H.O.S.T.

3.2K 165 17
                                    

'Hadi ama Howard, bu kadar ileriye gitmemelisin, bildiğin gibi burası perili.. Uuuuuuuu' dedi yüzünü daha göremediğim çocuk. Slenderman beni kucağına aldı ve ses çıkartmadan aşağıya doğru indik. Hepsinin yüzünü görebiliyordum ama onlar bizi göremiyordu.

'Hey Larin?' Dedi Howard sandığım ileride duran çocuk arkasında kalan kıza bakarak.

'Efendim Howard?' Dedi kız gülerek. 'Korktun mu?'

'Yok canım! Ne korkması! Ne istiyordunuz?' Dedi Howard gözlerini dikerek.

'Lilith'in günlüğü, seni aptal!' Dediği an Slenderman ve benim kalp ritimlerimiz artmaya başladı. Sinirlenmiştik. Alamayacaklarını biliyorduk. Ama bunu düşünmemelilerdi bile.

'3 dediğimde koş Eli!' Dedi Slenderman elime bir bıçak tutuşturarak. Kafamı salladım. Howard ilerliyordu. Slenderman Howard'ın işini bitirecekti, ben ise Larin ve adını bilmediğim diğer çocuğun.

'1, 2 ve 3! Koş Eli!' Dedi ve koşmaya başladım. Slenderman ise odaya daldı ve kapı arkasından kilitlendi. Onlara doğru koşarken kız çığlık attı. Diğer çocuk ise gülmeye başladı. Bana gülemezlerdi. Onlar kimdi de bana gülüyorlardı? Bıçağı sıkıca kavradım ve Larin'in bacağına bir çizik attım. Larin ise hiçbir şey olmamış gibi ellerimi tuttu ve diğer çocuk ise bacaklarımdan tuttu. Bırakmaları için kıvranıyordum. Odadan gelen vurma sesleri sonunda Howard'ın çığlığı ile herkes dona kalmıştı. İşte o sırada ben gülmeye başlamıştım.

'Slenderman! Ben buradayım!' Diye bağırdım en sonunda. Ama bana güldüler.
'Hadi ama çocuk! Slenderman diye bir şey yok!' Dedi Larin.

'Öyle ise şuradaki kim?' Dedim ve onlar oraya baktığı anda ayağımı çocuktan kurtarıp yüzüne bir tekme geçirdim. Kız yalpalandı ve ayaklarımın üstüne bastığımda kızın tam kalbine bir yumruk attım. Kız geriledi ve en sonunda yere çömeldi. Kalbini yavaşlatmış olmalıydım. Yere düşen çocuğu Slenderman aldı ve mahzene götürdü. Onu bağlıyordu. Bende diğer kızı saçından tutup aşağıya götürdüm. Larin'in siyah, gür ve canlı saçlarını sevmiştim. Ayrıca makyaj da yapmıştı. Ve çok güzel bir şekilde. Gözleri maviydi ve ona ayrı bir hava katmıştı. Onun bakıcım olmasını istiyordum. Bizim tarafımıza geçmesini.. Zor bir istekti. Ama istekti sonuçta. 20li yaşlarında olduğu belliydi. Vücudundaki dövmeler çok ilgi çekiciydi. Bir tanesinde H.O.S.T. yazıyordu. Zaten tek yazılı dövmesi buydu.. Diğer çocuğa baktım. Koyu kahverengi saçları ve griye kaçan mavi gözleri vardı. Terlemişti. Yüzünden akan terlerle çok yakışıklı duruyordu. Yaşı 15 gibiydi. Ve cidden mükemmel bir vücudu vardı! Ancak sadece bir dövmesi vardı. O da H.O.S.T. Onları bağladık.

'H.O.S.T. nedir?' Dedim Slenderman'a. Bir an durdu. Gerildiğini düşündüm.

'House of Supernatural Things! Yani Doğaüstü Şeylerin Evi! Kahretsin. Onlar doğaüstü yaratıklar Eli! Koş! Koş ve kitabı getir. Howard denen çocuğu da al.' Dedi. Hızla yukarı koştum. Howard'ın çizikleri iyileşiyordu. Bayağı boğuşmuşlardı. Howard sarışın bir çocuktu. Gözleri yeşil gibiydi. Garipti. Kitabı yerinden aldım ve Howard'ı da saçlarından tutup çekmeye başladım. Aşağıya geldiğimizde bağlanmış olan Larin ve diğer çocuk -hâlâ adını bilmediğim şu çocuk- rahatlamış ve iç çekmişlerdi. Howard'ı bağladım ve karşılarına oturduk. Slenderman söze başlamak için nefes aldı ama diğer çocuk sözünü kesti.

'Bakın ben David Scherland. H.O.S.T.'un başkanı babam olur. Beni aramaya gelecektir. Burada olduğumuzu biliyor.' Dedi çocuk saçlarını savurmaya çalışarak. Gözlerine batıyordu saçları. Ona doğru yaklaştım ve saçını gözlerinden çektim. Göz göze geldiğimizde bana gülümsedi. Ama korkunç değildi bu. Gerçek bir gülümsemeydi.

'Burada olduğunuzdan kimsenin haberi yok çocuklar.' Dedi Slenderman.

'Hayır var seni lanet olası!' Dedi Howard.

'Hayır yok. Eğer görevde olsaydınız kollarınızdaki çipler mavi bir ışıkla yanıp sönerdi. Ama sizinkiler kırmızı.. Çipler demişken.. Onları çıkaralım..' dedi ve bana baktı. 'Ben yukarıda yemek hazırlıyor olacağım Eli.' Dedi ve gitti. İlk önce Howard'ın yanına gittim. Bileğini bıçağımla yardım ve çipi zorlayarak çıkardım. Howard bayıldı. Çok kan kaybetmiş ve vücudu iyileşmek için kendini kapatmış olmalıydı. Larin'in yanına gittiğimde o da sanki bunu istiyormuş gibi bileğini bana doğru çevirdi ve çıkarmama izin verdi. O da bayıldı. Bunu yapan çip olmalıydı. Çip çıkınca bayılıyorlardı.
'1 saate uyanırlar ama ben bayılmayacağım çünkü bende öyle bir etki yapmıyor...' dedi David.

'Elizabeth' dedim ona doğru emeklerken.

'Elizabeth..' dedi. 'Bize de yemek verecek misiniz?' Dedi David guruldayan karnına bakarak.

'Sana güvenebilir miyim?' Dedim gülümseyerek.

'Tabii' dedi ve o da gülümsedi.

'Bu çipi çıkartacağım ve sonra seni çözeceğim. Ama eğer kaçmaya kalkarsan seni kendi ellerimle öldürürüm bay doğaüstü yaratık.' dedim ve çipini çıkardım. Onu çözdüm ve çipleri teker teker parçalara ayırdım.

'Öyle olmaz' dedi David ve eline bir tabanca aldı. Geri adım atmaya başladım.

'Korkma' dedi ve üç el silah sesinden sonra çipler kaybolmuştu. 'Kaç parçaya ayırırsan ayır onlar birleşir. Tabancayla halletmelisin.'

'Teşekkür ederim' dedim ve kemerine elimi geçirerek yukarı çıkmaya başladım. 'Sen nesin?' Dedim ona bakarak.

'Ben....'

Biraz karakter ekleyeyim dedim. Umarım beğenmişsinizdir. 2 karakter sıkar diye düşündüğümden David, Larin ve Howard'ı da ekledim. Medyada David var^-^ Vote verirseniz sevinirim^-^

Slenderman Geri Dönüyor #wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin