RİCHARD KRALLIĞI (TAMAMLANDI)

VII

İnsan bazen istemese de bir karar vermelidir. Bazen o kararı onun leyhine olabiliyorken, bazen aleyhine dönebilir.

Her şey kafada biter. Eğer içinde duyguların değil, beynin konuşuyorsa o yolu leyhine devam edersin.

Eğer duygularınla hareket edersen, çoğu zaman sonuç hüsran olur.

Dudaklarıma konan bir öpücükle gözlerimi araladım. Uykum hafifti ve ufak bir tıkırtıya uyanabiliyorken, bu öpücüğe karşın uyumak mümkün değildi.

Prens Alex yanıbaşımda bir elini başının altına yaslamış tebessümle beni izliyordu. "Günaydın Nadia."

Gözlerimi ovarak tebessüm ettim. "Günaydın Prens'im."

Bir eli çıplak baldırımı kavradığıyla, bacağımı vücuduna sardı ve tişört kalçamın üzerine doğru sıyrıldı.

Uyku mahmuru gözlerim daha yüzünü bile net seçemiyorken böyle şeylere gelemeyecektim.

Ellerimi göğsüne koyarak "Efendim Anna beni bekler. Geç gidersem kızar," dedim.

Tebessüm ederek baldırımda ki parmaklarını yukarı doğru hareketlendirdi.

Kalçamı avuçladığındaysa gerildim ve ellerim V yaka üzerimde ki tişörtün aynısı olan tişörtünü kavradı.

"İlk olarak Anna sana kızamaz. Benim yanımda günlerini geçirebilirsin ve o buna karışamaz. Sen an itibariyle benim gözdemsin ve Anna bir gözdeye nasıl davranılacağını gayet iyi bilir. Sana emir vermeyecek, senin isteklerini yerine getirecek. Önünde eğilmene de gerek yok... İkinci olaraksa, korkma, hala birlikte olmamız gereken anın şimdi olduğunu düşünmüyorum."

Sana emir vermeyecek, isteklerini yerine getirecek.

Yükseldiğim kademenin ayrıcalıklarını duymak, beni heyecanlandırıyordu.

Şakağıma uzun bir öpücük kondurarak elini çıplak kalçamdan çekti ve doğruldu.
"Üzerini giyin, kahvaltı yapalım."

Çekimser bir ifadeyle doğrularak "Ben gideyim efendim," dedim. "Eşiniz kahvaltısını sizinle yapmak ister."

Yüzüme bakmadan yataktan çıktı ve üzerinde ki tişörtü bir çırpıda çıkardı.
"Eşim birlikteliklerin sabahlarında beni rahatsız etmeyeceğini bilir."

Merakıma yenik düşerek "İyi de siz her gece birileriyle birlikte oluyorsunuz," dedim. "Eşinizle aynı odayı paylaştığınızı düşünüyordum."

Kısa bir an gözlerini bana değdirdi fakat tekrardan arkasını dönerek pijama altını çıkardı. "Eşimle aynı odayı paylaşmıyorum. Onun katı ayrı."

Daha fazla şansımı zorlamayarak yataktan çıktım ve köşede ki elbisemi alarak hamama doğru adımlıyordum ki, Prens "Nereye?" diye sordu.

Hızlı atmaya başlayan kalbimle birlikte "Üzerimi giyineceğim." dedim.

Sanki dudaklarımı açıp konuştuğumda, kalbim ağzımdan çıkacaktı.

Kaşlarıyla odanın içini gösterdi. "Burada giyin."

Ağzımı açıp bir şeyler söyleyecektim fakat kararlı bakışları dudaklarımı aralama cesaretimi yerle bir etti.

Dün vücudumu çıplak görmüştü diye kendimi teskin ederek elbiseyi yatağın üzerine bıraktım ve üzerimde ki tişörtü sıyırarak çıkardım.

Çırılçıplak kaldığımda, bakışlarının üzerimde olduğunu seziyordum ve bu his vücudumun tüm uzuvlarını uyuşturuyordu.

Elbiseyi hızla üzerime geçirdim. Prens aramızda ki kısa mesafeyi kapatarak tam arkamda durdu ve saçlarımı toparlayarak sol omzumdan sarkıttı.