Bölüm müziği : Rauf Faik- La la layn
Ibenji- Boom bas boosted.Çektiğin her sıkıntının, her derdin bir mükafatı vardır dünyada. Evren bir sınanmayken, aksini beklemek garip olmaz mıydı zaten?
Tanrı çektiğim her sıkıntıdan sonra bana öyle güzel mükafatlar vermişti ki, şimdi başım yine derde girse eskisi kadar üzülmezdim.
Gözlerimi araladığımda yaklaşık beş saniye kadar göz kapaklarım açılıp kapandı.
Anında her şey yerli yerine oturduğundaysa yüzümde yine bir tebessüm yer edindi.
Kafamı sağıma çevirdim ki Alex'i göreyim, koca yatakta tek başıma olduğumu farkettim.
Saçlarımı önümden çekerek doğruldum. Odayı kısa bir an gözlerimle taradım fakat yoktu.
Çıplak vücuduma çarşafı sararak ayaklandığımda, paytak adımlarla Alex'in dolabının önünde durdum.
İçinden aldığım bir pijama üstünü üzerime geçirdiğinde, dizlerimin biraz üzerine kadar vücudum kapandı.
"Alex?" diye seslenerek hamama girdiğimde, burada da olmadığını gördüm.
Tekrar odaya geçerek terasa yürümeye başladım. Beni bırakıpta çıkmazdı, değil mi?
Terasa adım attığım an görüş açıma giren silüetle rahat bir nefes aldım. Üzerini giyinmiş, ellerini mermere yaslanmış bir şekilde dışarıyı seyrediyordu.
"Alex?" diye seslendiğimde kafasını bana çevirdi. Gözleri kısa bir an vücudumu süzdü, gülümsedi.
Doğrularak "Gel Leydi'm," dedi. "Gel bak, bebeğimiz şimdiden halk tarafından ne kadar benimsendi. Pabucum şimdiden atıldı dama."
Gülümseyerek merakla yanına gittim. Beni önüne alarak göğsünü sırtıma yasladı ve ellerini yeniden mermere dayadı.
Nefesi ensemdeyken bir eli karnımı sardı. Saray surları dışında büyük bir hareketlilik vardı. Görebildiğim kadarıyla saray görevlileri halka çeşitli yiyecek, giyecek ve de altın dağıtıyordu.
İnsanlar sarayın surlarından ettiği dualar ve mutluluk gözyaşlarıyla ayrılıyordu.
Gözlerim dolarken gülümsedim. "Alex... Bu çok güzel. Beni çok mutlu etti.''
Enseme minik bir öpücük kondururarak "Bunu sık sık tekrarla o zaman," dedi. "İngiltere devletinin sana, yani Leydi'sine ayırdığı geniş bir bütçe var. Zaman zaman böyle güzel etkinlikler hem beni mutlu eder, hem halkımı."
Kafamı şaşkınlıkla ona çevirdim. "Sahi mi? Ben sanıyordum ki, Avusturya'ya gelen altınlar yalnız göz doldurmak amaçlı."
Yanağıma sıcak bir buse kondurdu. "Hayır Leydi'm. O senin aylık bütçen. Ayrıca benden olma bir soylu varise gebesin, bunun mükafatı o bütçeyle sınırlı kalmayacak."
Gülümsedim. Fakat sonra aklıma takılan bir an, yüzümü soldurdu.
Az önce ki gülen gözlerimin üzeri öfke bulutlarıyla dolarken çatık kaşlarımla "Alex!," dedim. "Dün Farya'ya ona yardımcı olması için nedime göndermişsin. Gebe olduğu için. Şimdi bende gebeyim ve bana büyük bir bütçe sunuyorsun. Neden dün değil de bugün? Sadece gebe olduğum için mi tüm bunlar?"
Karnımda ki eliyle bedenimi döndererek kalçamın mermere yaslanmasını sağladı.
Ellerini mermere dayayarak üzerime doğru eğildiğinde neredeyse burun burunaydık."Sen bir Leydi'sin Nadia. Her şeyden önce o bütçe senin hakkındı zaten, bunun genellikle ilgisi yok. Geri kalanlarsa gebeliğinin mükafatı, hepsi bu. Farya'ya gelince, yanıma geldi ve yalnız çok zorlandığını söyleyerek nedime istedi. Bebeğime gebe olan kadının bu ufak isteğini geri çeviremezdim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RİCHARD KRALLIĞI (TAMAMLANDI)
Historical FictionKorsanlar tarafından kaçırılıp, krallığa satılan Nadia ve krallığın büyük veliaht prensi Alex'in hikayesi.. Alex'in müstakbel prensesi, Alex'e bir evlat veremediğinden ötürü yeniden bir harem kurulur ve köle pazarlarından yeni cariyeler alınır. Nadi...