Bölüm Sekiz :''Üzgünüm Joe, her şey bitti.''

1.1K 61 9
                                    

Sürprizlere doymayan bir hayatım var. Ne de eğlenceli! Sanırım artık başıma geleceklere, yaşayacağım her türlü maceraya hazır olmalıyım. Ne de olsa Jonaslar tekrar hayatıma girdi.! İşte o ilk sürpriz; annem ve çetesi. Bu grubu sevgili annem, ablam Dallas ve evime çağırma planları yaptığım canım arkadaşım Marissa oluşturuyor. Acaba hangi rüzgar attı onları buraya ? Ne kadar sormak istesem de soramıyorum tabi. Öğrenmiş olabilirler mi ? Ah kimi kandırıyorum ben. Duymamış olmaları büyük bir mucize olurdu zaten. Her adımımı izleyen sevgili (!) basın mensupları, onların internete, televizyona sızdırdığı o mükemmel (!) haberler. Bizimkiler o kadar da asosyal sayılmaz değil mi ? Konuşmaya korkmuyorum desem yalan olur. Ne kadar düşük bir ihtimal olsa bile, umarım başka bir amaçla gelmişlerdir buraya. Annemin o sert bakışları , çetenin geri kalan iki üyesinin kafasını olumsuz anlamda sallaması ve bana ‘’Bittin sen’’ bakışlarını attıklarını düşünürsek durum pek parlak gibi görünmüyor.  Onlar buraya nasıl girdi ki ? Sonunda dayamayıp tüm cesaretimi topladım ve sorarcasına‘’Merhaba’’ dedim.  Annem biraz sinirli bir sesle ‘’Merhaba’’ dedi.

Bugün fazla zor olacaktı sanki. ‘’Hoş Geldiniz’’dedim. Annem bana dönüp  ‘’Pek hoş geldiğimiz söylenemez ‘’ dedi. Evet öğrenmişler. Yeni sorunlar seni bekliyor Demi. ‘’Neler oluyor anne?’’ dedim  anlamamış gibi yaparak belki bu kurtuluşum olabilirdi ? ‘’Bizde bunu sana sormaya gelmiştik Demetria Devonne Lovato. Neler oluyor?’’ Annem bana Demi demek yerine tam adımı kullandıysa gerçekten sinirlenmiş demektir. ‘’Bak Anne gerçekten neler oluyor ?’’dediğimde sinirle bana bakıp  ‘’Küçük kızım hasta olduğu için yanına gelmek istiyorum kabul etmiyor ve bana evde yalnız olduğunu söylüyor. Ertesi gün benim o hasta olduğunu söyleyen kızımı Martina adında daha önce hiç görmediğim temizlikçisiyle evden çıkarken görüyorum. Üstelik bu kişi temizlikçi Martina olamayacak kadar başka birine benziyor. Söylesene Demi senin ne zamandır Martina adında bir temizlikçin var?’’ dedi annem. Ne yani? Onun Joe olduğunu anlamış mıydı? Nasıl olur ? O kadar makyajdan sonra nasıl tanırdı ki onu?  ‘’İşe yeni aldım anne’’ dedim geçiştirmek için. ‘’Tamam bunu atlıyorum, daha sonra öğreniyorum ki yine benim kızım içinde ona pek iyi şeyler yaşatmayan eski sevgilisinin de bulunduğu grupla tekrar albüm çıkarma planları yapıyormuş’’ dedi sinirle. Ne yani olanlar benim isteğimle mi gelişiyor sanmıştı o, daha neler ! ‘’Bak anne inan bana bunu ben istemedim. Sadece haber yayılınca mecbur kaldım’’ dedim. ‘’Tamam Demi bunu da konuşmayalım. ‘’Ben bunları sindirmeye çalışırken bir de ne göreyim! Bir fotoğraf hem de bir binanın otoparkında çekilmiş bir fotoğraf . Hem de beni kızım ağlarken, işte günün bombası! O eski sevgilisi olacak kişi de ona sarılıp onu teselli etmeye çalışırken. Bak Demi ne kadar da hoş bir manzara değil mi ?’’ dedi elindeki telefonu bana uzatırken.  Telefonda bir haber var ve haberin  ‘’Görünüşe göre Joe Demi’yi yine ağlatmış!’’ diye atılmış bir başlığı var. Bunu görmemle yüzümü ekşitiyorum. Lanet olsun! Bunu çekecek kadar düşmüş olamazlar öyle değil mi ? ‘’Sonra kızımın ablasına ve yakın arkadaşına gidiyorum ama onlar da bir şey bilmediklerini söylüyorlar. Ve bende dayanamayıp onları da alıp buraya geliyorum. Kızımın verdiği anahtarla içeri girdiğimizde onun evinde olmadığını ve görüntüleri doğru olduğuna emin  oluyoruz. ’’ Dedi annem sinirle tek solukta. ‘’Bu da yetmezmiş gibi eski sevgilisi onu arabayla evine bırakıyor.’’ Annemin ne kadar çok sinirlenmiş bana öyle. Tamam belki haklıydı. Ama bu benim hayatım öyle değil mi ? Beni sorgulamadan önce neden olduğunu sorabilirdi. ‘’Bak anne evet haklısın. Ama nedenini sormadan beni yargılamayı keser misin artık ? Özellikle bu şekilde. Bu benim hayatım öyle değil mi?’’ dedim. Annem buna bu kadar büyük tepkiler verdiyse ona Joe ile düet yapacağımı nasıl söyleyecektim ben ? En iyisi ona şimdi söylememekti.  Bu söylediklerim üzerine annem biraz yumuşamış olacak ki ‘’Bak bebeğim fazla üstüne geldim biliyorum ama ben tekrar acı çekmenden korkuyorum.’’ Dedi. Sesi ağlamaklı çıkıyordu. Ona sarıldım ve ‘’İnan bana yaşananların eskisi gibi olmasına izin vermeyeceğim anne.’’ Dedim. Annem dayanamamış olacak ki ‘’Biz gitsek iyi olacak’’ dedi. ‘’Anne daha çok erken kalın’’ dedim. Birilerinin yanımda olmasına ihtiyacım vardı. ‘’Biz gidelim hem belki Martina gelir temizlik falan yaparsınız beraber’’ dedi Dallas kıkırdayıp göz kırparak. Aynı anda annem ve ben ona ölümcül bakışlarımızı atınca susmak zorunda kaldı. Marissa ile ben ise bu haline gülmemek için kendimizi zor tuttuk diyebilirim. Annem bana bakıp gülümsedikten sonra kapıya doğru ilerledi. Marissa ise ‘’Beni ara ‘’ dedi kısık bir sesle tamam dedim gülümseyerek. Artık bu işten kurtulmalıyım. Ne yapacağıma dair hiçbir fikrim yok ama birinden yardım alsam iyi olacak. Bunu istemeyen birinden. Joe. Evet o da benim gibi bu düet işinin olmasını istemiyor. Onunla belki plan yapıp kurtulabiliriz bu işten. Aklıma gelen bu fikirle Joe’ya mesaj attım.

 

Joe’nun Ağzından

 

