"Jimin hayır dedim. Neden zorluyorsun?" Jungkook eşinin belinden tutarak onu durdurmuştu.
"Ama üç gün çoktan geçti bile! Hem kendimi iyi hissediyorsam zaman farkının ne önemi var?" Kaşlarını çatarak jungkook'a baktı jimin. O da gelse yanlarında ne olurdu ki?
"Kızgınlık süresi dört ya da beş gün arasında olur. Kendin söylüyorsun üç gün geçti diye...hem asker birliğinde bile değilsin. O yüzden gelmiyorsun." Tekrar odadan çıkmaya çalışan jimin'i kapıdan uzaklaştırmıştı alfa.
"Asker birliğine girerim öyleyse." Heyecanla gözleri parlamıştı jimin'in. Asker birliğine girerse eğer kendine ait bir kılıcı ve havalı bir üniforması olacaktı.
"Ne? Hayır, hayır kastettiğim o değildi. Ne şu an bizle ormana geliyorsun ne de asker birliğine katılıyorsun. Anlaştık mı?" Omeganın omuzlarından tutarak jimin'in alnına öpücük kondurmuştu.
"Ama bak tamamen hazırım bile." Mızmızlanarak jungkook'a baktı jimin. Duş alıp temizlenmişti, ne olur olmaz diye yatıştırıcı ilaç içmişti. Üstelik de tüm kıyafetlerini ve oklarını özenle hazırlamıştı.
"Jimin sana anlaştık mı dedim?"
"Seni seviyorum." Jungkook'un dudaklarına hızla bir öpücük kondurarak koşmaya başlamıştı jimin.
Jungkook ise belindeki askeri armanın ne ara kaybolduğunu ve jimin'in kolunun altından geçip ne ara koşmaya başladığını çözemiyordu.
"Jimin buraya gel." Merdivenden koşarak inen jimin'in arkasından koşuyordu jungkook.
Şüphesiz jimin'in refleksleri de mükemmeldi. Koridorda duran matmazel, Miwa ve Jiwhang'a çarpmadan kapıya doğru ilerliyordu.
"Askeri birliğe katılmamı söyleyen sendin!" Gülerek seslendi jimin.
Kraliçe ise öylece kalmıştı. Askeri birlik mi demişti omega? Sonra ise yanından rüzgar gibi geçen oğluna bakmıştı. Yine ne gibi bir şey yaşanıyordu?
"Sadece benzetme yaptım öyle bir şey demedim!" Kalenin kapısından çıkarak taş merdivende saniyelik bir duraksadı jungkook. Jimin nereye koşuyordu?
Jimin'in arkasından eğitim alanına son hızda ilerledi jungkook.
Çevredekiler ise garipçe bakıyordu ikiliye. Bu ülke daha önce asker alfanın armasını alıp kaçan bir prens ve prensi kovalayan bir velihat görmemişlerdi.
"Çocuklar! Artık bende askerim!" Eğitim alanına jungkook'un armasını havaya kaldırarak girdi jimin.
Bir köşede antrenman yapan ve kılıç eğitimi alan alfalar dikleşip içeriye giren jimin'e bakmışlardı.
Jimin ise yapılı alfaların ayağa kalkmasıyla ezilmiş gibi hissediyordu. Ama bu mükemmeldi! Kocaman alfaların yanında eğitim alacak demekti bu!
"Hayır değilsin!" Eğitim alanına kollarını bağlayarak içeri giren jungkook bağırmıştı.
Tüm alfaların dikkati ikiliye dönerken herkes sessizce onları izliyordu.
"Yoongi'nin komutan olduğunu zannediyordum." Aynı şekilde kollarını önünde bağlayarak jungkook'a baktı jimin.
"Her neyse armamı geri alabilir miyim?" Gözlerini devirerek elini açtı alfa. Daha bir gün önce yorgunluktan banyoya bile gidemeyen jimin ne ara bu kadar enerji toplamıştı.
"Hayır." Elindeki armayı daha da çok sıkarak aşağı indirmişti jimin. Aynı zamanda da bir adım geriye giderek kafasını iki yana sallamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Spoiled Prince ❦ Jikook
Fanfiction[fluff] Park jimin zor birisiydi. Duygularını belli etmez, her zaman istediğini yapan oldukça inatçı bir kurttu. Jeon jungkook'un zorluğu ise Park jimin adında gönlüne girmeye çalıştığı omegaydı. !!+18 kısımlar mevcuttur!! Başlama tarihi; 20.05.202...