Ben geldiim :D Yaklaşık bir aydır bölüm atamıyordum. Gerçi bunlar son bölüm atamayışlarım ama :) Finale geldik, arayı açmamak için finali iki parçaya ayırdım.
Geçen bölüm yorumlar düştü falan dedim ama o bölüm daha da düştü. Sadece iki yorumumuz vardı. Buradan teşekkürler o iki kişiye. :*
Gerçekten bir dahaki bölüm son yazışım olsa bile fikirlerini çok merak ediyorum. Bu yüzden beni lütfen yorumsuz bırakmayın. *-*
Sizi çok seviyorum :*
İyi okumalar.. :))
Hayat gerçekten garip! Beklemediğiniz anda sizi güldürür, güldürürken ağlatabilir de. Ama ne olursa olsun sizin için, mutluluğunuz için bir şans, bir ışık her zaman vardır. Evet, o ışığı bulmanız pek kolay olmayabilir, hayat karmaşıktır ve size aittir. Bundan aylar önce bugünü göreceğim aklımın ucundan bile geçmezdi. Evet, yaşanılmaz değildi ama karşımdakinin o olacağını hiç düşünmemiştim. Nefret ettiğim, nefret ettiğime inandığım adamın kollarına sığınacağıma, onun karısı olacağıma inanmazdım. Ya da bunun için bu kadar mutlu olacağıma..
O, beni karanlığa kapatmış, kapattığı gibi de beni o karanlıktan kendi elleriyle kurtarmıştı. Onu sevdiğimi fark ettirmiş, yeniden her şeyim olmuştu, benim olmuştu.
Gerçekten stresli olacağına inandığım, tahminlerimde de beni yanıltmayan bir ay geçirmiştim. Bitmeyen alışverişler, davetliler, düğün öncesi provalar, küçük kavgalar.. Neredeyse ayrılacak duruma gelmiştik. Nihayet düğün gününe geldiğimizde beni bir sürprizin karşılayacağından habersizdim.
Yüzüme vuran güneş ışığıyla gözlerimi açtım. Sanki kapanalı uzun zaman olmuştu da! Size bir öneri, eğer kız arkadaşlarınızdan düğününüzden bir gün önce eğlenmek için yapılan ‘bekarlığa veda partisi’ teklifi alırsanız, reddedin! Şu an kafamın içinde filler dans ediyor! Tanrı aşkına hangi akılsız böyle bir organizasyona birkaç tane kaslı erkek sızdırır ki? Ne istiyorlar sevgilimin benden ayrılmasını falan mı? Ayrıca Joe’nun bundan nasıl haberi olabiliyor? Evet aynen öyle, amacı beni eğlendirmek olan partide yüksek sesli müzikten dolayı sağır olmadığıma mı şükür edeyim, yoksa kasa boğulmadığıma mı, kararsızım. Gece boyunca aşırı heyecandan uyuyamadım, yorgunum. İşte şimdi gelinlerin neden bu kadar kaprisli olduklarını anlayabiliyorum. Keşke tüm bunların yerine sadece ikimizin ve birkaç çılgın olmayan arkadaşla birlikte küçük bir tören düzenleyebilseydik. Yatakta doğrulduğumda elim telefona gitti ve işte o an tam anlamıyla şok oldum.
52 Cevapsız Arama, 24 Mesaj?
Nasıl uyuduysam telefonumu bile duymamışım.
Çağrıların ve mesajların kimden geldiğini tahmin etmek pek de zor olmasa gerek, Dallas, Marissa, annem ve Joe.
Düzeltiyorum, mesajların neredeyse hepsi Joe’dandı.
“Günaydın sevgilim, Saat birde yanında olacağım, bu arada Marissa ve Dallas da benimle birlikte, bana şans dile olur mu? :( Seni seviyorum, Bayan Jonas olmaya hazır mısın?”
Ne yani onlar neden benim yanıma gelmiyor da neden sevgilimi bununla uğraştırıyorlar ki? Evimde kalmaları gerektiğini söylemiştim.
Yaklaşık beş dakika sonra atılmış bir mesaj daha.
“Hey, orada mısın? Sana ulaşamıyoruz.”
“Beni terk ettiğini düşünmeye başlıyorum, korkmalı mıyım?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sebze Çorbası (Demi Lovato & Joe Jonas fan fic. )
FanfictionBitmiş bir ilişki. Ne onlara ne de diğerlerine göre artık geri dönüşleri yok. Peki ya bir gün geri dönerlerse? Ya da bu dönüş Sebze Çorbası sayesinde olursa ? Ne dersin ? Sence olabilir mi?