XII) sweaty bodies

1K 36 16
                                    

Arkadaşlar bu kitabı sadece smut kısımların okunması için yazmadığımı belirtmek isterim. Ayrıca bu kitap smut/argo/küfür barındıran bir kitaptır. Rahatsız olanlar uyarıları dinleyerek kitabı okumayabilirler, teşekkürler.

Elimdeki kaçıncı olduğunu saymayı unuttuğum bardakla bakışıyordum. Geldiğimden beri gözleri üstümdeydi. İçtiğim onca bardaktan sonra tuvaletim geldiği için lavaboya adımladım.

Lavaboda işimi halledip çıkmak için kapıyı açtım ve karşımda o vardı. Açıkçası şaşırmamıştım. Her yerden o çıkıyordu...

Tam yanından geçip giderken kolumu tuttu ve kendine çekip lavaboya doğru ilerledi. Yaklaştığımız duvarla gözlerimi devirmekten çekinmedim.

Duvarla arasındaydım ve dudağıma bakıyordu.

"Sence de çok klişe olmadı mı? Duvar falan..."

"Duvarı sikeyim, beni görmüyorsun. Seni sevdiğimi söylüyorum umrunda bile değil."

Söylediklerimi takmadan dudağıma eğilerek fısıldamasıyla yutkunma ihtiyacı duymuştum.

"Sana ihtiyacım olduğunu anlamıyorsun. Tek bahanen öğretmen olmam öyle değil mi?"

Cevap vermemi beklemeden cümlesine devam etti. Ben mi? Bende onun nefesini dudaklarımda hissettiğim için put gibi duruyordum.

"Biliyor musun o meslekte o okulda, seninle tanıştığım günden beri ikinci planda kaldı Ellie. Tek derdim sensin. Bunu kanıtlayacağımı söyledim ve hala arkasındayım. Nasıl olacak bilmiyorum ama şu an tek bildiğim bir şey var... Seni şimdi istiyorum."

Söylediklerini zihnimde oturtturmaya çalışırken son söylediğini tam kavrayamadan dudağımın üstündeki baskıyla nefes almayı unutmuştum. İkinci kez öpüyordu...

Sanki kırmaktan korkarmış gibi hareket eden dudaklarıyla ne yapmam gerektiğini, doğrunun ne olduğunu bilmez olmuştum. İçimden her ne kadar bunun yanlış olduğunu tekrarlasam da ister istemez bende etkileniyordum. Kabul etmesi zor ama ona karşı koymak yormaya başlamıştı.

Ve o an her şeyi siktir edip karşılık vermeye başladım.

Öpüşü gittikçe sertleşirken işin sonunun pek iyi olmayacağı belli olmaya başlamıştı. Yine de çekilmeyecektim. O nasıl öpüyorsa bende karşılık verebilirdim öyle değil mi?

Ellerini tişörtümden içeri soktu ve belimi okşamaya başladı. Her hareketi etkilenmeme sebep oluyordu.

"Kokunu seviyorum."

Dudaklarını ayırdıktan sonra söylediği şey kulağıma uğultu şeklinde gelmişti. Çok geçmeden boynumda hissettiğim dudaklarla elimi saçlarına dolamıştım. Bir yandan öperken bir yandan da ısırmaya başlamıştı. Sertleşen hareketleri onun için kıvranmama neden oluyordu.

"Gülerken kısılan gözlerini de seviyorum."

Elini belimden kaydırıp kalçama getirdi. Kendini bana bastırdı ve ağzımdan çıkan inlemeyi durduramamıştım.

"Benim olsana, sadece benim."

Arada söylediği laflarla birlikte hareketleri sayesinde delirecek gibiydim.

Dudaklarını boynumdan çekip tekrar dudağıma getirdi ve ısırmaya başladı. Daha fazla pasif kalmamak adına onun sırtını duvarla birleştirdim. Üstündeki tişörtü çıkartıp yere bıraktım. O da geri kalmadan benim üstümü çıkarmaya başlamıştı. Dudaklarımızı ayırıp yan taraftaki küvete baktım. Ne için baktığımı anlamış olacaktı ki suyu açtı. Beni kucağına alıp küvete oturdu. Akan su ve onun kokusuyla mayışıyordum. Onu hissediyordum.

"Hazır mısın?"

