Ve ben oklarımı kullanarak birine ok attım. Tam kafasının ortasından vurduğum gardiyan yere yığıldı. David bir diğerine bıçak fırlattı. Hepsi üstümüze gelmeye başladıklarında birden bir şey onları durdurdu. Sanki canları yanıyormuş gibi kızarmaya ve bağırmaya başladılar. Yaratık-mahkum sandığımız kişi kafasındaki çuvalı kaldırdığında farkettik ki bu kişi Howard idi. Bütün gardiyanları öldürdükten sonra Howard'a sıkıca sarıldım. David de ikimize birden sarıldı.
'Çabuk olmalıyız çocuklar. Diğerlerine de işkence çektirmeye başlayacaklar!' Dedi Howard. Güvenlik bilgisayarlarına doğru gittim ve bir kaç numara ile kilitleri kaldırdım. Kulaklığa dokunarak haber yolladım. O da kendi işini hallediyordu.
'Çabuk hareket etmeliyiz' dedi David.
'Öyle ise önden buyrunuz bayım' dedim aşağılayıcı bir şekilde. Hızlı hareket etmemiz gerektiğini biliyoruz tabiiki! David önden yürümeye başladı. Howard ile arkasından gidiyorduk. Hızlı ve küçük adımlarla sessizce kazan dairesinden atıverdik kendimizi.
'Buradan!' Dedi Howard ve bizi boruların içine soktu. Biraz ilerledik. Önümüze gelen her hücreye bakıyorduk ancak kimse yoktu. En sonunda Ivy'i bulduk. Kapağı yavaşça kaldırdık.
'Size dediğim gibi, David ne isterse yapar. Sizin oyununuza alet olmayacağım!' Dedi Ivy. Ona attıkları yumruk benim bile canımı acıtmıştı. Oklarımı kavradım. 3 tane oku yaya taktım ve yayı gerdim. Yayı bıraktığımda üç gardiyan da yere yığıldılar. O küçük kapaktan aşağı atladık. Etraf rengi solmuş gri duvarlarla çevriliydi. Ivy'e de sarıldım.
'Slender nerede?' Dedi Ivy.
'Buradayım!' Dedi bir ses kapıyı açarken. Bu Slendermandi. Ivy ona sıkıca sarıldı. Bütün bir binayı saran çığlık hepimizin kanını dondurdu.
'Bu Larin!' Dedi Howard koşarak. Herkesi ittirdi ve önüne çıkan her gardiyani sanki bir insanın zombileri ökdürmesi gibi öldürdü. Arkasından koşuyorduk. Howard içeri girdi ve Larin'in etrafına doluşan ve onu döven 15 gardiyanı gördü. Peşinden odaya girdik. Hepimiz gardımızı topladık. Slenderman hepimizi arkasına aldı ve 'Larin'e bakın!' Dedi. Biz Larin'e doğru koştuk ve Slenderman de gardiyanların üstüne yürümeye başladı. Slendermanin her adımında gardiyanlar iliklerine kadar korkuyorlardı. Slenderman kollarını çıkartıp uzattı ve üç gardiyanı boğazından tutup duvara yapıştırdı. Diğerleri ise küçük adımlarla geri gidiyorlardı. Slenderman o üç gardiyanın da boğazını sıkarak kafalarını vücutlarından ayırdı.
'Eğer bana doğru bir adım atarsanız
Hepiniz acı dolu ölürsünüz
Şimdi ilk kim ölmek ister?' Dedi gülerek. Yüzünde korkun benden gibi bir gülümseme vardı. Gardiyanlardan biri Slenderman'e ateş etti. Slenderman kurşundan kaçsa da yüzündeki tatminkarlık beyaz maskesinden bile okunuyordu.'Yanlış hareket.. Öne çık bakalım kendini cesur sanan aptal çocuk!' Dedi. Kimse öne çıkmadı. Slenderman birini tuttu ve havaya kaldırdı. 'Ya söylersin ya da geberirsin!' Dedi. Çocuk eliyle ateş eden gardiyanı gösterdi. Slenderman havaya kaldırdığı çocuğun boynunu kırdığında herkes korkusunu biraz daha belli etti. Ben bile korkmuştum. Ona ateş eden çocuğa yaklaştı ve onu duvarda sıkıştırdı. Karnına elini soktu. Gardiyanın bağırışları herkesin canını yakmıştı. Slenderman elini biraz daha derine soktu ve çevirmeye başladı. Gözlerinden yaşlar akan gardiyanın haykırışları herkesi çekeceğinden Ivy geriye kalan herkesi sarmaşıklarıyla hızla öldürdü.
'Diğer yaratıkları koruma bölgesine götürdüler. Yani binada sadece onlarlayız..' dedi Ivy.
'Öyle ise babamı yok edelim ve diğerlerini kurtaralım!' Dedi David. Babsından nefret ettiği ses tonundan bile anlaşılıyordu.
'Beni bulmanız zor değil.' Dedi Clark bize doğru yürüyerek. Yanında bir sürü gardiyan vardı. Biz altı kişiydik. Onlar ise binlerce denebilecek kadar çoklardı.Ama onları yenebilirdik. Belki evet.. Belki de hayır. Ama en azından denemeliydik!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Slenderman Geri Dönüyor #wattys2017
Mystery / ThrillerHepiniz Slender Man'in çocukların iç organlarını yiyen bir katil olduğunu bilirsiniz. Asırlardır görünmeyen Slender aslında başından beri bizimledir ama şimdi gözükmek istemiştir.....