Joe mutfaktan döndükten sonra bana gitmesi gerektiğini söyledi. Hayır, bu sefer aynı şeyi yapıp kalması için ısrar etmeyecektim. O giderken ben de belki hava almak iyi gelir diye pencereyi açmaya gittiğimde evimin önünde resmen nöbet bekleyen basın ordusunu gördüm. Hadi ama onların burada ne işi vardı? Bugün ne kadar da çok senin burada ne işin var demiştim ben öyle! Hemen arkama dönüp Joe 'ya
''Dur Joe gidemezsin'' dedim.
Joe 'nun ağzından
Demi nin sesini duyunca tereddütle arkamı döndüm. Ben.. doğru mu duymuştum ? Yani az önce Demi bana gidemezsin mi demişti yoksa bana mı öyle geliyor? Evet doğru duymuştum. Şaşkınlığımı üstümden atamazken Demi 'ye dönüp '' Ne? N-nasıl yani ?'' dedim. ''Gel buraya'' dedi bana bakarak. Dışarı baktığımda evin önünün gazetecilerle dolu olduğunu gördüm. ‘’Bak nasıl olduğunu bilmiyorum ama evin önündeler ve sen şimdi dışarı çıkarsan ikimiz içinde pek iyi olmaz ‘’. Doğru söylüyordu. Onu onaylarcasına başımı salladım. ‘’Joe sen buraya gelirken kimsenin peşine takılmadığına emin misin ? Yani seni bir görenin olmadığına falan ?’’ ‘’ Ben bilemiyorum Demi emin değilim ‘’ dedim. ‘’Herneyse biraz bekleyelim sonra giderlerse seni buradan çıkarırız’’ dedi. Aklım almıyordu. ‘’Tamam’’ dedim ona bakarak. İkimizde şaşkın ve bir o kadar da kızgındık.
Demi’nin ağzından
Hayatıma yeniden girdiği şu ilk günde bile olaylar peşimizi bırakmadı. Ona kızgındım. Gelirken etrafına bakması gerekirdi en azından onu takip eden birinin olup olmadığının farkına varabilirdi. Hadi ama ben hasta ve sadece uyuyup dinlenmek isteyen biriydim. Bugün olanlar biraz fazla değil miydi ? Pencere önünde dikilmenin bize bir faydası olmayacağını anlamış olacağız ki aynı anda oturmak için yerimize ilerledik. Bu gece zor olacağa benziyordu ve ben daha ne kadar dayanabileceğimi bilmiyordum.
^^^^
‘’Nasılsın Demi?’’ duyduğum sesle kafamı Joe ya çevirdim biz bu haldeyken onun merak ettiği şey benim nasıl olduğum muydu ? Ona ciddi misin sen ? bakışlarımı yollarken ‘’Hadi ama Joe biz bu halde resmen eve sıkışmış kalmışken senin merak ettiğin şey benim nasıl olduğum mu ?’’ ‘’Bak Demi durumun kötü olduğunun ben de farkındayım ama son yarım saattir yaptığımız tek şey etrafa boş boş bakınmak ve bunun bize bir faydası olacağını zannetmiyorum konuşursak en azından benim buradan nasıl çıkacağıma dair plan yaparız ‘’ dedi. Tamam kabul etmeliyim doğru söylüyordu. ‘’Hastayken ve evimin önünde ölümüne nefret ettiğim tek yaptıkları sadece özel hayatıma müdahale edip mutluluğumu sömürmek olan insanların kapımın önünden çekilmesi için bekliyorum. Eğer bunları saymazsak iyiyim’’ dedim ‘’Ne kadar da iyimsersin ‘’dedi bana bakarak. ‘’Ben ciddiyim Dems hayatın nasıl ? Biliyorsun uzun zamandır görüşemiyoruz ‘’ ‘’Evet ‘’ dedim ona bakarken ‘’Uzun zamandır görüşemiyoruz’’ Aslında görüşmemize hiçbir engel yoktu. Ne o bir adım atmıştı bu konuda ne de ben o adımı atmasını istemiştim. Ta ki bu güne kadar. ‘’Hayatım ‘’ dedim ‘’İyi sayılır yani konserler şarkılar bilirsin işte’’. ‘’Peki ya senin hayatın ? İlişkin ? ‘’ ‘’Sıradan ‘’ dedi. ‘’Bunu sen mi söylüyorsun’’ dediğimde kafasını salladı. ‘’O hep renkli bir insan olmuştu yaptıklarıyla her şeyiyle. ‘’İlişkime dönecek olursak iyi gidiyor’’ ‘’O gerçekten çok şanslı’’ dedim birden. Ne?! Ne dedim ben az önce ? Şu an tek yapmak istediğim kafamı duvardan duvara vurmak. Biri bana bu olanların rüya olduğunu söylesin lütfen! ‘’Öyledir herhalde bir fikrim yok’’ dedi. İnsan sevdiği kişiden bahsederken bu kadar umursamaz olamazdı öyle değil mi? Konuyu değiştirmek adına ‘’Şey ben gitmişler mi diye bakayım ‘’ dedim. Şu an domates gibi kızardığıma eminim. Pencereye ilerledim ve onların hala orada olduğunu gördüm. Evimin önünü işgal etmekten ne zaman vazgeçeceklerdi? ‘’Joe sanırım hala gitmediler ve burada kalmak zorundasın ‘’ dedim ona dönüp. ‘’Pekala ben burada yatarım ‘’ dedi kanepemi işaret ederek. ‘’Saçmalama Joe sen misafirsin benim odamda kalabilirsin’’dedim. Şimdi içinizden Hadi ama ! Sen Demi Lovato sun ne yani evinde misafir odası yok mu ? dediğinizi duyabiliyorum. Ben küçük bir ev istemiştim. Bazen yanıma Dallas ve Marissa gelirdi. Onların biriyle yatağımda yatıp birini kanepeye yatırırdım ve eğer gelen kişiler gerçekten fazla kalabalık olursa annemin evinde kalırdık. Ve küçük ev isteyerek ne kadar aptallık ettiğimin farkına varınca kendimi bir kez daha tebrik ettim. Joe ise hala benimle inatlaşarak ‘’Hayır Demi ben burada yatarım'' diyordu. Sonuç mu? Kazanan o oldu gerekçesi ise benim hasta olmamdı. Daha fazla inkar etmenin bir faydası olmayacağını anlayarak ona yastık ve üstünü örtmesi için battaniye getirdim ve ‘’Pekala Jonas sen kazandın’’ dedim bunun üzerine gülümsedi ve ‘’iyi geceler Dems’’ dedi. Gülümsedim ve ‘’İyi geceler Joe ‘’ dedim.
^^^^^^^
Joe’nun ağzından
Nerden geldiğini bilmediğim bir çığlıkla yatağımdan sıçradım. Hey bu ses Demi nin odasından geliyordu. Neler oluyor ?
^^^^^^
Selam :D Bir yeni bölümle daha karşınızdayım. Umarım beğenmişsinizdir. Öncelikle şu an Demi den eksik kalır bir yanım yok gerçekten fena halde öksürüyorum. Sanırım ilk defa istediğim uzunlukta bir bölüm yazabildim. Her neyse..
Sizi Seviyorum xx
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sebze Çorbası (Demi Lovato & Joe Jonas fan fic. )
FanfictionBitmiş bir ilişki. Ne onlara ne de diğerlerine göre artık geri dönüşleri yok. Peki ya bir gün geri dönerlerse? Ya da bu dönüş Sebze Çorbası sayesinde olursa ? Ne dersin ? Sence olabilir mi?