Sorduğu soruyla gözüme cevap bekler gibi bakıyordu. Kafamı salladım ve gülümsedi.

"Seni seviyorum."

Söylediği cümleyle içime girmesi eş zamanlı olmuştu. Bütün bunların yanlış olduğunu biliyorum. Hatta yarın pişman bile olabilirdim. Ama karşı koyamıyordum işte. İçimdeki hareketleri hızlanmaya başlamıştı. Başta acıtsa da zamanla alışmaya başladım. Lavaboyu, yankı yapan inlemelerimiz dolduruyordu. Hareketi gelebilecek en hızlı seviyeye gelmişti. Yükselen inlemelerimiz ve içimde hissettiğim ıslaklıkla ikimizinde aynı anda boşaldığını anladım.

"Siktir bu çok iyiydi."

Başını arkaya atarak söyledikleriyle kafamı onaylamak için salladım.

Üstünde olduğum için kafasını kaldırıp yüzüme baktı. Köprücük kemiği belirginleşmişti.

Artık kendimi tutmanın bir manası kalmadığı için o an istediğimi yaptım.

Köprücük kemiğini öperek emmeye başladım.

"İz bıraksam sorun olmaz değil mi?"

Gülerek sorduğum soruyla şaşkınlıktan çıkıp cevap verdi.

"Hayır hayır. Kendi malın gibi kullan. Gerçi bu günden sonra tamamen seninim."

Hala içimdeyken söyledikleriyle suratımda gülümse oluşmasını engelleyemedim ve tekrardan köprücük kemiğine yöneldim.

...

Çıkardıklarımızı tekrardan giyinip lavabodan çıktık. Şimdiyse dipdibe sızmış olan Jerrie ve Harry ikilisine bakıyorduk.

"Bence bırakalım böyle kalsınlar."

Zayn'in sesiyle odağımı ona çevirdim.

"Yok artık o kadar da değil. Hadi Jerrie'yi yukarıya taşıyalım."

"Bence onları boşver gel biz yukarı çıkıp bu sefer yatakta devam edelim. Ne dersin bebeğim?"

"Hayır derim ayrıca sapıtma Zayn. Uzatma da yardım et."

Jerrie'yi bir kolundan o bir kolundan ben sonunda eve getirebilmiştik. Yatağına bırakıp Zayn'i yolculamak için kapıya çıktım.

"Bu gece yaşa-"

"Çok güzeldi."

Baktığı anlamlı gözleriyle lafımı tamamlarken kafamı salladım. Gerçekten de güzeldi.

"Ama doğru da değildi."

"Ellie...Bırak artık şu doğru yanlış olaylarını. Her şeyi akışına bırak. Zaman çözsün bizi olmaz mı güzelim? Senin de beni sevdiğini gözlerinden görebiliyorum. Bırak yaşayalım birbirimizi."

Söyledikleriyle düşünmeye başlamıştım. Yakalansak ve dedikodu çıksa ne olur veya en kötü ihtimal ne hepsini aklımdan geçirdim. Neyse ne artık umurumda değildi. Bende onu seviyordum ve gerisinin önemi kalmamıştı. Kafamı salladım.

"Haklısın. E nerde benim teklifim. Çıkma teklifi bile etmedin..."

Söylediklerimle gözlerini sonunda kadar açtı ve birkaç saniye tepki veremedi.

"Nasıl yani? Kabul mü ettin sen şimdi? Yok değil mi artık bir engel aramızda. Tanrım sonunda, az kalsın delirecektim."

Apartmanda gecenin köründe bağırarak konuştuğu için susturmak amaçlı aramızdaki mesafeyi kapattım ve dudaklarına yapıştım. Anında karşılık vermesiyle geri çekildim.

"Hey apartmandayız bağırmayı kes."

"Sen şimdi beni susturmak için mi öptün? E ben hep konuşayım o zaman güzelim?"

"Hadi hadi Harry'i bekletme. İyi geceler."

"İyi geceler benim güzel sevgilime."

Zayn'i yolcu edince daha fazla apartmanda ses çıkmaması için kapıyı sessizce kapattım ve mutfağa gidip doğum kontrol hapı içtikten sonra da odama geçmiştim. Üstümü değişip yatağa yattım ve olanları düşünerek mayıştım.

İyi okumalar <33

math teacher || zmalikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin