VIII

29K 1.2K 417
                                    

Hayat ve kader, birbirleriyle sarmal ilişkidedirler.

Bugün bize önemsiz gelen bir olay, yarın karşımıza çok farklı bir şekilde çıkabiliyordu.

Geçen yaz at arabası arızalanan ve kasabamızda bir hafta yatılı misafir kalan Lucas, şimdi karşıma Avusturya Arşidükü olarak çıkmıştı.

Kasabanın panayırına denk gelmişti ve unutulmaz eğlencede bir hafta geçirmiştik.

Rütbesini hiçbir zaman söylememiş, Avusturya'da sadece bir soylu olduğunu söylemişti.

Onun panayırdan alıp bana hatıra olarak hediye ettiği kolyemi, korsanların gemisinde düşürmüştüm.

Benim ona hediye ettiğim kolyeninse hala boynunda olduğunu görüyordum.

Baş harfim olan N harfinin sağ köşesini, yukarıya doğru çıkan alev sembolü süslüyordu.

Bunu hediye olarak almanın, farklı bir anlam olacağını düşünüp almak istemediğimde "Adının baş harfini boynumda taşımak, benim için en büyük hatıra olur." demişti.

Elini çenemden indirdi ve tüm vücudunu Prens Alex'e döndü. Vücudum şoktan donakalmıştı.

Ölüm anımı seçecek olsam, tam bu an derdim.

Prens, birkaç adım atıp Lucas'ın tam karşısında durdu.

Bir eli kılıcının üzerindeydi ve ben aklıma gelen ihtimallerden deliler gibi korkuyordum.

Bir Arşidükü burada öldürmek, ülkeler arası nasıl bir polemik yaratırdı bilmiyordum fakat olma ihtimali bile korkmama yetiyordu.

Alex minik bir tebessüm ederek bakışlarını yere eğdi ve derin bir nefes aldı.

Kafasını tekrar kaldırdığında gülüşü solmuş, yüzünde buz gibi bir ifade vardı.

"Arşidük Lucas... Sen ne dediğinin farkında mısın?"

Lucas omuz silkerek gülümsedi. "Evet, farkındayım. Nadia'nın benimle Avusturya'ya gelmesini, bunun karşılığında aramızda ki polemik gerginliğinin çözüleceğini söylüyorum. Sence de çok cazip bir teklif değil mi?"

Alex sırıtarak 'cık'ladı. "Değil. Bunun bir teklif olarak sunulması bile kabul edilemez. Nadia benim gözde cariyem. Belki de şu an bebeğime gebe. Bilemeyiz."

Lucas bakışlarını kısa bir an bana çevirdi. Ardından yeniden Alex'e döndü. "Akşam ki ziyafette görüşelim Prens Alex. Davette Nadia'yı da görmek isterim."

Prens'i dinlemeden arkasını dönüp uzaklaştığında, bakışları kısa bir an bana değmişti.

Lucas katı terkettiğiyle, Prens Alex kolumdan tuttu ve toplantı odasına doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı.

Kolumu öyle sıkı tutuyordu ki, arkasında ayaklarım elbiseye dolanmış, birkaç kez sendelemiştim.

Odaya girdiğimiz an, arkamızda ki kapılar muhafızlar tarafından kapandı.

Prens kolumu bıraktı ve masanın üzerinde ki kadehi öfkeli bir hareketle kaldırdığı gibi karşı duvara vurdu.

İrkilerek bir adım geriledim. Ne yapacağım hakkında bir fikrim yoktu.

"Neden buradaydın Nadia?!"

Öfkeli bağırışı, beni tekrar irkse de sakin kalmaya çalışarak "Prens'im sizinle görüşmem gerekiyordu," dedim. "Bugün metres eğitimlerinin ilk dersine katılacağım söylendi ve ilk eğitimde bedenimin cariyelere sunulması istendi. Geceden kalma izler olurmuş. Bunları incelemek istediler. Ve de bekaret testi."

RİCHARD KRALLIĞI (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin