Benim Gibi Bir Kadın

13. Benim Gibi Bir Kadın 🥊

   "Düşmanım yok ama hep bir savaş veriyorum..."

   Saçlarımı geriye attıktan sonra hızlıca odama geçmek istemiştim ki Eylem önüme atladı.

  "Ne oldu?" dedi merakla.  "Neden geç geldiniz?" dediğinde Güneş de önüme atlamıştı.

  "Doğru, Burak Hoca'nın dudağı da patlaktı." diyerek o da beni sıkıştırınca ortam bir hayli gerildi. Gergince yutkundum.

   "Bir şey olmadı." dedim sinirle. Neden sinirlendiğimi bile bilmiyorum. Pardon biliyorum... Burak Hoca, Mavi ile aramızı yapmak için ortaya attığı iğrenç fikirler yüzünden!

    Ellerimi yumruk yapıp kaçamak bakışlarla kızlara baktım.

    "Gençleri..." dedim sessizce. Eylem üzerindeki tişörtü çıkarıp atarken yüzüme baktı. Güneş ise koltukta yüz üstü uzanmak için hazırlanıyordu. "...dizi izleyelim mi?" dediğimde ikisinin de yüzünde kocaman gülüşler oluştu.

   "Çok iyi olur." dedi Eylem. Hemen mutfağa koşturdu. "Patlamış mısırları hazırlıyorum." diyerek kollarını sıvadığında Güneş koltuktan kalktı. 

   "Uzun zamandır bir şeyler izlemiyorduk, iyi olur."

   Yalandan iki üç kez güldükten sonra odama gittim ve saçlarımı topladım. Ne izleteceğimi bilselerdi böyle konuşmazlardı. 

.

.

.

    Ellerimi kucağımda birleştirdiğim sıra göz ucuyla Güneş'e bakmıştım. Sanki televizyonda lanet bir canavar varmış gibi ekrana bakıyordu. Eylem ise hevesle patlattığı patlamış mısırları ağzına tıkıyordu.

    Alt dudağımı ısırıp derin bir nefes aldım.

   "Mala bak ya." dedi Güneş en sonunda sinirlenerek. Gizlice Eylem'e baktığımda o da sinirli gözüküyordu.

  "Biz niye bunları izliyoruz ki?" dedi göz devirerek.

   Sehpanın üzerindeki mısır kasesini alıp kucağıma koydum.

   "Ne bileyim hep korku ve aksiyon izliyorduk." demiş ve derince bir nefes almıştım. "Biraz farklılık olsun istedim." dediğimde ikisi de dönüp bana baktı.

   "Romantik komedi?" dediler aynı anda.
  
     Yalandan güldüm.

    "Nereden bilebilirdim ki?"

     Yüzlerini asarak filme döndüklerinde sinirle göz devirdim. Burak Hoca'nın ipiyle kuyuya inersem tabii ki böyle olurdu. Ne bekliyordum ki?
  
    Ağzıma üç beş tane mısır birden attığım sıra adam ile kadın Fransız öpücüğünden hallice bir öpüşmeye tutuldu. Mısırları bile çiğneyemeden ekrana baktım.

   "Sanki baklava yiyor gibi." dedi Güneş pür dikkat ekrana bakarken.

    "Hiç öpüşmedim ama tiplerine bakarsan sanki baklavadan daha güzel." diyen de Eylem'di.

     Kadın ellerini adamın saçlarına daldırdığı sıra kaşlarımı çattım.

    "Hiçbir deneyimim olmadığı için bir şey diyemeyeceğim. "dediğimde Eylem de başını salladı.

    "Şimdi düşünüyorum da..." dedi gülerek bize bakarken. "...öpüşürken partnerim saçımı çekse beşliğine tekme falan atarım herhalde. "

    Güneş ve ben bir an bakışsak da gülmeye başlamıştık. Çünkü haklıydı yani. Ne alaka saç seçmek falan?

   "Aynen lan." diyerek bacak bacak üzerine atan Güneş ayaklarını sehpaya koydu. "Yarın sabah koşu yapalım mı?" dedi konudan bağımsız olarak.