math teacher || zmalik

XXV) apogolize

Dersin başlamasına yakın kafeteryadan ayrılıp amfiye doğru ilerliyorduk. Akşam Jackson'la sinemaya gitmek için anlaştık, Luke ve Jerrie'yi de davet ettik ama onlar bir bahane bulup davetimizi geri çevirmişlerdi. Sonunda amfiye girip yerimize geçtik. Mesajını hala okumadığım ve kabasın iması yaptıktan sonra yazdıklarını umursamadığım Zayn'in mesajına bakmak için telefonumu çantamdan çıkardım.

*7 yeni okunmamış mesaj*

Zayn : Sana kabasın demek istemedim Ellie. Senin hakkında öyle düşünsem sevgili olmazdım öyle değil mi? (11:24)

Hala mesajıma bakmıyorsun ve o piçle konuşuyorsun. (11:26)

Sikeyim bak şu mesaja artık Ellie. (11:29)

Sanırım delirmeme az kaldı, gelip o piçleri döversem başım belaya girer mi acaba? (11:30)

Ellie seni kırdığımın farkındayım ama bak artık şu mesajlara. (11:34)

Sikeyim mesaja bakmadın ve şimdi kalkıp gidiyor musun? (11:39)

Konuşacağız dersten sonra odama geleceksin Ellie. (11:39)

Hala arkadaşlarıma piç diyordu amınakoyayım... Neyse kendi kendisine kudurmaya devam edebilirdi. Çıkışta odasına gitmeye hiç niyetim yoktu.

Arkamızdan yaklaşık beş dakika sonra amfiye gelen Zayn'nin ders boyunca bakışlarını üstümde hissetmiştim. Kendimde bir suç göremiyordum. Arkadaşlarımla oturmak gayet normal bir durumdu ve tanımadığı biri için sevgilisini karşına alan kendisiydi.

Bir saat süren ders boyunca bir kere bile bakışlarına karşılık vermeden söylediklerini not aldığım deftere bakıyordum. Sonunda dersin bittiği söyledi ve herkes eşyasını toplamaya başladı.

Ona yakalanmamak için bir an önce çıkıp kalabalığa karışmaya niyetlenmiştim.

"Ellie, ne bu acele? Sevgilinin dersi bitti diye yas tutman gerekirken, düğüne zorla getirilen akraba çocukları gibi kaçıyorsun hemen amınakoyayım."

Jerrie'nin sorusuna cevap veremeyecek kadar gergindim.

"Ben kaçtım evinin önünde bekleyeceğim seni Jerriе."

Arkamdan seslenmesini umursamadan koşar adımlarla amfinin kapısına geldim. Şans ilk kez yüzüme gülmüştü, kapının önü kalabalıktı ve beni çıkarken görmesi çok zordu. Tam kapıdan çıkmış ve kalabalıkta araya kaynadığımı zannetmişken omuzumda bir el hissettim.

"Nereye kaçıyorsun sen bakalım?"

Evren bir kere de şaşırt beni be amınakoyayım...

Yavaşça yüzümdeki mimiklere dikkat ederek arkamı döndüm.

"Ne kaçması? Sadece işimin olduğunu hatırladım ve hızlıca çıkmam gerekti."

"İşin çıktı öyle mi? Bunu benim odamda konuşalım, takip et."

Kolumdan tutup sürüklemeye başladı. Hem takip et diyor hem sürüklüyor manyak.

Odasının önüne geldiğimizde kapıyı açıp ilk beni geçirdi. Kendisi de geçtikten sonra kapıyı kapatıp kitlemişti.

"İşin neymiş bakalım?"

"Seni ne ilgilendirir?"

"Sevgilimin işi beni değilde kimi ilgilendirmeli Ellie?"

"Sevgilin mi?"

Dalga geçercesine ve sinir bozucu bir şekilde seslice gülüp devam ettim.

"Sevgilin öyle mi? Hiç tanımadığın bir kadın için kaba muamelesi yaptığın eski sevgilinden mi bahsettin Bay Malik?"

Söylediklerimle kaşları çatıldı.

"Eski derken? Sana kaba olduğunu düşünmediğimi söyledim Ellie. Tabi o piçin yanında mesajlarıma bakma gereği duymadığın için okuyamamış olman gayet normal."

"Zayn ilk olarak arkadaşıma piç demeyi bırak yoksa hiç iyi şeyler olmaz. Ayrıca siktiğimin sikik ve samimiyetsiz mesajlarını okudum. Benim için hiçbir anlam ifade etmedi biliyor musun?"

"Seni o çocuktan kıskandığımı göremiyor musun amınakoyayım? Onun yanında olduğunu gördüğüm an deliriyorum ve o an sinirden aptal aptal laflar ettiğimin farkındayım. Kaba olduğunu düşünsem neden yanında olayım? O kadını da ayıp olmasın diye gezdirmiştim zaten. Yine de özür dilerim."

Gözlerime cevap bekler gibi bakmasıyla konuştum.

"Neden soru sormuş da cevap bekler gibi bakıyorsun? Ne dememi bekliyorsun?"

"Seni affettim desen yeterli olur Ellie. Eski sevgilin falan lafları etme bana, seni ne kadar sevdiğimi göremiyor musun?"

Söyledikleriyle düşünmeye başlamıştım. Her ne kadar affetmeyi planlamıyor bile olsam bir şans daha vermem gerektiğini düşünmeye başlamıştım. Sinirli anında söyledikleri yüzünden hemen ilişkimizi bitirmem mantıklı gelmemeye başlamıştı.

"Neyse o zaman, afettim tamam."

"Bak cidden seni seviyorum ve beni bıra-"

Söylediklerimi dinlemeden hemen savunmaya devam etmesiyle jeton sonradan düşmüş olacaktı ki kaşları havalandı.

"Ne ciddi misin? Affettin mi şimdi beni? Tanrım, seni seviyorum. Bir an için gereksiz insanlar yüzünden benden ayrılacağını sanmıştım."

Jackson'a hala gereksiz iması yapıyor oluşuna sinir olsam da o an bir şey söylememe kararı almıştım. Her dakika kavga etmek yormuştu.

İyi okumalar <33