Sebze Çorbası (Demi Lovato & Joe Jonas fan fic. )

Bölüm On İki : Demi'yi seviyor olabilir miyim?

Merhaba! Yeni bölüm geldi. Normalde bugün atmayacaktım ama daha fazla geciktirmek istemedm. :D Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar..

Not: Bugün benim doğum günüüm!! :) :D 

Sizi seviyorum :) :* 

Dünyaya şanssız olarak gelme ihtimalimiz varsa eğer ben o ihtimali  sonuna kadar kullananlardan olmalıyım. Nick’in bana zorla kabul ettirdiği yemeğe geliyorum ama Nick gelmeyeceğini söylüyor. İşte bugün içindeki ilk şanssızlığım. Devamında ise bayrağı Joe alıyor eline. Barıştırmak için çaba sarf ettiğim  sevgilisiyle el ele giriyorlar içeri.  Gözleri beni bulduğunda başka çarem olmadığı için gülümsüyorum. Ve yanıma doğru geliyorlar. Şu an tek isteğim Danielle ve Kevin’ın buraya çabuk gelmesi.

 Ben bunları düşünürken masaya geldiler.

‘’Merhaba’’ dedim zoraki gülümseyerek. ‘’Merhaba Dems’’ dedi Joe bana sarılırken. İşte bunu yapmayacaktın dostum. Hele sevgilinin yanında. Ki bu senin sevgilinse asla! ‘’Bana Dems demekten vazgeçmeyeceksin değil mi şapşal şey?’’ dedim gülerek. Belki  sinirliydim ama sinirimi belli edersem dikkat çekebilirim de. ‘’Bir düşüneyim.. Sanırım hayır.’’ Dedi gülerken. Biz böyle gülerken bizi bir ses böldü. Joe anlamış olacak ki. ‘’Demi bu Blanda sevgilim.’’ Dedi tebessüm ederek. ‘’Ciddi olamazsın Joe? Onu tanıyorum. Hatırlasan daha önce de karşılaşmışlığımız var.’’ Dedim. ‘’Demi haklı sevgilim.’’ Dedi Blanda  ‘’Merhaba tatlım.’’ Deyip bana sarıldı. Bu hareketi karşısında yüzümü buruşturmamak için kendimi zor tuttum. Bana ‘’Tatlım’’ deyişi sevecenlik dışı bir söyleyişti.  Joe ise söze girip ‘’Yolda gelirken Blanda beni aradı. Sanırım yaptıklarımız işe yaramış.’’  Gülümseyip devam etti ‘’Hep beraber yemek yiyeceğimizi ve sonra görüşmemiz gerektiğini söyleyince de gelip sana teşekkür etmek istedi.’’ Gülümsedim.  Bunun üzerine Blanda lafa girip ‘’Ah Demetria san-‘’ ‘’Demi’’ diyerek uyardım onu. ‘’İnsanların bana Demi demesinden hoşlanırım.’’ Dedim yüzümü ekşiterek. ‘’Ah pardon tatlım. Sana ne kadar teşekkür etsem az. Sevgilimle tekrar barışmamı sağladın.’’ Dedi. Organıymış gibi görünmeye aday olacak derecede tuttuğu Joe’nun elini daha da sıkarak. Ayrıca biri şu kıza bana ‘’Tatlım’’ demeyi kesmesini söylemeli. ‘’Sorun değil büyütmeye gerek yok’’ dedim. ‘’Ee Nick nerede gelmedi mi?’’ dedi Joe. ‘’Nick seni aramadı sanırım. Gelemeyecekmiş.’’ Dedim.  ‘’Demek ki üçümüz kaldık.’’ Dedi gülümseyerek. Ne dedi o ? Kevin ve Danielle gelmeyecek mi? ‘’Kevin ve Danielle onlar gelmeyecek mi ?’’

‘’Alena ateşlenmiş Kevin arayıp gelemeyeceklerini  söyledi’’

Şimdi anlaşıldı Nick’in ısrarlarının sebebi aklınca beni ve Joe’yu yalnız bırakacaktı. İşte günün üçüncü ve umarım son şanssızlığı.  Ama planı elinde patladı. ‘’İsterseniz başlayalım’’ dedi Joe. Kafamı olumlu anlamda salladım.

Garson gelip siparişlerimizi aldıktan sonra konuşmaya devam ettik.

‘’Ee Demi hafta sonu ne yapıyorsun? Hep beraber bir şeyler yapabiliriz.’’  Dedi Joe.

Kafamı dinlemek adına kullandığım o iki günü sen ve sevgilinle harcamayı o kadar isterim ki Joe!

‘’Üzgünüm, işlerim var. Ayrıca buluşmam gereken insanlar var  meşgulüm. ‘’

‘’İptal edemez misin Demi? Eğlenceli şeyler yapabilirdik.’’

Eğlence olarak bahsettiğin şey sevgilinin bana sürekli ‘’Tatlım’’ demesiyse ben böyle mutluyum. Marissa ve Dallas’tan onları aramadığım için azar yemenin bile  daha eğlenceli olacağını düşünüyorum. Tam konuşacakken Blanda lafa atladı