XVII) secret

568 23 17
                                    

Jackson'la bir süre daha konuştuktan sonra samimi birisi olduğunu düşünmeye başlamıştım. Hem muhabbeti falan da sarıyordu. Üstelik onun da iki gün sonraki kampa geleceğini öğrenmiştim. Sanırım kampta Jerrie'den başka takılabileceğim bir arkadaşım daha olmuştu.

Bir süre daha konuştuktan sonra dersi olduğu için gitmesi gerektiğini söyledi ve kafeteryadan ayrıldı.

Çok geçmeden uzaktan dalgın bir şekilde yanıma doğru gelen Jerrie'yle kendime gelmiştim. Suratının asık olması dikkatimi çekmişti.

"Hey bitti mi sonunda ders?Hoşgeldin hayatım."

Bir süre suratıma bir şey söylemek ister gibi baktıktan sonra açtığı ağzını geri kapattı ve hiçbir şey olmamış gibi cevap verdi.

"Hoşbuldum, evet bitti ders."

Yanımdaki boş sandalyeye kendini bıraktı ve dalgın bakışlarla masayı süzmeye başladı.

"Sorun ne Jerrie? Bir sıkıntın var gibi..."

"Ah yok bir şey yoruldum sadece."

Yapmacık gelen gülümsemesiyle bir sorun olduğunu net olarak anlamıştım. Ama sıkıştırmak istemedim ve uzatmamak adına sorguyu erteleyecektim.

"Tamam öyleyse... Ders nasıl geçti?"

"Sıradan her zamanki gibi işte."

Çevreden gelen seslerle kafeteryaya Zayn'in geldiğini fark ettim. Garip olan diğer kısım ise Jerrie'yle bakışmalarıydı. Derste kavga falan mı etmişlerdi bunlar anlamadım?

Jerrie'den

Ellie dersten çıktıktan sonra hala olanları kavrayamamıştım. Derste uyuduğu için dersten atmakta neydi amınakoyayım. Çantamdan telefonumu çıkardım ve Ellie'ye mesaj attım.

Jerrie : Daha demin ne yaşandı amınakoyayım?

Mesajımın üstünden yaklaşık beş dakika geçmesine rağmen geri dönmeyince meraklanmaya başladım.

Jerrie : Ellie nerdesin, iyi misin hayatım?

Nasıl olsa döner diye düşünerek telefonu masaya bırakıp derse odaklanmıştım.

...

Bir saat süren ders sonunda sonlandı ve telefonumu alıp Ellie'den gelen mesaja baktım.

*1 yeni okunmamış mesaj*

Ellie : İyiyim kafeteryadayım. (10.29)

Daha fazla beklemeyerek çantamı toplayıp kafeteryaya gitmek için adımladım. Tam kapıdan çıkıyordum ki Zayn seslenmişti.

"Jerrie bir bakabilir misin?"

Kardeşimi üzdüğü için her ne kadar nefret ediyor olsam da belki önemli bir şey vardır diyerek ve de öğretmenim olduğunu hatırlayarak yanına doğru ilerledim.

"Tabi buyurun."

"İki dakikanı alacağım. Odama gelir misin anlatmam gerekenler var."

"Peki..."

Amfiden çıkıp odasına doğru yol aldık. Odadan içeriye girer girmez ileri geri yürümeye başladı. Sıkıntılı bir durum olduğu belliydi.

"Bir sorun mu var Zayn?"

"Evet, hemde çok büyük bir sıkıntı var. Sana anlatmayı planlamıyordum ama içim içimi yiyor ve artık dayanamıyorum."

Söyledikleriyle gittikçe merakım artıyordu.

"Anlattıklarımın aramızda kalacağına söz verebilir misin?"

Sorduğu soruyla benden yanıt beklercesine baktı.

"Tabi, söz veriyorum."

"Tamam öyleyse... Ellie'den ayrıldığım günün sabahı derse geç gelmiştim hatırlıyor musun?"

"Evet hatırlıyorum, ilk derse geç gelişindi hatta."

"Evet... Nasıl oldu bilmiyorum ama birisi Dekana, Ellie'yle benim yakın bir fotoğrafımı atmış. Biliyorsun okulda bu tür ilişkilere pek sıcak bakmıyor. Üstelik dersinizin tek sorumlu olduğu profesör ben olduğum için torpil olayları yüzünden dedikodu çıkar ve okulun ismi zedelenir diye beni yanına çağırdı. Hatta o yüzden geç kaldım. Ellie'den ayrılmamı istedi, bu durumun imkansız olduğunu ve ayrılmayacağımı söyledim. Bu sefer beni Ellie üzerinden tehdit etmeye başladı."

Söyledikleriyle ağzımın sonuna kadar açılmasına engel olamamıştım.

"Ayrılmazsam onu okuldan atacağını ve öğrencilik hayatını bitirebileceğini söyledi. Bende mecbur kaldım."

Dolu gözlerini etrafta gezdirerek anlattıklarıyla sinirlenmiştim. Koskoca üniversite, kimin kiminle ilişkisinin olacağına karışabilme hakkını kendinde nasıl bulur anlamıyordum...

"Bak lütfen bu anlattıklarım aramızda kalsın Jerrie. Ona çok iyi bak ve lütfen üzülmesine izin verme. Bana onunla ilgili bilgi taşımanı istiyorum senden. Yanına kim yaklaştı, konuştuğu erkek var mı vs."

Bunu yaparsam arkadaşımın arkasından iş çevirmiş olmaz mıydım? Olurdum. Ama Zayn'in yerine kendimi koyduğumda gerçekten de yaşadıklarının zor olduğunu anlamıştım.

"Tamam öyleyse yapacağım. Umarım sonunda işin içinde benimde olduğumu öğrenmez. Onun arkasından iş çeviriyormuşum gibime geliyor."

"Öğrenmeyecek, hem zaten ikimizin arasında değil mi? Kimden duyabilir ki?"

"Doğru, ben çıkıyorum o zaman Ellie'nin yanına gideceğim."

"Tamamdır, onu benim yerime sık sık öp. Teşekkür ederim tekrardan, görüşürüz."

Odayı terk edip kafeteryaya doğru yol almaya başladım. Şimdiden kendimi kötü hissetmeye başlamıştım. Ajanlık yapıyor gibiydim resmen... üstelik en yakın arkadaşımın ajanlığı. O an ona anlatsam nasıl olur diye geçirdim içimden. Böylece bütün sorun ortadan kalkardı. Ama yapamazdım bir söz vermiştim ve tutmam gerekiyordu.

Yavaş adımlarla masasına doğru ilerlerken kafamdaki düşüncelerle meşguldüm.

"Hey bitti mi sonunda ders?Hoşgeldin hayatım."

Anlatsam en fazla ne olurdu ki? Zayn'den azar işitirdim ve olaylar karmaşık bir hale gelirdi. Tam ağzımı açıp söyleyecektim ki vazgeçmiştim. Ona bunları anlatsam ne değişirdi ki? Dekan onların birlikte olmalarına yine müsade etmeyecekti?

"Hoşbuldum, evet bitti ders."

Yanındaki sandalyeye geçip oturdum ve masayı seyrettim.

"Sorun ne Jerrie? Bir sıkıntın var gibi..."

"Ah yok bir şey yoruldum sadece."

Daha fazla üstelemek istemediğini anladım. Beni sıkıştırmaması iyiydi çünkü sıkıştırırsa her şeyi ağzımdan kaçırabilirdim.

"Tamam öyleyse... Ders nasıl geçti?"

"Sıradan her zamanki gibi işte."

Kafeteryaya doluşan seslerle kapıya baktım ve az önce konuşmuş olduğum Zayn'i gördüm. Bu masaya bakıyordu. Sanırım ona söyleyip söylemediğimi anlamak ister gibiydi. Ellie fark etmeden kaş göz işareti yapınca bende aynı şekilde karşılık verdim.

Jerrie'nin yerinde olsaydınız ne yapardınız? Arkadaşınıza her şeyi anlatır mıydınız? Yoksa Zayn için empati yapıp sessiz mi kalırdınız?

İyi okumalar<33

math teacher || zmalikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin