğim. Bak gerçekten... Lütfen Ellie."

İnanmalı mıydım bilmiyordum. Fakat kedi gibi baktığı için kabul etme kararı almıştım. Umarım pişman olmazdım...

"Peki öyleyse. İçersen bu sefer seni taşımam, orda bırakırım ve sabah nerde uyandım ben diye ağlarsın Jerrie."

"Tamam tamam içmek yok."

Gideceğimiz yeri de kararlaştırdıktan sonra evden çıktık ve merdivenlerden inmeye başladık. Apartmandan çıkmak üzereyken kapının önünde Zayn ve Bay Styles duruyordu. Bunlar evde değil de apartmanda yaşıyorlardı sanki amınakoyayım.

"Selam kızlar... Zayn dışarı çıkacağınızı söyledi. Size katılmamız sorun olur mu?"

"Yok siz sevmezsiniz öyle yerle-"

"Tabi ki gelebilirsiniz Bay Styles..."

Lafımı bölen Jerrie'ye öldürücü bakışlar atarak sessizce fısıldadım.

"Aptal, adamları bara mı götüreceğiz?"

"Ellie biz nasıl yerleri sevmezmişiz?"

Zayn'in sorusuyla afallamıştım. Sikeyim... Sen barları sevmezsin mi diyecektim?

"Bay Malik, aslında biz parka gitmeyi planlıyorduk ama hava akşam için yağışlı gösteriyor."

Jerrie'nin söyledikleriyle hayatımda bir karar almıştım. Artık arkadaşlarımı seçmeden önce iq testi yapıp ondan sonra yakınlaşacaktım. Amınakoyayım hava 35 dereceydi ve yağmur yağma ihtimali çölde sel olması kadar saçma ve imkansızdı.

"Anladım... Eminim akşam yağmur yağacaktır Jerrie."

Zayn'in söyledikleriyle bulunduğumuz konumun saçmalığını bir kere daha fark ettim.

"Her neyse kızlar, nereye gidiyoruz?"

"Bay Styles isterseniz, yani tabi size de uygunsa..."

Neden kız isteyecek gibi konuşuyorsam amınakoyayım.

"Bara mı gitsek mi?"

Sonra ne mi oldu? Ortamda ufak bir sessizlik.

"Aslında neden olmasın? Gidelim öyleyse atlayın arabaya."

Kabul mü etmişlerdi bana mı öyle geldi?
Garip olan diğer kısım da Jerrie hiç şaşırmamış ve direkt arabaya binmeye yeltenmişti.

Vay amınakoyayım. Bara gittik diye beni sınıfta bırakılmakla tehdit eden biricik profesörümle, diğer profesörün arabasında bara gidiyorduk...

Jerrie ve Bay Styles'ın garip muhabbetleriyle dolu yolculuk sonunda bitmişti ve şimdi ise bir loca da oturuyorduk. Bay Styles, gelen garsona dört bardak viski siparişi vermişti.

math teacher || zmalikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin