Fare

3.9K 160 23
                                    

Ayıcıklarım yoktu, onları özlemiştim! Yatakta doğruldum. Bütün bunlar kısa bir sürede olmuştu. Ayrıca.. Rosalie. Onu da özlemiştim. Kıyafetlerim çok pisti ve rahatsız olmuştum. Boyası akmış soğuk duvarları farketmemiştim. Etrafa bakındım. Gerindim ve yataktan kalktım. Bastığım her tahta gıcırdıyordu. İlerledim ve kapıyı açtım. Kafamı uzattım, kimsenin olmadığını farkendince çıktım ve kapıyı kapattım. Merdivenlere doğru ilerledim. Burası eskiden çok güzel bir yer olmalıydı. Hayal edebiliyordum. 4 çocuk odası ve 1 büyük odası vardı. Aşağı katta ise 2 tane daha oda vardı. Bir odada müzik aletleri ve kitaplar vardı. Her yer tozdu. Diğer odaya girdim. Burada kılıçlar ve bazı aletler vardı. İsimlerini bilmiyordum. Boks için çalışma aletleri gibiydi. Burası da tozluydu. Odadan çıktım ve mutfak sandığım yere ilerledim. Öğle saatiydi sanırım. Mutfağa girdim. Slenderman yoktu. Dolapları karıştırdım. Birkaç ton balığı vardı. Tarihlerine baktım. Çoğunun tarihi geçmişti. Yaklaşık 20 sene kadar! Bir tanesinin geçmemişti ama. Onu aldım ve yedim. Midem rahatlamıştı.

'Uyanmışsın' dedi boğuk bir ses. Arkamı döndüm. Bu Slendermandi.

'Yeni, evet.' Dedim oturduğum yerden kalktım.

'Bende sana yemek almaya gitmiştim. Daha doğrusu insanları korkutup kaçırdım ve marketten bir şeyler doldurup getirdim' dedi sesinde iniş çıkışlar yaratarak.

'Teşekkür ederim' dedim.

'Çalışma odasını görmüş olmalısın' dedi. Kafamı salladım. 'Orada çalışacaksın ve güçleneceksin. Ve o zamana kadar sadece bir öğün normal yemek yiyeceksin. Kalan öğünlerinde ise..' elindekileri masaya koydu. 'İnsan eti.'

Yo hayır! Bu imkansız. Ben daha küçüğüm. Bu kadar şey fazla bana! Korkuyordum.
'Bunu yapamam. Ben.. yiyemem.' Sesim titriyordu.

Cebinden bir şey çıkarmak için elini kaldırdı. Cebine daldırdı ve.. ÇIKARDIĞI ŞEY BİR FAREYDİ!

'Öldür onu Elizabeth!' Dedi ciddiyetle.

'Hayır!' Dedim. Bunu yapmayacaktım! Bana yaklaştı ve boğazımı tuttu.

'Kes onu, yoksa ben seni keseceğim!'

Korkuyordum. Elim titreyerek bıçağı aldım. Zavallı farecik, korkuyordu. Ama elimdeki bıçak keskindi. Yavaş yavaş fareye yaklaştırdım. Kuyruğunun sıkıştırıldığı kapandan kurtarılmak için bağırıyordu. Elimdeki bıçağı boynuna doğru götürdüm. Onu öldürmek istiyordum. Bunu gerçekten istiyordum. Diğer elimle farenin kafasını tutup kaldırdım. Yavaş yavaş kesmeye başladım. Slenderman gülüyor, fare ise bağırıyordu. Bıçağı bastırdım. Son bir 'viik' sesi ile boğazı kesildi ve kanlar her yere fışkırmaya başladı. Gülmeye başladım. Bunu sevmiştim.

'Yürü çalışma odasına' dedi ve torbalardan birinden çikolata verdi. Sanki aylardır çikolata yememiş gibi elinden kaptım ve pakedini açıp ısırmaya başladım. Odaya girdiğimizde Slenderman elime bir bıçak tutuşturdu. Asıl eğlence, ya da işkence şimdi mi başlıyordu?

Arada küçük bir şekilde yazıyorum işte umarım beğenmişsinizdir!

Slenderman Geri Dönüyor #wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin