5.Benim Gibi Bir Kadın 🥊

1.8K 322 288
                                    

"Gökyüzü yıkılacak olsa avuçlarına yıldızlar düşsün isterdim..."

Ayaklarımı üst üste atıp ortadaki sehpanın üzerine koydum. Devasa kovadan bir avuç dolusu patlamış mısır alıp ağzıma doldurduktan sonra ekrandaki dövüş filmine baktım.

"Ağzımı tam açamıyorum ki ***na koyayım..." diyerek de sinirle homurdandım. Küfür de ağzımda sakız oldu mübarek. Erkekler ile takıla takıla...

Ellerimi çırpıp karton poşetin altından ağzıma bir avuç daha mısır attım. Tuzlu tuzlu, oh miss.

Arada bir küçük deliklerden görüşüm bozuluyor sonra kafamı az sağa sola çevirince düzeliyordu.

Aksiyon dolu bir sahnenin ortasında bir anahtar sesi geldi.

Stres ile alt dudağımı dişledim.

"Yemin ederim bir gün Erdal'ın kafasını yaracağım ama kendi kafamla." diyerek içeri giren Güneş ile derince bir nefes verdim.

"Sorma sorma ben de Okan'a sinir oluyorum." diyen de Eylem'di. "Tamam erkek gibi kızız da asker arkadaşınmış gibi muhabbet etmezsin anasını satayım." diyerek anahtarları portmantonun üzerine attığında göz göze geldik.

"Aa!"

Güneş, Eylem'in korku dolu çığlıyla yerinden üç metre zıpladı.

"Ne oluyor lan!?" diye bağırdığı sıra beni de görmüş, kaşlarını çatarak dik dik bakmıştı. "Kafayı mı yedin kızım sen?" dedi sinirle.

Eylem derin derin nefesler vererek solumdaki tekli koltuğa oturdu.

"Vallahi, akşam akşam aklımı aldın kızım."

Onlar da yanıma oturunca dilimi gergince dişlerimin üzerinde gezdirdim.

"Şaka yapayım, dedim." dedim yalandan gülerek. "Korkutacaktım..."

Güneş gülerek elini mısır dolu kovaya daldırdı ve bir avuç alıp yanıma oturdu.

"Efor sarf etmene bile gerek kalmadı."

"Hehehe..." yalandan gülüp biraz daha mısır almıştım ki avucuna dik dik bana baktıklarını fark ederek yutkundum.

Kafamdaki karton poşetin deliklerinden önce Eylem'e sonrasında ise Güneş'e baktım.

"Bu gülüş hiç normal değildi Eylül." diyen Eylem ile kafamı iki yana sallayınca karton çok fazla ses çıkartmıştı. Yüzümü buruşturdum.

"Yok ya, yorgunum ben. Yatmaya gidiyorum." diye ayaklanmak üzereyken Güneş kolumu tuttuğu gibi, iki santim havaya kalkan, kıçımı geri yerine oturttu.

"Antrenmandan gelen biziz, yorgun olan sen?" dedi imalı imalı.

"Yani tembellik tembelliği doğuruyor." diyerek kıvırmaya çalıştığım sıra Eylem bir hışımla uzanmış, kafamdaki karton poşeti çekip almıştı. Gözlerimi sımsıkı yumup dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Ne oldu lan sana?" diye bağıran Güneş ayağa kalkınca Eylem de ayağa kalkmıştı.

"Kim yaptı ulan bunu?" diye de Eylem bağırmıştı.

"Şimdi bunu konuşmanın ne gere-" ensemdeki saçları tuttuğu gibi geri çeken Güneş dikkatle yüzüme baktı.

"Vay ***** çocukları. Kız mız dinlememiş, dövmüşler." dediğinde Eylem kıçıyla azıcık yana çekilip telefonunu suratıma tuttu.

"Kavganın sıcağına fark etmemişlerdir kız olduğunu." dedi bilmiş bilmiş. Yüzümün her açıdan fotoğrafını çektikten sonra hırsla bir şeyler yazmaya başladı.

Benim Gibi Bir KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin