《12》

4.1K 433 121
                                    

Sabah jungkook için oldukça zor geçmişti. Erken uyanıp jimin ile aralarında kısa bir konuşma yapmışlardı. Omegaya sıkı sıkı sarıldıktan sonra biteceğini düşünmüştü jungkook. Ancak jimin yine jimin'liğini yaparak durumu zorlaştırmıştı.

Flash back

"Jimin hayır dedim. Hiç bir yere gelmiyorsun." Jungkook az önce oldukça şüpheli bir şekilde konuşan jimin'in kolunu tutarak kendisine bakmasını sağlamıştı.

"Bak oraya varmamız bir hafta kadar sürecek buna eminim. Ancak yolculukta başımıza bir şey gelmeyeceği kesin değil, orada ne kadar kalacağımızı da bilmiyorum. Üstelik daha yeni iyileştin. O yüzden hayır. Asker birliğine falan katılmıyorsun." Kendisine göz deviren omegaya karşı derin bir nefes almıştı jungkook. Gitme vakti yaklaşıyordu.

"Senden izin aldığımı hatırlamıyorum jungkook. " Alfaya karşı göz devirmişti jimin. Aslında gitmek istemesinin her hangi bir nedeni yoktu. Sadece gitmek istiyordu işte.

"Jimin!"

"Hem ya sen yokken buraya da saldırı olursa? Senin yanında olmam daha doğru olmaz mı?" Yavru köpek bakışları atarken jungkook bu bakışlara zor dayanıyordu.

"Burada zaten asker dolu. Ve şu bakışı kes kanmıyorum." Jimin'in saçlarını karıştırıp anlına öpücük kondurmuştu.

"Ağlak bir yavru kurtsun jeon jungkook." Kollarını bağlayarak jungkook'un kendisi için endişe dolu gözlerine baktı jimin. Bunu ciddi söylememişti ve alfanın kendisini korumasını da anlıyordu ancak sarayda tek ne yapacaktı?! Canı sıkılırdı!

"Bunu bana diyen sen misin? Sabahtan beri bende geleceğim diye başımın etini yiyorsun." Hafif bir kıkırtıyla konuşup özel silahlarından birsini kınına yerleştirmişti alfa.

Kendisine özel olarak yaptırmış olduğu ve tasarımının da kendisine ait olduğu kılıcın çift dişi vardı. Üstelik uçları testere biçiminde yapılmıştı. Bu kılıcı her kullandığında daha da çok insanla dövüşme isteği büyürdü.

"Başka bir diyara gitmeyeceksiniz ki! Sadece ufak bir kasabayı kontrole gideceksiniz!"

"Sana hayır dedim jimin. Konu burada kapanmıştır hiç bir yere gelmiyorsun. Ayrıca arkamızdan gizlice gelmek falan da yok. Seni suikastçı zannedip vurabilirler. Tamam mı?" Tek kaşını kaldırıp jimin'e baktı jungkook.

Alfa zekiydi. Omegasını bir buçuk ay boyunca tanıyor olabilirdi ancak rahatlıkla arkalarından gelebileceğini söyleyebilirdi. Sonuçta omegası cesur ve olayları hafife alan birisiydi.

"Jimin tamam mı dedim?" Jimin cevap vermek yerine başka bir tarafa baktığında jungkook jimin'in çenesini tutmuştu.

"İlk birlik hazır!"

Arkalardan gelen sesle acele ile tekrar jimin'e baktı alfa. "Her neyse konuştuklarımızı unutma! Seni seviyorum." Hızla jimin'in başına öpücük kondurarak uzaklaşmıştı.

Flash back end

İşte bu nedenle jungkook atın üstünde oldukça rahatsızdı. Etrafına sürekli keskin bakışlar atıp her hangi birisinin varlığını sezmeye çalışıyordu. Ya da koku duyularını açarak etraftaki kokuları almaya çalışıyordu.

Aslında her ne kadar tehlikeli de olsa jungkook jimin'i getirebilirdi. Onu kendi askerleri ve bizzat kendisi korursa içi daha rahat olurdu. Fakat alfa omeganın gelmesini başka bir nedenden istemiyordu.

Varacakları yerde onlarca ceset olacaktı. Bebek, kadın, çocuklar ve daha niceleri. Iğrenç sahneler görecekti. Omeganın aklı için endişe duyuyordu alfa. Ayrıca sürekli at üzerinde ve seyahat etmede jimin alışık olmayabilirdi.

Spoiled Prince ❦ JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin