"Majesteleri Alexander Richard hazretleri!"
Uşağın bağırışı ve Alex'in uzattığı elle arabadan indim. Kafamı kaldırıp etrafa bakındığımda gördüğüm kalabalık, baş döndürücüydü.
Binlerce insan dizlerinin üzerine çökmüş, Prens'leri ve cesur Leydi'lerini karşılıyorlardı.
İngiltere'deydik. İkinci evim. Güven yuvam.
Sarayın bahçesinde bize yakın duran ve reverans yaparak başını önüne eğmiş bir tanıdık sima girdi görüş açıma. Farya.
Kaşlarım çatıldı. Beni dumura uğratan şey Farya'yı görmek değil, üzerinde ki kan kırmızısı dar elbisesinden belli olan hafif şişik karnıydı.
Alex nereye baktığımı anlamış olacak ki kafasını Farya'ya çevirdi. Bakışlarım Alex'e döndüğünde, onunkilerse Farya'nın karnındaydı.
Yüzünde güler bir ifade oluştuğunda öfkeyle önüme döndüm ve fısıltıyla "Farya gebe mi?" diye sordum.
Kulağıma doğru eğilerek "Evet," diye fısıldadı. "Avusturya sarayı'na baskın yapmadan bir gün önce öğrendim."
Dişlerimi sıkarken küçük bir gülümsemeyle kafamı salladım. "Anladım."
Alex önüne dönerek önünde saygıyla diz çöken saray eşrafına bakmaya başladı.
"Kıymetli saray eşrafı, bir ayı geçen seferimden elim boş dönmedim. Ülkemiz uğruna Avusturya'da işkence gören cesur Leydi'mizi, Avusturya köpeği Lucas'tan aldım. Bundan böyle Avusturya surlarında İngiltere bayrağı dalgalanmakta."
İnsanlar hep bir ağızdan 'Prens Alex çok yaşa' sloganları atmaya başladığında, gözlerim yeniden Farya'ya takıldı ve gözgöze geldik.
Yüzünde ki kibirli gülümsemeyle başını bir kez önüne eğerek selam verdi. Minik bir tebessümle selamını aldığımda, içimde ki yoğunlaşan öfkeyi bastırmakta güçlük çekiyordum.
Alex elini sırtıma koyarak "Hadi güzelim," dedi. "Gidelim."
Bahçede ki altın yoldan Alex'le yanyana yürümeye başladığımızda insanlardan övgü dolu sözler ve iltifatlar alıyordum. Bu beni mutlu ediyordu.
Saraya girdiğimiz an geniş holde Maria göründü. Ellerini önünde birleştirerek kocasına reverans yaptı ve gülen yüzüyle bize doğru yürümeye başladı.
Dibimizde durduğu an kollarını Alex'in boynuna doladı. "Prens'im... Sizi öylesine özlemişim ki..."
Bir adım kenara kayarak aramızı açtım. İçim öfkeyle dolmuştu.
Alex'te elini Maria'nın beline koyarak sarılışına karşılık verdi. "Ben de özlemişim."
Şaşkınlıkla Alex'e döndüğümde, gözgöze geldik. Diliyle dudaklarını yalayarak "Sarayımı..." diye devam etti.
Maria geri çekildiğinde, cilveli bir tebessümle dudaklarını kocasının sakallı yanağına bastırdı. "Gece odamızda seni bekliyor olacağım."
Alex tebessüm ederek geri çekildi ve "Bekleme," dedi. "Geceyi Leydi'mle geçireceğim."
Maria'nın gülen yüzü anında solarken, benim dudaklarım iki yana kıvrılmaya yüz tutmuştu.
Alex elini belime attığında yürümeye başladık. Arkamızda kalan Maria'nın öfke kustuğuna yemin edebilirdim.
Alex Maria'yı sevmiyordu. Zamanında yaptığı bir hata yüzünden şu anda mutsuz bir evliliğe mahkumdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RİCHARD KRALLIĞI (TAMAMLANDI)
Narrativa StoricaKorsanlar tarafından kaçırılıp, krallığa satılan Nadia ve krallığın büyük veliaht prensi Alex'in hikayesi.. Alex'in müstakbel prensesi, Alex'e bir evlat veremediğinden ötürü yeniden bir harem kurulur ve köle pazarlarından yeni cariyeler alınır. Nadi...