Nick’in bana dönüp ‘’Evet dostum bu sefer her anlamda bittin sen ‘’ demesiyle kendime geldim. Demi’yi eve bıraktıktan sonra kendi evime geçtim. Telefonumu elime aldığımda birde ne göreyim sevgilimin bana attığı mesajlar ve cevapsız aramalar. Mesajların hepsinde ayrılmaktan bahsediyor. Neler oluyor ? Kevin elindeki telefonla bana gelince neler olduğunu anladım.  Burada bir haber var ve haberde biz. Yani Demi ve ben varız. O ağlarken ve ben onu teselli edip ona sarılırken  fotoğrafımızı çekmişler. Nasıl becerdi bu herifler bunu ?  Dayanamayıp sevgilimi arıyorum. Böyle bir şey yüzünden hayatımdan çıkmasına izin veremem öyle değil mi? ‘’Alo’’ diye soğuk bir şekilde açıyor telefonu. Durum gerçekten kötü. Ortamı değiştirmek adına ‘’Daha önce canım diyerek açardın telefonu şimdi ne değişti sevgilim, yorgun musun?’’ diyorum. ‘’Eğer sana canım  dememi hak etseydin telefonu o şekilde açardım öyle değil mi ? ‘’ diyor. Evet Joe şimdi ne yapmayı planlıyorsun ? ‘’Neler oluyor ? ‘’ diyorum zaman kazanmak için. ‘’Gerçekten mi ? Bunu sorabiliyor musun Joe ? Neler olduğunu sana söyleyeyim bir gün boyunca sevgilimden haber alamıyorum tam bir gün koca bir gün! Kimse onun nerede olduğunu bilmiyor.  Sonra öğreniyorum ki sevgilim ve grubu onun eski sevgilisiyle birlikte albüm yapacakmış. Neden böyle bir şey  yapma gereği duyuyorlarsa.’’ Bunu ben istemedim ki. Ne ben ne de Demi istedi. Hatta en çok karşı çıkan bizdik bu olaya. Nasıl olurda böyle düşünür? Bunları söylemek istiyorum ama sesim duymasıyla sözümü kesmesi bir oluyor. ‘’Sonra internette bir haber görüyorum haberde sen ve o hiç unutamadığın sevgilin var- ‘’ hiç unutamadığım mı ? Neler saçmalıyor o öyle. ‘’Saçmalama canım neden unutamayayım ben onu.’’ Diyorum şaşkınca. Söylediklerimi duymamış gibi lafına devam ediyor. ‘’Ve sen ona sarılıyorsun Joe. Ona sarılıyorsun! Olanların gerçek olmadığını düşünüyorum. Aradan zaman geçiyor ve bil bakalım karşıma ne çıkıyor ? Benim sevgilim eski sevgilisiyle samimi bir şekilde  arabasına biniyor ve onu evine  bırakıyor.  Birbirlerine nasıl baktıklarını anlatmıyorum bile! ‘’ ‘’Bak nasıl anlatmam gerektiğini bilmiyorum ama gerçekten benim sana yapmam gereken bir açıklama var hayatım beni dinler misin ?’’ diyorum ona. Sesim gerçekten çaresiz çıkıyor. Bir yanım onu kaybetmek istemezken bir yanım hiç umursamıyor gibi. Yine beni duymazlıktan geliyor ve ‘’Bu zamana kadar onu ne zaman kıskansam bana bunların saçma olduğunu, sadece beni sevdiğini söylerdin ve sana inanırdım. Ama bu sefer bu kadar olandan sonra aynı sözlere, sana tekrar inanacağımdan emin değilim Joe.’’ Diyor. Nasıl yani ? Bu da ne demek oluyor şimdi? Diye düşünürken konuşmasıyla olanları anlıyorum. ‘’Üzgünüm Joe, her şey bitti.’’ Konuşmama zaman vermeden telefonu kapatıyor. Her şey bitmiş olamaz öyle değil mi ? Lüten olmasın!

Evet olanlar tam olarak bu. Sevgilim benden ayrıldı. Sanırım Nick haklı bu sefer tam anlamıyla bittim ben. Onu geri kazanamam ve bu saçmalığı bir an önce durdurmam gerek. Nasıl kurtulacağımı düşünürken Demi’nin de bu ortaklığı istemediği aklıma geliyor. Hele düet olayını ona anlatırsam onu bir daha geri kazanabileceğimden emin değilim. Aklıma gelen fikirle Demi’ye mesaj atıyorum.

‘’Konuşmalıyız Joe.’’

‘’Konuşmalıyız Demi.’’

Burayı Okuyun Lütfen!

selam! Size hep bölümü geçiktirmeyeceğim diyorum ama geciktirdim yine. Bu sefer isteyerek olmadı ama. Bilgisayarıma virüs bulaştı ve ben anca yazabildim. Bölüm biraz kısa oldu aceleden umarım sevmişsinizdir. Şimdi benim sizinle konuşmam gereken birşey var önümüzdeki ayın yirmisinde ailemle birlikte bir yere gitmeliyim  ve yaklaşık bir ay internete giremeyeceğim. Şimdi size iki seçenek : İsterseniz yetiştirebildiğimce gidene kadar final yaparım. Acele olsa da. Ya da bekleyebilirseniz gideceğim yerde internete zor ulaşacağım için  ara sıra atabildiğimce yeni bölüm atmaya devam ederim ve gelince aynı şekilde devam eder hikaye. Gidene kadar bölüm atmaya devam edeceğim yine.  Lütfen fikirlerinizi belirtin. 

sizi seviyorumm :D :*

Sebze Çorbası (Demi Lovato & Joe Jonas fan fic. )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin