X

27.3K 1K 252
                                    

Arkadaşlar uzun bir bölüm. Okurlarımdan ricam, satır arası yorum bırakmalarıdır.

İyi okumalar. 🕊

~~~

Para, mal, mülk neye yarardı mutluluk olmayınca? Huzur satın alınabilir miydi? Sanmıyordum.

Alex'ten gelen sandıklarla hediyeler, elbiseler, altınlar ve takılar odama taşınıyordu.

Bense kırmızı şarabımı ağır ağır yudumluyordum. Dün gece yaklaşık iki saat boyunca tüm sarayı gezmiştik. Her yeri aklımda tutamasam da, saraya hakim olmaya başlamıştım.

Sabahın erken saatlerinde Lilith durum analizini yapmak için odama gelmişti.

Tahmin ettiğimiz gibi Lola ben yemek odasından çıktığımla Lilith'i sıkıştırmıştı.

Lilith ise benim ona anlattığım gibi yapamadığını, benim çok dikkatli olduğumu anlatıp durmuştu. Bana yakın olarak bunu kısa sürede halledeceğini söyleyen Lilith'e, Lola'nın verdiği yeni görevse, benim özel hayatım hakkında bilgilerdi.

Son sandıkta odaya girdiği an, İngiltere'den gelen şovalye önümde reverans yaptı. "Tüm sandıkları taşıdık leydim. Prens'imizin size iletmemi istediği bir husus var."

Merakla yüzüne bakmaya başladığımda, kaşlarıyla odada ki cariyeleri gösterdi.

Gizli olduğunu anladığımdan daha da meraklanarak, sandıkları yerleştiren cariyelere dönerek "Odayı boşaltın lütfen," dedim. "Herkes çıksın."

Cariyeler bu komutum üzerine ellerinde ki eşyaları bırakarak reverans yapıp odadan çıktılar.

Odada yalnızca ben ve şovalye kaldığımızda birkaç adım daha atarak tam karşımda durdu. Elleri önünde bağlıyken "Leydi Nadia," diye söze başladı. "Öncelikle size Prens'imden selam getirdim, ve de bu mektubu."

Cebinden çıkarttığı mektubu bana uzattığında, merakla elinden aldım. Hemen okumak istiyordum.

"Leydi'm gece yarısından itibaren sarayın farklı kolonlarından çok sayıda İngiliz askeri saraya giriş yapacak."

Mektupta ki bakışlarımı şaşkınlıkla şovalyeye kaldırdım.

"Sarayda askerlerimizin olması gerekli. Siz leydimizi ve varislerimizi korumamız için."

Varis? Sahiden bir varis doğuracaktım da benim mi haberim yoktu?!

"Olası bir kışkırtmada, canınızın tehlikede olduğunu düşündüğünüzde, hangi odada olursanız olun muhafızlara iki kez göz kırptığınızda müdahale gelecek."

Endişeyle "O kadar çok sayıda İngiliz askeri mi girecek?" dedim. "Bu riskli olmaz mı? Farkedilirsiniz."

Şovalye tebessüm ederek ellerini iki yana açtı. "Orada da devreye siz giriyorsunuz Leydim. Burada ne kadar söz sahibisiniz, gelene kadar tahmin etmekte güçlük çekiyordum fakat odanızın hanedan mensuplarının olduğu katta olduğunu görünce bir şeyden emin oldum. Burada değer görüyorsunuz."

Sonunu nereye bağlayacak diye ilgiyle dinlemeye devam ettim.

"Akşam için bir davet hazırlatın. Tüm sarayın katılacağı bir davet. Saray eşrafının aklı uçup gitsin. Biz de bu sırada işimizi kolayca halledelim."

Mantıklı gibi geliyordu fakat yapabilir miydim bilmiyordum. Davetin amacını sormazlar mıydı?

Derin bir nefes alarak "Ya yakalanırsanız?" diye sordum. Her türlü riski yok etmem gerekiyordu.

RİCHARD KRALLIĞI (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin